Ege Üniversitesi'nden Türkiye'de bir ilk

Güncelleme Tarihi:

Ege Üniversitesinden Türkiyede bir ilk
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2018 15:57

Ege Üniversitesi (EÜ) liderliğinde bir araya gelen bilim insanları akciğer kanserinin teşhisini soluk havası yoluyla yapabilecek önemli bir projeye imza attı. Akciğer kanserli hastalarda soluk havasında genetik analizlerinin yapılabilirliğini ortaya koyan çalışma Türkiye'de ilk, dünyada ise üçüncü proje oldu. Soluk havasının genetik analizlerde başarılı bir şekilde kullanabileceğini gösteren projenin ürüne dönüşmesi ile soluk havası sıvı hale getirilerek akciğer kanseri teşhis edilebilecek.

Haberin Devamı

Ege Üniversitesi (EÜ) liderliğinde bir araya gelen bilim insanları akciğer kanserinin teşhisini soluk havası yoluyla yapabilecek önemli bir projeye imza attı. Akciğer kanserli hastalarda soluk havasında genetik analizlerinin yapılabilirliğini ortaya koyan çalışma Türkiye’de ilk, dünyada ise üçüncü proje oldu. Soluk havasının genetik analizlerde başarılı bir şekilde kullanabileceğini gösteren projenin ürüne dönüşmesi ile soluk havası sıvı hale getirilerek akciğer kanseri teşhis edilebilecek. 

Ege Üniversitesi liderliğinde 5 ülke, 9 üniversite ve 14 fakülteden 28 araştırmacı bir araya gelerek akciğer kanserinin nefes yoluyla teşhisini sağlayacak projeye imza attı. TÜBİTAK 1003 proje destek programı kapsamında devam eden ve ilk aşaması başarı ile tamamlanan proje ile Türkiye’ye akciğer kanserinin teşhisinde yeni bir yöntem kazandırılacak. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, projede görev alan araştırmacılarla EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinde düzenlenen toplantıda bir araya geldi.

Ege Üniversitesi'nin liderliğinde yine bir ilke imza atıldığını belirten Rektör Prof. Dr. Budak, ‘‘Bu projede görev alan multidisipliner araştırma ekibi içerisinde kimya, genetik, biyokimya ve matematik bilim dallarından ve diğer üniversitelerden araştırıcılarımız soluk havasından DNA parçacıklarını izole eden bir yöntem geliştirdiler. Ülkemizde bir ilke imza attılar. Bu yöntemin akciğer kanseri teşhis ve tedavisinde çığır açacağını düşünüyoruz. Akademisyenlerimizi bu başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Ege Üniversitesinin bu alandaki başarı hikayeleri durmaksızın devam edecektir. Projede görev alan tüm akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Yürüttüğümüz projeler ile ülkemizde ve uluslararası arenada daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum" diye konuştu.

Disiplinler arası örnek çalışmaya imza atıldı
Akciğer kanserinde en uygun tedavi seçeneğinin belirlenebilmesi için, hastalığın gerçek zamanlı moleküler yapısının ortaya konmasının önemine değinen Proje Sorumlusu EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Göksel, “Proje kapsamında Türkiye’de ilk defa sürdürdüğümüz çalışmalar ile akciğer kanserinin tanı ve izlenimde soluk havasını sıvı hale getirip genetik analizlerini yaptık. Dünyada bu konuda İsrail ve Finlandiya’dan bilim insanları çok aktif çalışma yürütüyorlar, Bizler de ülkemizde bu konuyu ilk defa başarılı bir şekilde ortaya koymuş olduk’’ dedi.

Projede temel, uygulamalı ve tıp bilim dallarından bilim insanlarının görev aldığını vurgulayan Prof. Dr. Göksel, ‘‘Bu proje farklı disiplinlerin bir arada yürüttükleri ender projelerden biri. TÜBİTAK da projemizi çok destekledi ve 1 milyon 800 bin TL destek verdi. Bu kapsamda 28 araştırmacı ortak olarak çalıştık. Projemizin tamamlanmasıyla özellikle akciğer kanserinin izleminde soluk havası analizi ile elde edilen veriler ışığında, hastanın eş zamanlı genetik haritasını çıkarıyor olacağız. Bu harita ile tedaviyi yönetebileceğiz. Projenin en büyük etkisi bu olacak. Dokudan ve kandan bu analizi yapabiliyoruz. Ama soluk havasından bu analizi yapmak ülkemiz için bir ilk olacak" ifadelerini kullandı.

Soluk havası ile analiz hem hızlı ve ucuz
Projenin sağlayacağı diğer avantajlar konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Göksel, şöyle konuştu:
"Bu yöntem ile sonuçlar daha hızlı çıkacak. Çünkü hastadan soluk havası alma işlemi 10 dakika sürüyor. Biyopsi yapmadığımız için maliyet de düşecek. Biyopsi yapmanın ciddi maliyeti var. Soluk havası almanın ise bir maliyeti yok. Cerrahi biyopsilerde özellikle hayati riskler de yaratıyor. O nedenle böyle risksiz, kolay ve ucuz bir materyal ile çalışabilmek büyük bir avantaj sağlayacak. Bunu sürekli yapabileceğiz. Yani tedaviden sonra da yapabileceğiz. Akciğer kanserinin tanı ve takibindeki genetik analizlerde soluk havası kullanımı oldukça umut vaat ediyor. Muhtemelen önümüzdeki yıllarda bu analizi hastanemizde rutin olarak uygulanabilir hale getireceğiz."

Kalkınma Bakanlığına başvuruda bulunuldu
TÜBİTAK 1003 başlığında yürütülen projede ön çalışma sonuçlarını değerlendiren bilim insanları DNA analizinde soluk havasının kan ve doku örnekleri ile oldukça yüksek benzerlik gösterdiğini belirledi. Projenin kapsamını geliştirmek için Kalkınma Bakanlığına başvuruda bulunuldu. Projede görev alan bilim insanları ise şöyle:

Prof. Dr. Tuncay Göksel, Doç. Dr. Levent Pelit, Prof. Dr. Cumhur Gündüz, Prof. Dr. Erdem Göker, Doç. Dr. Özlem Göksel, Prof. Dr. Ufuk Yılmaz, Prof. Dr. Ali Veral, Prof. Dr. Türkan Yiğitbaşı, Doç. Dr. Füsun Pelit, Prof. Dr. F. Nil Ertaş, Prof. Dr. Hasan Ertaş, Doç.Dr. Emin Karaca, Doç. Dr. Asude Durmaz, Doç. Dr. Ayça Aykut, Ar. Gör. Aslı Tetik Vardalı, Doç. Dr. Femin Yalçın, Doç. Dr. Arif Gürsoy, Doç. Dr. Burak Ordin. Prof. Dr. İlhan Öztop, Prof. Dr. Oğuz Kılınç.
Proje Danışmanları ise şu şekilde:

Prof. Dr. Lygıa Therese Budnik (Almanya), Prof. Dr. Nir Pelled (İsrail), Dr. Baback Gharizadeh (ABD), Prof. Dr. Patrick Pauwels (Belçika), Prof. Dr. Yasemin Baskın, Prof. Dr. Durmuş Özdemir, Prof. Dr. Hülya Ellidokuz, Prof. Dr. M. Özgür Çoğulu. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!