Güncelleme Tarihi:
Bir mühendis, kendi alanında uzun zaman çalıştıktan ve belli ki başarıyla da ilerledikten sonra yönünü değiştiriyor. Karar verme aşaması nasıldı?
Hayatımdaki karar verme süreçlerimin işaretler ve iç güdü ile ilerlediğini düşünüyorum. Kalbimin sesini dinleyerek gittiğim yolda zihnim bana Ustamdan fikrini sundu. Ustamdan’ın doğmasını sağlayan kararda üniversite ve lise dönemlerinde yer aldığım sosyal sorumluluk projelerinin ve ticari girişimlerimin etkisi oldu. Özellikle üniversite döneminde (SOGLA) Sosyal Girişimci Liderlik Akademisinde Genel Koordinatörlük ve İTÜ Gönüllülük Kulübündeki proje yöneticiliği süreçlerim beni sosyal girişim ile tanıştırdı. Öğrenciyken bir şirket kurma deneyimini hep tatmak istemiştim ancak inandığım fikri ilk kez Antep Fıstık hasadı şenliğine gittiğimizde hayal ettim. Aslında aşk gibi; doğru fikir olduğunu hissettim ancak doğru zaman mı diye sorgulamadım ve kurma kararını vermiş oldum.
Ustamdan girişimi, eskiyi (ki burada, çok olumlu bir anlamla eskiyi) ve yeniyi bir araya getiriyor. Solmaya yüz tutan değerleri gün yüzüne çıkarmak heyecan verici olmalı. Nasıl başlayıp ilerledi bu proje?
Ustamdan Antep’e gittiğimizde ilk kahramanımız olan Mehmet Usta ile tanıştığımızda ortaya çıktı. Mehmet Usta’nın sözlerinde ve gözlerinde gördüğümüz mesleğine dair olan aşk bizi o denli etkiledi ki değiştirmek için yola çıkmalıyız dedik. Sonrasında hikâyeye birçok kültür dostu, zanaat odağından başlayan ve bütün kültürel değerleri kapsayan hikayeler, uzun yollar, yolculuklar dahil oldu. En güzeli de, “Ustamdan Ailesi” olduk. Şu anda yirmi kişilik Ustamdan Ailesi olarak çalışıyoruz. Biraz da neler yaptığımızdan ve faaliyet alanlarımızdan bahsetmek isterim. Ustamdan, Anadolu kültürünün zenginliğini ürün ve hizmetlerine yansıtmak isteyen şirketlere, hem yörelerin tarihsel ve kültürel değerlerini ürünleştirerek “zanaat koleksiyonu” hazırlıyor hem dijital mecralar (web sitesi, blog, dokümantasyon, video vb.) için kültürel içerik üretiyor hem de özel tasarım kurumsal hediye çözümleri sunuyor. Anadolu’nun farklı şehirlerinden on iki yazar, bir editör, bir fotoğraf sanatçısı, bir tasarımcı, iki tercüman ve üç kişilik konsept ekibiyle markaları ve/veya şirketleri Anadolu kültürüyle buluşturuyoruz. Ustamdan, Anadolu’da yüzyıllardır süregelen zanaatkarlığı ve yerel kültürü canlandırırken aynı zamanda sağladığı hizmetlerle yerel ekonomiyi güçlendirmekte ve kurulduğu günden itibaren sosyal sorumluluk bilinci ile kazandığı gelirin bir kısmını kültürel değerlerin tanıtılmasında kullanmaktadır. Yazıhane sayfamızda tamamen sosyal etki amacı ile yaşadığımız toprakların güzelliklerini insanlara aktarmak için çalışıyor, düzenli içerik üretiyoruz.
Oldukça da heyecan verici olmalı! Karşılaştığınız en enteresan hikayelerden örnekler verir misiniz?
