Güncelleme Tarihi:
Düzce Üniversitesi (DÜ) akademisyenlerinin desteğiyle çiftçilerin ürettikleri bitkilerden krem, çay, yağ ve kolonya yapılıyor.
"Üniversitelerimizin Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması" projesi kapsamında, Düzce Üniversitesi (DÜ) akademisyenlerinden teknik destek alan çiftçiler, tarım yapmanın yanı sıra bilime de destek oluyor.
DÜ Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörlüğü öncülüğünde yörede bulunan bitkilerin katma değeri olan ürüne dönüştürülmesi çerçevesinde çalışmalara başlayan akademisyenler tarafından çiftçilere dağıtılan farklı türden 60'a yakın bitki tohumu meyvelerini vermeye başladı.
Akademisyenlerin teknik ve bilimsel desteğiyle üretilen bitkiler, hasat sonrası kurutularak laboratuvarlarda akademisyenlere ışık oluyor.
Çalışmalar kapsamında DÜ Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojileri Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haydar Göksu, toplanan ısırgan, papatya ve böğürtlen gibi bitkilerden krem elde etti.
Göksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğadaki bitkilerin kendilerine ilham kaynağı olduğunu ve çalışmalar sonucunda çiftçilerle insanlığa faydalı ürünler elde ettiklerini söyledi.
Bölge halkıyla çalışma yaptıklarını ve bu birlikteliğin güzel sonuçlar sağladığını anlatan Göksu, projeyle hem üniversitenin hem de bölgenin güçlü yönlerini birleştirmenin hedeflendiğini aktardı.
Haydar Göksu, bu kapsamda Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu olarak işin ucundan tutarak kozmetik ürünlerle ilgili bitkisel krem, bitkisel çay, yağ, kolonya üretimlerine başladıklarını dile getirdi.
"Bitkileri alıp laboratuvarda ürüne dönüştürüyoruz"
Üniversitenin yoğun şekilde çalıştığını kaydeden Göksu, "Üniversitemizdeki bitki yetiştirme uzmanları, laboratuvarlarımızda toprak analizi yapıyor. O toprağa uygun bitki belirlenip yetiştiriliyor. Hasat dönemlerinde bu bitkiler toplanıp uygun şartlarda kurutuluyor. Daha sonra bize kadar ulaşıyor. Biz de burada nihai ürünlere doğru yol alıyoruz." dedi.
Göksu, çiftçilerin tarlalarında ürettiği ürünlerin laboratuvarlarda hayat bulduğunu anlattı.
İnsanların görmediği, üzerine basarak geçtiği pek çok bitkiyi laboratuvara aldıklarını dile getiren Göksu, şöyle devam etti:
"Örneğin karahindiba. Bu çiçeğin özütü, kanser hücrelerini yok eden bir özelliğe sahip, bunu yaptık. Mesela katırtırnağı. Bunu da laboratuvarımıza aldık, müthiş ödem atıcı özelliğe sahip. Sarı ve beyaz papatya... Biz bu bitkileri alıp laboratuvarda ürüne dönüştürüyoruz.
Şu an sarı kantaron özlü bitkisel kremin tüm aşamaları tamamlanmış, artık ambalajlanma ve ilgililere ulaşmayı bekler hale gelmiştir. Burada asıl amaç bir nihai ürün elde etmek ama bunun öncesinde bölge halkına alternatif bir geçim kaynağı sunmaktır. İnsanların, arazilerinde belki de hiç görmediği bir bitkinin, kendisine bir geçim kaynağı olabileceğini bilmesi gerekiyor. Bunu da üniversite göstermiş oluyor."