Güncelleme Tarihi:
Öncelikle sizi biraz tanıyarak başlayalım. Ayşegül Coşkun kimdir ve müzik yolculuğu nasıl başladı ve bu noktaya gelen sürecin hikayesi neydi?
Müzikle doğduğumdan beri dostane bir ilişkim var. Babam enstrümanlarıyla kendimi bildim bileli kulağıma şarkılar türküler fısıldardı. Aile dostları arasında bir arada çalıp söylerdik ve büyüyene kadar okul koroları, soloları derken hep müzikle olan ilişkimde devamlılık sağlandı. Profesyonel olmak için değil de, içimdekileri dökmek için çok zor bir dönemimde bir şarkı yazdım. O dönemde bir gitar kursuna gidiyordum. Orada biriyle tanıştım ve o arada bir televizyon şarkı yarışmasından sesimi duyan bir arkadaşım tarafından bana Facebook’tan davet geldi. Derken kursta tanıştığım kişiyle provalara başladım. Sonrasında Türkiye’de bir çok şehirde yıllarca sahne aldık. Oteller, organizasyonlar, davetler derken yürüdük. Sahne sahne tozunu baya yutmuş oldum. Şimdi televizyondaki şarkı yarışması n’oldu diyeceksiniz, yalan oldu tabii. Çalışmaktan ve yoğunluktan unuttuk o yarışmaya katılmayı ve yolumuza son sürat devam ettik.
“Vur Dizine” ve “Duvardaki Gülüşler” ile gayet iyi tepkiler aldınız. Şimdi sırada “Liman” var. Liman’dan biraz bahsedecek olursak, nasıl bir süreç geçirdiniz ve planlar neler?
Liman aslında üç yıl önce yazmış olduğum bir şarkıydı. Bugüne kadar üzerinde beste olarak çok değişim olmasa da, kıvama gelmesi bir hayli zaman aldı. Beni gitgide heyecanlandırmasıyla ve belli ki enerjisiyle dinleyenlerini bir hayli etkileyeceği şimdiden gözüküyor. Biz de çevremizden ve müzik camiasından bu kadar reaksiyon alan böyle güzel bir parçayı artık zamanının geldiğine inanarak hazırladık. ALFA7 Production ve DMC Prodüktörlüğünde yayınlanacak olan “Liman”ın klip yönetmenliğinde Hasan Kuyucu, aranjörlüğünde Hakan kara yer aldı. Fotoğraf çekimlerini Naim Caferi ve Nermin Şirzad yaptı. Müzik direktörlüğünü ve yapımcılığını Rıza Orman üstlendi. Büyük emeklerle büyük bir ekiple zevkle, sabırla ilmek ilmek işledik ve “Liman” kendini ortaya çıkarması için bu zamanı seçti. Yolu açık, dillere pelesenk olsun diyerek, en iyi dileklerimizle ve tüm sevgimizle şimdi onunla yola revan oluyoruz.
“Artık hiçbir şey statik değil ve bunu farkında olduğum için birçok tarzda şarkı üretiyorum. Sürekli kendimi yenilediğim için de her şarkımda başka bir Ayşegül Coşkun’la karşılaşabilirsiniz.”
Dijitalleşme hemen her alanda kendi gerçekliğini dayatıyor. Siz dünyada müzik üretimi ve kendi müziğiniz üzerindeki etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Teknolojinin gelişimiyle anında etkileşim sağlayan nesil olarak, her an değişimin tam ortasındayız. Bu sebeple uyum içinde kendimizi sürekli güncelleyerek düzenden iyi fayda sağlamayı düşünmeliyiz. Artık hiçbir şey statik değil ve bunu farkında olduğum için birçok tarzda şarkı üretiyorum. Sürekli kendimi yenilediğim için de her şarkımda başka bir Ayşegül Coşkun’la karşılaşabilirsiniz. Dünya müziğinden tabii ki etkilendiğim zamanlar oluyor. Fakat hitap ettiğiniz dinleyici için bir anlam taşımıyorsa yaptığınız dünya müziği boşuna diye cümleler kurulurdu önceden. Ama şimdi öyle değil. Teknoloji sayesinde tüm dünyayı rahatlıkla takip edebilmek ve ulaşılabilirlik sayesinde sürekli yenilenen müzik kulağından söz etmek mümkün Yeniliklere daha açık olduğumuzu ve dinleyicilerimizin yeni arayışlarda olduğunu görüyoruz.
Müzik eğitimi konusuna da önem verdiğinizi, kafa yorduğunuzu biliyoruz. Ülkemizdeki konservatuvar eğitimi başta olmak üzere, müzik eğitimi koşulları hakkında ne düşünüyorsunuz ve eğitimli müzisyen olmak neden önemli?
Müzik eğitimine çok önem veriyorum çünkü bunun zorluğunu gerçekten yaşadım ve hep içimde uhde kalacak diye korkuyordum. Buna izin vermedim. Konservatuvar okuyamadıysam da birkaç kez kısa dönemlerde eğitim aldım ve son birkaç senedir piyano, gitar, şan eğitimi alıyorum. Lise ya da ortaokul yıllarında kendini keşfedemeyen arkadaşlarımıza yardımcı olmak ve yol göstermek için elimden geleni yapacağım bundan sonra. Şimdiye kadar kendini keşfetmek ile ilgili çevremdeki birçok kişiye yol gösterdiğime inanıyorum. Bana kimse neyi nasıl yapmam gerektiğini hiç anlatmadı. Çok bocaladım, çok tırmaladım. Onların bunu yaşamasını da asla istemiyorum. Hep yanlarında olacağım.
Birçok genç müzikteki yetenekleriyle para kazanmak, hatta mümkünse eğitimini alarak bunu yapma hayali kuruyorlar. Ancak alakasız bölümlerde yıllar geçiriyorlar. Ne pozisyondaki gençlere neler önerirsiniz?
Keşke bütün genç arkadaşlarımız kendini iyi tanıyabilse, hayallerine doğru yürüyebilse ve imkanları da isteklerini karşılayabilse. Ama mücadele etmekle, ne istediğini bilmekle aklınıza gelen tüm zorlukları yenebilirsiniz. Doğru maddi durumda, aile ve çevre desteği olan birileri bir yılda amacına ulaşacakken, diğeri sadece mücadelesi ve inancıyla belki beş yılda o hedefe varacak. Ama oraya gidebilmesi yeterli değil mi? Bence yeterli. İstediğin yerde olmak için harcadığın beş ya da on yıl, boşuna geçirdiğin yıllardan çok daha kıymetli. Sen emek ver yeter ki her şey çok güzel olacak. Onun için genç arkadaşlarımıza da bu yanlışı yapmadan yol göstermeliyiz. Alakasız bölümlerde yıllarını geçiren arkadaşlarım üzülmeyin. Hiç düşünmeden zaman kaybetmeden bir an önce istediklerinize doğru mücadeleye başlayın. Uygun adım ileriiii... :)