Güncelleme Tarihi:
Bir Instagram dizisi yapma fikri nasıl doğdu ve gelişti?
Daha önce uzun metraj sinema filmi yapmış iki yapım şirketinin desteğini alarak faklı bir mecrada yapılmamış bir şey yapalım istedik. İnsanların eline geçeni anında tükettiği bir platformda yer almanın tedirginliğine rağmen her bir bölümü 60 saniye olan bir dizi yapma fikri bize heyecan verdi.
Dizi, Dünyanın İlk Instagram Korku Dizisi olarak tanıtılıyor. Öncelikle neden korku dizisi:
Sosyal Medyada dolaşan onlarca komedi videosunun arasında farklı bir yaklaşım içine girelim istedik. Yapılan araştırmalara göre dijital platformda karşılaştığınız bir videoyu izleyip izlemeyeceğinize videonun ilk beş saniyesinde karar veriyorsunuz. Dolayısı ile korku dizisi bu anlamda daha dikkat çekici olacaktı. Bunu yaparken de klasik anlamda bir korku dizi yerine içinde polisiye ve psikolojik gerilim öğeleri de barındıran bir dizi ile izleyicinin karşısına çıkmaya karar verdik.
Çekmek istediniz ve dizinin konusu, hikâyenin odak noktası hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Dizimiz ana karakter Fikret ekseninde şekilleniyor. Fikret orta yaşlarının başında belli kültür birikimine sahip yalnız bir adamdır. Yaklaşık bir yıl önce eşini kaybettiği için psikolojik destek almaktadır. Yaşadığı ruhsal çöküntü o kadar ciddi boyutlara ulaşmıştır ki, aldığı ağır ilaçlara rağmen kendini toplumdan tamamen soyutlamış ve işini gücünü bırakıp şehir dışında bir evde yaşamaya başlamıştır.
“TV izleyici sayısındaki azalmayı da hesap edersek, daha özgür, sansürsüz ve bir nevi kontrolün kendilerinde olduğu platformu tercih edenlerin sayısı daha da artacak. Belki de gelecekte klasik anlamda TV yayıncılığın sonunu getirecek.”
Dünyadaki diğer Instagram dizisi örnekleri göz önünde tutulduğunda ülkemizde bu alanın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Instagram da dahil dijital platformların toplumların ciddi bir kesimi için televizyonun yerini aldığına hepimiz şahit olduğu bir dönem yaşıyoruz. Özellikle yeni jenerasyon izleyicinin dünyadaki bu değişimi çabuk kabullendiğini görüyoruz. Tv izleyici sayısındaki azalmayı da hesap edersek, daha özgür, sansürsüz ve bir nevi kontrolün kendilerinde olduğu platformu tercih edenlerin sayısı daha da artacak. Belki de gelecekte klasik anlamda Tv yayıncılığın sonunu getirecek.
Dünyada dijital kültür her geçen gün katlanarak büyüyor ve kendi estetiğini, dilini yaratıyor. Bir anlatıcı olarak bu yeni estetik ve dilin anlatı unsurları açısından avantajları, dezavantajları nelerdir?
Öyle bir çağdayız ki bir anlamda kendimiz ile yarışıyoruz. Hepimizin zamanı kıymetli ve bu kıymetli zamanımızın boşa geçmemesini istiyoruz. Dijital dünyada gereksiz bakışmalara anlamsız diyaloglara yani gereksiz uzunluğa yer yok. Bunlara dijital izleyicisinin tahammülü de yok. Dolayısı ile bir dizi ya da film yapmaya karar verdiğinizde senaryo yazımından çekimine, post prodüksiyonundan müziğine kadar konsantre bir şekilde yapmaya gayret ediyorsunuz. Avantajları konusunda; interaktif bir iletişim içerisindeyiz izleyicilerle. Seyircimiz beğenip beğenmediğini hemen yorum olarak yazabiliyor. 7’den 70’e herkese ulaşabiliyorsunuz. Artık hepimizin elinde bir akıllı telefon var ve iletişim çağındayız. Böyle yenilikleri insanlar seviyor. Dezavantajları ise sosyal medyada olduğu için çabuk tüketilebiliyor. Aynı zamanda 59 saniye ama biz bu avantajları ve dezavantajları düşündük. Dizilerde gördüğümüz uzun bakışmalar, müzik, konunun uzun zamanda ayrıntılarla verilmesi süreyi uzatıyor biliyorsunuz. Burada biz izleyiciye konuyu ana hatları ile hızlıca vereceğiz. Dizinin tamamını aynı gün ardı ardına vermiş olmak da dizi mantığına aykırı olurdu. O sebeple stratejimizi bu yönde belirledik
Hemen herkes bu yeni tarza yabancı. Siz bu projeyi oluştururken hangi kaynaklardan beslendiniz ve bir anlamda “gözümüzün alışması” adına okuyucularımıza hangi Instagram dizilerini takip etmelerini önerirsiniz?
Bir ön araştırma yaptık bu konularla alakalı. Türkiye’de korku filmi sektörü her geçen gün yükselen bir grafikte seyrediyor. 2014 yılında çekilen Türk korku filmi sayısı 13 iken, 2015 yılında 22, 2016 yılında 28 filme yükselmiş. Burada bir arz talep meselesi olduğunun kanaatindeyiz. Bununla birlikte kitlelerin izleme ve sosyal medya kullanım alışkanlıklarına yönelik araştırma çalışmalarımız oldu. Aynı zamanda Instagram hesaplarına girerek ilgi ve takipçi sayılarına yönelik bir çalışma gerçekleştirdik. Bizim avantajlarımızdan biri de başrol oyuncumuz Erkan Çelik’in 2017 yaz aylarında çekilen ‘Zohak’ ve ‘Kafir’ korku filmlerinde başrolü üstlenmesiydi.
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı