"Asla o kalemi bırakma"
Güncelleme Tarihi:
Yasemin Karakaya aslında bir mimar. Mimarlıktan ve İstanbul’un karmaşasından yorulan zihnini şahane ayakkabı tasarımlarıyla dinlendirmeye, insanlara öze bir şeyler yaparak kendisini de mutlu etmeye çalışıyor. Şimdi de size bu sayfalardan sesleniyor.
Yaptığınız işlere baktıkça insanda anlam veremediği bir mutluluk duygusu filizleniyor. Belki de çocukluğumuza dair figürlerden… Kaleminiz keyif veriyor! Siz bu yola nasıl çıktınız? Tetikleyen ne oldu?
Güncel ve tam zamanlı olarak mimarlık yapıyorum. Bu nedenle akşam eve gelip arkamı yaslandığımda sadece beni ve daha çok yorulan zihnimi dinlendirecek bir aktiviteye ihtiyacım vardı. Resim yapmak bana iyi geliyor. Birileri için, onları mutlu edecek bir şeyler yapmaksa tam anlamı ile mutlu ediyor. Bu nedenle beni tetikleyen sanırım İstanbul’daki kaotik yaşam ve bir şeyler yaratmanın vereceği keyif fikriydi. Çok basit aslında bunun için kâşif olmaya gerek yok. Çalışıp sonuç aldıkça daha çok tetikliyor.
Bir çift ayakkabı, tasarımından çizimine, boyamasına kadar ne kadar vaktinizi alıyor?
Tasarımı dijital olarak yapıyorum. Onay sürecinden sonra karakalem ve boyama süreci geliyor. Toplam 1-2 günümü alıyor.
Instagram’da bu tarz yaratıcı işlerin daha çok arttığını görüyoruz. Sizin de bu tarz beğendiğiniz yaratıcı işler ya da beğendiğiniz hesaplar var mı?
Evet, Instagram’ı bu nedenle çok seviyorum. Vizyonumu geliştiriyor. @mycustomkicks, @vanimecustoms hayranı olduğum genç tasarımcılardan ikisi.
Öğrencilik yıllarınız nasıldı ve o yıllardan belliydi, emareleri şunları diyebileceğiniz ne tip hatıralar var?
Lise hazırlıktan bu yana güzel sanatlar okuyorum. Boya kokan atölyelerde güzel hatıralar biriktirdim. Oldum olası renkler, çizgiler ve boyalar ile uğraşmayı seviyordum. Annem sağ olsun bunu fark edip beni sanat okumam için erken yaşta yönlendirdi hep.
Birçok genç yetenekleriyle para kazanıp istediği işi yaparak yaşama hayali kuruyor. Siz bunu bir nebze de başarmışa benziyorsunuz. Bu anlamda üniversiteli gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Aslında önümde daha çok yol var. Ama öğrendiğim bir şey varsa, ne kadar çok yaratım süreci olursa ve mahsul çıkarsa o kadar dikkat çekip iş yapabiliyorsunuz. Kendinize saklar ya da pes edip bırakırsanız kimse sizi bilmeyecek. O nedenle asla o kalemi bırakma!
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı