Bir öpücükten daha samimi ne olabilir?

Her şey "digital yaka kartı" düşüncesi ile başlamış aslında. Bir de siz anlatır mısınız bize nasıl doğdu bu fikir? Sizi de tanıyalım.

Ben Güney Köse, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nde okuyorum. Bundan önce Startup Live adlı bir organizasyonun Avrupa ayağını koordine ediyordum. Her zaman girişimcileri fikirlerini paylaşmaya ve sunum yapmaya özendirmek istemiştik, şirket olarak karar alıp en sonunda biz de gittiğimiz her organizasyonda sunum yapmaya başladık. Kendi fikrimizi ortaya atıp, takım kurup prototip çıkarmaya çalışıyorduk. Bisou’nun fikri İstanbul Event’inden önce aklıma gelmişti çünkü co-working space’lerde bir ‘kaynaşma’ sıkıntısının yaşandığını gözlemliyordum. Dijital bir şekilde çözmek güzel olabilir diye düşündük sonra fikir baya evrildi.

"Bisou" adı ve hayata geçirilme süreci nasıl gelişti?

Yaptığımız ürün ‘samimi’ bir ürün olma amacında. Düşüncelerinizi, hislerinizi birebir yansıtmak üzere tasarlandı. Basit tutuldu. Bisou, Fransızca’da ‘öpücük’ demek. Bir öpücükten daha samimi ne olabilir? Ayrıca, kelimenin söylenişi çok kolay ve akılda kalıcı.

"Bisou" hayata geçirilirken amaçladığınız neydi? İnsanların eğlenmesi, kendisini daha net ifade edebilmesi ya da bambaşka bir şey?

Hem insanların kendini ifade edebilmesi, hem de giydikleriyle uyumlu bir takı olması amacıyla tasarlandı. Bisou öncelikle sosyal insanlar için yaratıldı, hedefimiz dışarı çıkmayı seven, kendisini göstermekten çekinmeyen insanlar. Biosu’yu çok şık gece kulüplerinde de görmek istiyoruz, müzik festivallerinde de, sokaklarda da... Ayrıca, konuşma engellilerden de çok olumlu tepkiler alıyoruz, bu hiç düşünmediğimiz bir konuydu. Onlar için bir kütüphane hazırlayıp günlük sorunlarını kolyeleriyle ifade etmelerini sağlayacak görseller hazırlayacağız.

Pek bilinmeyen birkaç özelliğimiz daha var. Bisou arkasındaki mıknatıs sayesinde bir magnet de olabiliyor. Yani zincirinden ayırıp laptopunuza ve buzdolabınıza yapıştırabilirsiniz. Bunun dışında bir kap tasarlıyoruz ve bu Bisou’nun rozet olarak da giyilebilmesini sağlayacak. Kabı telefon kapları gibi düşünebilirsiniz, Bisou’yu çevreleyecek ve arkasındaki mekanizmasındaki bir iğneyle gömleğinize, t-shirt’ünüze tutturabileceksiniz.

Aynı zamanda, uygulamaya sokak sanatçılarını ve ünlü tasarımcıları davet ediyoruz. Kullanıcı olarak sevdiğiniz tasarımcının tasarımlarını Bisou üzerinden satın alıp giyebileceksiniz.

Biosu uygulaması ile seçtiğimiz görüntüleri kolyemize transfer edebiliyoruz. Peki, bu görsellerin seçicilikleri ya da bir sınırı var mı yoksa isteyen istediği görseli seçebilir mi?

Bisou’nun kendine ait yine Bisou adında bir uygulaması var. Burada sınırsız jpg ve gif bulabilirsiniz. Ancak kullanıcılar yine uygulama üzerinden sevdiklerinin fotoğrafını çekip kolyeye atabilecekler. Ayrıca, kendi kütüphanelerinden istedikleri görselleri bize önerecekler. Telif hakkı sıkıntısı olmaması adına bizim onayımızın ardından onları da kullanabilecekler.

Ekibiniz kimlerden oluşuyor, bu ekibi kurma süreciniz nasıl gelişti?

İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencisi Orkun Aşa sunucu ve uygulamayla ilgili süreci yönetiyor. Elektrik Elektronik Mühendisi Sezgin Kır, Elektronik ve AR-GE Mühendisi Sergen Arslan ekibimizin bir parçası. Yeditepe Üniversitesi öğrencisi Berk Çar ise tüm bu süreçte ürün tasarımlarımızı yaptı.

