Aylin Aslım: #şarkıyazarı #seyyah #Balkankızı

Öğrencilik yıllarını nasıl anıyorsun? Özlüyor musun? “İyi ki bitmiş böyle daha iyi mi” diyorsun yoksa?

İlkokul ve lise yıllarımı özlüyorum. Üniversite yılları biraz zorlu geçti, zaten son sınıfta bıraktım okulu. İstemediğim bir bölümde okumasaydım farklı olabilirdi.

Nasıl bir öğrenciydin? Senin yerine arkadaşların mı imza atardı, yoksa sen onların yerine mi?

Kopya veren cinstendim :) İmza değiş-tokuşumuz da olmuştur...

Ders çalışırken dahil sürekli müzik dinler miydin? Yıllar içinde dinlediğin müzik de değişti mi?

Hep öyle çalışırdım, kulaklıkla. İşitme kaybı yaşamış olabilirim, o kadar yüksek sesle dinlerdim. Manowar'dan Eric Clapton'a, oradan Pearl Jam, Rage Against the Machine'e, sonra Björk ve PJ Harvey'e, Nick Cave'e doğru gitti.

Daima dikkat çekici bir tarzın oldu. Öğrenciyken de böyle miydi? Fakültenin popüler kızı mıydın?

Popüler diyemem. Genellikle okul kuralları ve yönetimle karşı karşıya gelirdim diyelim...

 Üniversitede ev arkadaşın var mıydı? 

iki tane. İki sene kadar, üç kişi aynı evi paylaştık. Çok eğlenceli günlerimiz oldu. Ondan sonra ev arkadaşım olmadı.

Ev arkadaşı seçerken sence en önemli şey nedir?

Ortak müzik zevki!

Bulunduğun noktaya gelmek kolay değil. Voleyi vurma, kestirmeden gitme eğilimindeki gençlere ne söylemek istersin?

Pişman olursunuz, kalbinizin sesini dinleyin derim.

Müzik kariyerin nasıl başladı? Öğrenciyken müzikle aran nasıldı? 

İlkokuldan önce bile şarkı söylemek, müzik hep vardı. Bir grupla söylemeye 8. sınıfta başladım. Sonra da devam etti öyle.

Hiç gerçekten ateş yakıp etrafında Akdeniz akşamları söylemişliğiniz var mı?

Yok!

Oyunculuk da yapıyorsun. En hassas tartı insanın kendisidir dersek, oyunculukta kendini nasıl buluyorsun? Kendine karşı sert bir eleştirmen misin, dışarıdan gözlemi tercih mi edersin?

Sert miyim bilmiyorum; ama muhtemelen öyleyimdir. Aklına fikrine güvendiğim insanlardan da mutlaka acımasızca da olsa görüş alırım. Sahne oyunculuğa çok uzak değil; o sayede cüret etmiş olabilirim. Çok zevkli iş oyunculuk.

Bu konuda hiçbir yeteneğim yok dediğin bir şey var mı?

Dans!

Yarışmalarda jürilik yaptığın oluyor. Genç müzisyenler ne alemde? Sağlam bir şeyler geliyor alttan diyor musun?

Sadece zamanında benim de katıldığım Roxy Müzik Günleri'nde jüriyim. Açıkçası bir süredir heyecan duyduğumuz demoların sayısı azaldı. Ama nadiren de olsa birileri çıkıyor ve sonra onları daha güzel yerlerde de görüyoruz. Bu da bir şey.

 "Az biliniyorlar; ama çok potansiyelli gruplar, genç müzisyenler bunlar" diyebileceğin birkaç isim var mı?

Ars Longa, The Ringo Jets, Kalben, Kerem Küçükay...

 Şu sıralar ülkedeki en önemli mesele nedir?

Demokrasi!

 Sosyal medyanın memlekette olup bitene ve müzik sektörüne etkisi oluyor mu? Oluyorsa nasıl bir etki bu?

Elbette haberleşme ve şeffaflaşma anlamında çok etkisi olduğunu düşünüyorum. Konuşulamayanların, yok sayılanların varlığını kabul etmemizi sağlıyor. Müzik sektörüne PR tanıtım anlamında katkısı olmuş olabilir. Ama müzikal anlamda bir katkısı olduğundan şüpheliyim. Müzik paylaşım mecraları daha etkili bence.

Sosyal medya ile aran nasıl? Tatsız şeyler de yaşamışlığın var. Bu aralar sosyal medya ile ilişki durumun ne alemde?