Ustamdan yolculuğuna çıktığımızdan bu yana beni etkileyen pek çok olay, pek çok usta, pek çok hikâye oldu elbette. Biz Anadolu’nun bu birikmiş hikayeleri ve güzellikleri ile var olan bir aileyiz. Örneğin 2017 yılında hayata geçirdiğimiz, “Zanaat Kütüphanemiz” var, ustaların kendi hikayelerini anlattığı ve zanaatlarını icra ederken aldığımız görüntülerden oluşan bir kısa video kütüphanesi. Çekim için Ustamdan hikayesinin başladığı yere, Gaziantep’e gittik. Orada bir yemeni ustası olan Habeş Usta ile kahvelerimizi içip muhabbet ederken Habeş Usta bize bir hayalinden bahsetti. Zanaatını öyle seviyor ve bu zanaatın ulaşamadığı topraklara tanıtmak istiyor ki, bir karavan alıp ülkeyi yöre yöre dolaşıp zanaatını icra ederek gençlere, başka yörelerin insanlarına tanıtmak istediğinden bahsetti. Bu hayal beni ve ekibimizi çok etkilemişti. Biz, insanların ulaşamadıkları coğrafyaları ve kültürleri tanımaları için çabalayan bir girişim olarak Habeş Usta’nın karavanı gibi görüyoruz kendimizi. Bu da bizi mutlu ediyor.
Farklı kültürlerle bir araya gelmek neler katıyor size? Değişik bir tecrübe olsa gerek. Yollarının çok başında okuyucularımız. Onlara ne anlatmak istersiniz?
Anadolu topraklarında on binlerce yıldır hayat var. Düşünün, on binlerce yıldır bu topraklarda yaşamış, âşık olmuş, zeytin toplamış, gün batımını izlemiş sayısız hayat ve bu hayatlardan geriye kalan köklü kültürler var. Bu insanların ellerinden çıkmış her bir zanaat, onların hayatlarını, tecrübelerini, duygularını anlatır aslında. Biz kültürleri öğrendikçe, dünyada yaşayan ve geçmişte yaşamış milyonlarca insanın hikayelerini dinliyoruz aslında. Bu hikayeler birike birike sizin hayata bakışınızdan sosyal ilişkilerinize kadar pek çok alanda pratik değişimler yaratıyor. İnsan türünün hikayeleriyle zenginleşiyor ve insanlık tarihinin bir parçası olduğumuzun bilincine varıyoruz. Daha kolektif, daha barışçıl bir tutum yaratıyor bu durum. Yolun başında olan okuyucularımıza demek istiyoruz ki; bu kültür hepimizi keşfetmeye çağırıyor, içine girdikçe ne denli zengin olduğunu daha yakından hissediyor ve kendimizi de zenginleştiriyoruz. Tüm okuyucularımızı bu yolculuğa davet ediyoruz.
Bundan sonraki adımlarda ne var? Neler planlıyorsunuz bu fikri geliştirmek adına?
Ustamdan, varoluş amacı gereği Anadolu kültürünü ve kültürel mirasını tanıtmayı ve yaşatmayı hedefliyor. Yapılabilecek şeylerin ve hayallerimizin bir sonu yok. Genç ve çalışkan ekibimizle her gün daha güçlü adımlar atmak adına çalışıyoruz. Kısa vadede, kurumsal paydaşlıklarımızı güçlendirmek ve Anadolu kültürel mirasını destekleyen “Kültür Dostu Şirketler” ailemizi genişletmek istiyoruz. Böylece bizimle aynı gayede olan kurumları bir araya getirerek etkileşimi arttırmak ve birlikte büyümek hedefindeyiz. Bunun yanı sıra Anadolu kültürel çeşitliliğini tam verimle yansıtabilmek adına her ilden bir yazarımızın olması için yazar kadromuzu genişletmek hedefindeyiz. Titiz bir eleme sürecinden geçen Yazıhane yazar adayı başvurularımız şu an devam ediyor. Ülkemizde büyüyüp güçlendikçe, Anadolu kültürel mirasını yurt dışına taşımak adına da çalışmalarımıza başlayacağız, şu an planlama aşamasındayız.