Güncelleme Tarihi:
1998 doğumluların bile özlemle andığı harika dönem, 90’lar… Türk Sineması için de yeni bir başlangıç, yeni bir umut…
Türkiye Sineması’nın en büyük değişim dönemlerinin başında gelen 1990’larda Yeşilçam’ın tahakkümünden sıyrılmış, bağımsızlığını ilan etmiş bir sinema anlayışı görüyoruz. Dünyada da sinemanın altın çağı kabul edilen 90’lar, Türkiye için de epey önemli bir dönem oldu. Teknolojik gelişmelerin ve bireyselleşmenin arttığı bu yıllar dünya sinemasına Pulp Fiction, Goodfellas, Forrest Gump, Fight Club, Matrix gibi efsane filmleri kazandırırken; Türk Sineması’nda da Ağır Roman, Her Şey Çok Güzel Olacak, Eşkıya gibi kült filmler hüküm sürdü.
90’LARDA TÜRK SİNEMASI
Bu yıllarda Türk Sineması ciddi şekilde yurt dışına adım atmaya, ödüller toplamaya başladı. Daha önceleri uluslararası yarışmalar bir “lüks” olarak kabul edilirken, 90’ların başından itibaren bu festivallere katılmak bir zaruri ihtiyaç halini aldı. Yeşim Ustaoğlu, Nuri Bilge Ceylan gibi yönetmenler filmlerini uluslararası festivallerde gösterime sokabilme şansı buldu ve Türk Sineması dünyaya açıldı. 90’lara kadar halk sinema salonlarında yabancı filmlerde daha çok ilgi gösterirken bu yıllardan sonra sanat anlayışının da gelişmesi ve değişmesiyle Türk Sineması’na olan ilgi yabancı filmlerin önüne geçti.
1- Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni (1990) – Yavuz Turgul
Listemizin ilk sırasında 90’lar Türk Sineması’na damga vurmuş bir ismin; Yavuz Turgul’un filmi var. Yavuz Turgul ayrıca bu listemizde üç film ile, en çok filmi bulunan yönetmen oldu. Bir dönem çektiği aşk filmleriyle üne kavuşan ama dönemin bitişiyle gözden kaybolan bir yönetmenin hikayesinin anlatıldığı bu kusursuz filmde yine Şener Şen başrolde döktürüyor. Geçmiş dönem sinemasına bir özlem olarak da kabul edebileceğimiz bu hikaye, aslında kendi döneminin en önemli filmlerinden biri oluyor.
2- Tabutta Rövaşata (1996) – Derviş Zaim
“Ama arkadaşlar iyidir…” repliğiyle hafızamıza kazınan film; yönetmen Derviş Zaim’in ilk filmi… Gerçek bir hikayeden esinlenen filmde hiçbir ücret almadan rol alan Tuncel Kurtiz, Ahmet Uğurlu gibi dev isimler kusursuz bir özveriyle birlikte Derviş Zaim’e güveniyor ve ortaya Türk Sineması için altın değerinde bir film çıkıyor. Baba Zula’nın film müziklerini yaptığı film; Rumeli Hisarı’nda yaşayan evsiz bir adamın hüzünlü hikayesini anlatıyor.
3- Ağır Roman (1997) – Mustafa Altıoklar
Tarlabaşı’ndaki Kolera Mahallesi’ndeyiz… Pek sevdiğim yazarlardan olan Metin Kaçan’ın aynı adlı romanından uyarlanan Ağır Roman; yönetmen Mustafa Altıoklar’ın tüm zamanlarda yaptığı en iyi iş. Sadece 90’ların değil, Türk Sineması’nın en iyi eserlerinden biri olan bu film, her zaman bir yerlerde var olan ama hep görmezden gelinen insanların portresini çiziyor. Bir bakıma “ötekilerin hikayesi” diyebiliriz rahatlıkla. Vizyona girdiği dönemde “insan müsveddelerini anlatıyor!” şeklinde tepkilere maruz kalsa da Ağır Roman çoktan sinema ve edebiyat tarihimize adını kazıdı.
4- Her Şey Çok Güzel Olacak (1998) – Ömer Vargı
5- Piano Piano Bacaksız (1991) – Tunç Başaran
6- Masumiyet (1997) – Zeki Demirkubuz
7- Eşkıya (1996) – Yavuz Turgul
8- Gemide (1998) – Serdar Akar
9- Gölge Oyunu (1992) – Yavuz Turgul
10- Kasaba (1997) – Nuri Bilge Ceylan
Yazan: Tugay Şahin