Kadınlı haberlerde sorun var

Güncelleme Tarihi:

Kadınlı haberlerde sorun var
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2006 13:37

TÜRKİYE’de kadın hareketinin önde gelen isimlerinden Yardımcı Doçent Pınar İlkaracan şu notu gönderdi:

Haberin Devamı

"Bir Hürriyet okuru olarak 22 Mart 2006 Çarşamba günü Hürriyet Gazetesi’nin 14. sayfasında ’Can Bey, çöpçatanlıkta ’şişman kadını’ geçti’ başlığı altında yayımlanan, Hayri Çetinkaya imzalı haberden büyük rahatsızlık duydum. Haberde, manşetten başlayarak defalarca ’şişman kadın’ olarak tanımlanan Gonca Artunkal, uluslararası bankacılık sektöründe genç yaşta son derece başarılı bir kariyer yapmış olan, Avrupa’da gurur duyduğumuz vatandaşlarımızdan biridir. Haberde, biri kadın biri erkek iki başarılı bankacının performansından bahsedilirken, kadın bankacıyı dış görünümü bazında son derece rencide edici bir üslup sergilenmektedir. İş dünyası, politika, vb. kamu alanlarında başarılı erkeklerin medyaya yansımaları hiçbir zaman için dış görünümleri üzerinden değerlendirilmezken (’Ayşe Hanım, kel adamı geçti’ gibi bir haber başlığı olmuyor örneğin), kadınların yaptıkları işin içeriğinden ziyade dış görünümleri bazında değerlendirilmeleri son derece cinsiyetçi bir yaklaşımın yansımasıdır. Hürriyet Gazetesi’nin kadına karşı şiddeti önlemeye yönelik büyük bir atılımda bulunduğu bu dönemde gazetenizde bu tip cinsiyetçi üslup ve bakış açısı içeren haberlerin yer alması kendi içerisinde çelişkilidir."NEDEN O BAŞLIKDikkatli okurlar fark etmişlerdir. Hürriyet Ekonomi Müdürü Vahap Munyar 27 Mart günkü yazısında (http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4150431&tarih=2006-03-27) bu talihsiz başlığın neden atıldığını anlattı ve özür diledi. Munyar ile geçen cuma günü konuştum. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı da olan Munyar, konuyu Cemiyet Yönetim Kurulu’na götürdüğünü, orada tartışıldığını ve yazdığı yazı ile konunun kapanmış olduğunda fikir birliğine varıldığını söyledi. Yazının tonu ve tartışma yaratan haberin odak noktasındaki kişilerle konuşulup görüşlerinin yansıtılmış olması, Munyar’ın yazısını sıradan bir düzeltme çabasının ötesine taşıyor ve bence de konuyu kapatıyor.BARBIE OPERASYONUAncak o haberin yayınlanmasından sonraki günlerde, gazetelerin sayfalarına giren ve merkezinde kadınların olduğu haberlerin sunuluşunda tüm medyanın bocaladığını düşünüyorum. Bunun en iyi örneğini, gözaltına alınan herkesin serbest bırakıldığı ve İstanbul Polisi’nin Barbie diye adlandırdığı sözde operasyon oluşturuyor. Emniyet Genel Müdürlüğü sözcüsünün de, "sanık olmadan dinlenmek üzere çağrıldıklarını" söylediği kadınların teşhiri, suçlu olmadan cezalandırılmaları sonucunu doğurdu. Hürriyet, Emniyet’e çağrılan kadınların isimlerini açık olarak vermedi. Bazı gazeteler ise isimleri açık açık yazdığı gibi, fotoğraflarını da yayınladı.Medyanın "rezil de, vezir de" edeceğini söyleyenler çıkacaktır. Ama önemli olan, haberi hakkıyla, doğru şekilde vermek olduğuna göre... İstanbul Polisi’nin bu girişiminin medya yansımaları, haberin merkezindeki kişilere zarar verdiği için kötü olmuştur.

Haberin Devamı

Doğru fotoğrafGeçen hafta Hürriyet Pazar'da yayımlanan "Biri Dünya Diğeri Türkiye Şampiyonu İki Rallici" başlıklı haberde geçen yılın Türkiye Şampiyonu Mehmet Besler'in fotoğrafı yerine eski co-pilotu Afşin Baydar'ın fotoğrafı basıldı. Bu yanlışlığı yukarıdaki doğru fotoğrafla düzeltir Besler'den ve okuyucularımızdan özür dileriz.Hürriyet ellerimi boyamasınBELKİ doğrudan doğruya bu köşenin sorumluluk alanı içine girmiyor; ama yine de tüm okurların ilgisini çekeceği için Nihan Eröz'ün aşağıda okuyacağınız şikáyetini araştırdım:"Ben gazetenizin sürekli takipçisiyim. Son 4-5 aydır her sabah aldığım Hürriyet Gazetesi'ni okuduktan sonra ellerim nedense simsiyah olmaya başladı. Hürriyet ile birlikte aldığım Radikal Gazetesi'nde böyle bir sorun yaşamıyorum. Acaba kullanılan mürekkep veya káğıttan mı kaynaklanıyor?"Hürriyet'in Üretim Planlama Müdürü Aydan Erbuğ ile görüştüm. Benzer birkaç şikáyet daha geldiğini anlattım; cevabı aşağıda: "Kullandığımız káğıt ve mürekkep, dünyanın en iyi gazetelerinin kullandığı ile aynı; yani bir kalite sorunu yok ortada. Renkli sayfaları az gazetelerde mürekkebin ele çıkma sorunu fazla hissedilmiyor. Ancak Hürriyet gibi çok sayfalı ve sayfalarının çoğu renkli gazetelerde bu sorunla ne yazık ki karşılaşıyoruz. Sorun henüz dünyada çözülmedi. Mürekkep teknolojisi ilerledikçe sözü edilen sorun ortadan kalkacak."

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!