Hızlı haber alma aracı olarak görüyorum artık. Düşünce, espri, müzik, film vs paylaşımı için fazla kaotikleşti sosyal medya; siyaset kaçınılmaz olarak domine ediyor.

Geçen haftalarda hachklenmiştin. Bu denemeler sık sık oluyor mu? Herhangi bir güvenlik önlemi alıyor musun?

Mümkün olan önlemleri alıyoruz. 

Twitter hızlı haber akışının yanında, anlık kandırmacalara da, teyitsiz haberlerin dolaşmasına da fırsat veriyor. Bu sorunu sence nasıl çözeceğiz? SIkı bir Twitter kullanıcısı olarak, bağımlılık derecesinde Twitter kullananların bir sorunu olduğunu düşünüyor musun?

Yeterince uzun süredir kullandığınız bir mecrada neyin güvenilir, neyin tekinsiz olduğunu zaman içinde öğreniyorsunuz, bu mümkün. 

 Sosyal medya çağımızın yeni hastalığı mıdır?

"Uzak kalamadığımız kaotik insan denizi."

Hiç her şeyi bırakıp dünyanın bambaşka bir yerine gitmek istediğin oldu mu?

Epeydir o hissiyattayım.

Kısa Kısa…

En sevdiğin dizi?

Six Feet Under

Tekrar tekrar izlediğin film?

Groundhog Day :)

İlham aldığın müzisyen?

Çok var... Jimi Hendrix, Depeche Mode, Bülent Ortaçgil, Leonard Cohen, Björk, Nina Simone, Nick Cave, The Editors...

Telefonunun zil sesi ne?

Chimes

Emoji kullanıyor musun? Kullanıyorsan, en fazla kullandığın emoji hangisi?

Kullanıyorum. Kalp ve baş parmak. 

En sevdiğin şehir hangisi?

Berlin

İnternetsiz olmaya sence en fazla ne kadar dayanabilirsin?

Birkaç ay dayanırım herhalde.

Sabah kalktığında telefonunda ilk kullandığın uygulama hangisi oluyor?

Alarm :)

Hiç birini stalkladın mı?

Sanmıyorum, zaten Facebook kullanmıyorum.

Yemek yapabiliyor musun? Yapmayı seviyor musun?

Yemek benim için ciddi bir mesele! Çok seviyorum yemek yapmayı.

Hiç Bilecik’e gittin mi?

Gittim :) Babamın akrabaları var.

3 hashtag ile Aylin Aslım kimdir?

#şarkıyazarı

#seyyah

#Balkankızı 

“Keşke yapsaydım” dediğin bir şey var mı?

Keşke şarkılar dışında başka metinler yazmaya, çalışmaya hep devam etseydim.

Görmeyi en çok istediğin yer neresi?

Bütün Dünya ve uzay!

Mutsuz olduğunda ne yaparsın?

Uzun yürüyüşlere çıkarım. Ağlarım.

En mutsuz ve en mutlu olduğun iki anı iki şarkıya benzetmen gerekse, hangilerini seçersin?

en mutsuz: Leonard Cohen/ Famous Blue Raincoat

en mutlu: herhangi bir neşeli Balkan türküsü 

Yatınca hemen uykuya dalanlardan mısın? Yoksa uyuması vakit alanlardan mı?

Uykuya zorlukla dalarım. 

En son nasıl bir rüya gördün?

Korku içinde bir adaya kaçtığımı gördüm.

Hayatın boyunca karşına çıkan en büyük engel ne oldu?

Önyargılar, tutuculuk.

Son zamanlarda tekrar tekrar dinlediğin bir şarkı var mı?

the Editors: No Harm

Başka bir meslek seçecek olsan, hangisi olurdu?

Yazarlık

Öğrencilik yıllarındaki Aylin’le karşılaşsan, ona vereceğin tavsiye ne olurdu?

"Okulunu son sınıfta bırakma, bitir. Lazım olur."

ÖNEMLİ BİR AYRINTI…

Şerife Aslım, azmin zaferi:

Aylin Aslım’ın annesi Şerife Aslım, 50’lerinde ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirip üniversite sınavlarına girdi. İlk denemesinde İstanbul Üniversitesi Almanca Öğretmenliği’ne girdi. 4 yılda bitirip 65 yaşındayken kep attı!

Röportaj: Erkmen Özbıçakçı