Kurma süreci, Startup Live organizasyonundan sonra oldu, ‘böyle bir şey mümkün olur mu?’ dedik ve ar-ge’mizi başlattık. İlk prototipi yapıp çalıştırınca ikincisine geçtik.

Hedeflediğiniz başarıya ulaştığınızı düşünüyor musunuz ve gelecekteki hedefleriniz neler?

Henüz bir başarıya ulaştığımızı söylemek çok iddialı ve erken olur. Başarıya ulaştığımız bir konu varsa o da insanları heyecanlandırmak. O kadar çok kayıt ve mail alıyoruz ki daha çok insana ulaşabilmek için kitlesel fonlama kampanyasını erteleme kararı aldık. Bisou, Ağustos ayında Indiegogo’da olacak ve insanlar buradan siparişlerini verebilecek.

Şu ana kadarki tecrübem 3 sene odaklı planlar yapmak üzerineydi. Teknoloji sektörü dünyanın en inovatif sektörü, 3 sene bile çok muhafazakar kalıyor. Apple bile zaman zaman sektörün gerektirdiği değişiklikleri yapmak zorunda kalıyor. Örneğin büyük ekranlı iPhone’lar Samsung’un bu tür telefonları satma başarısı üzerine geliştirildi. Apple hayranları bile şaşırmıştı buna ve kesinlikle Steve Jobs’un öngördüğü, hayal ettiği bir şey olduğunu düşünmüyorum. Sadece talep bu yöndeydi. Kısa vadede Bisou’yu 7 farklı kıtadaki insanlara ulaştırma hedefi var, uzun vadede stadyumlarda koreografi için kullanılması süper olabilir!

Farklı bir akım başlattınız. Gelen yorumlar nasıl, en çok hangi kitle talep ediyor?

Yorumları Türk ve yabancılar olarak ikiye ayırıyorum:

Türkler genelde ‘böyle işlerin Türkiye’den çıktığını’ görünce çok mutlu oluyorlar. Yabancılar da fikrin harika olduğunu düşünüp ‘bu kadar basit bir fikir daha önce neden hayata geçirilmedi’ diyorlar. Moda tutkunlarına çok cazip geliyor çünkü seçenekler sınırsız.

Kitle olarak da %55 erkek %45 kadın demografiğini verebilirim, 18-34 yaş arasına hitap ediyoruz, ön kayıtlardan da bunları anlayabiliyoruz zaten.

Bisou gelişecek mi yoksa "Bisou sadece kolye olarak kalacak ama başka şeyler ortaya çıkaracağız" diye mi düşünüyorsunuz?

Bisou kolye olarak bir süre devam edecek ama en az kolye kadar çılgın başka bir plan daha var, onu süreç gösterecek. Plan aşamasında olduğu için şu anda duyurmuyoruz J

Girişimcilik konusunda hevesli birçok genç var. Onlara tavsiyeleriniz neler olur?

Girişimcilikte doğru ya da yanlış yok. Size dayatılan “10 adımda başarılı olmanın yolları” saçmalıklarını okumayın bile. Şans faktörü etkili, aynı koşullar farklı sonuçları doğurabiliyor. Sadece deneyin, denemekten korkmayın. Gençken yaptığınız hataları kimse hata olarak görmüyor, bu müthiş bir lüks. Bisou’ya Türkiye’den aldığımız tepkilerden bir tanesi ‘bunu nerede yaptırıyorsunuz, ithal mi ediyorsunuz?’

Bunu duyuyor olmak inanılmaz üzücü, birkaç parça dışında ürünün malzemesinden üretimine kadar her şey yerli ama insanımız ihtimal vermiyor.

İş başlarken koyduğunuz hedeflerin ne kadarına ulaştınız ve gelecek planlarınız nelerdir?
Şu ana kadar %25’ine ulaştık diyebilirim hatta bu da iyimser olur. Ağustos ayında kitlesel fonlamada hedeflediğimiz miktarı toplayabilirsek Bisou gerçekten çok büyüyecek. Şu an ABD’den, Japonya’ya kadar perakende teklifleri geliyor, o zaman bunların hepsine dönüş yapabileceğiz ve bir iki sene içerisinde Bisou artık sokaktaki insanların tanıdığı bir marka olacak.