Kadınların cinsel sorunları için özel hastane
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2006 00:00
Evliliklerin yıkılmasına neden olan orgazm sorunu, daha çok kadınlarda görülmekte. Kadınların birçoğu cinsel ilişki sırasında orgazm olmakta zorlanırken, birçoğu da acı çekiyor. Kadınlardaki cinsel sorunların özel bir uzmanlık alanı olduğuna inanan bir Alman jinekolog, Hamburg’da bir "Orgazm Kliniği" açtı.
Üreme teknikleri, ana rahim ve yumurtalıklar üzerine birçok araştırılma yapılırken, organların cinsel işlevleri ve bozuklukları ile ilgili çalışmalar çok enderdir. Avustralyalı ürolog Helen O’Conell, klitorisin aslında dokuz santim olduğunu ve ders kitaplarında belirtilenden iki misli büyük olduğunu öğrendiğinde 20.yy’ın bitmesine sadece iki yıl kalmıştı.
Yaklaşık olarak aynı tarihlerde Boston’daki Kadının Cinsel Sağlığı Araştırmaları Birliği, ilk kez kadınlardaki cinsel sorunların bedensel nedenlere de uzanabileceğini açıklamıştı.
Fakat yine de kadının cinsel anatomisi hakkında çok az şey bilinmekte. Bu yüzden örneğin ameliyatlarda cinsel zevklerin hissedilmesinde önem taşıyan sinirlere veya damarlara gereksiz yere hasar verilmekte. Son olarak Amerika’da sağlıklı cinsel ilişkide kadın için testosteronun önemiyle birlikte vajina ve klitorisin moleküler yapısı ile ilgili yeni bilgiler edinildi.
Ve kısa bir süre önce de İngiltere’de gerçekleştirilen bir araştırmada klitoris ve vajinaya bağlı orgazmın farklı şekilde hissedilişi nörolojik olarak kanıtlandı.
Orgazm büyük sorun
Ülkemizde kadınlardaki cinsel işlev bozukluklarıyla ilgili bir çalışma bulunmuyor henüz. Ancak Journal of the American Medical Assocation dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre Amerika Birleşik Devletlerinde yaşları 18-59 arasında değişen kadınların %43’ünde orgazm sorunu yaşanmakta. Erkeklerde ise bu oran %31 civarında.
Kadının cinselliği ve cinsellik fizyolojisi çok daha karmaşık olduğuna göre kadınların, cinsel sorunlarına yönelik tanı ve tedavi için jinekologlar dışında diğer bazı uzmanlardan da yardım alması gerekiyor.
Üniversite Kliniklerindeki cinsel işlev bozuklukları merkezlerinde, seksüel sorunlar genelde psikoterapik yöntemlerle tedavi edilmekte. Kan dolaşımıyla ilgili bozukluklarla iç hastalıkları uzmanı, hormonlarla endokrinolog ilgileniyor, ama hepsi kendi alanını görüyor hiçbiri olayı bir bütün halinde ele almıyor diyor Alman jinekolog Johannes Sievers.
Beden ve ruh ilişkisi
Sievers, psikoterapistlerle çalışmanın kaçınılmaz olduğuna inanıyor. Sonuçta cinsellik beden ve ruh ilişkisiyle yaşanan bir deneyim. Tabii çiftler arasındaki iletişim de önemli. Fakat bedensel sorunlar dikkate alınmadığında psikoterapi işe yaramamakta.
Son araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre jenital bölgede başlıca dört bozukluk ortaya çıkmakta: 1) cinsel ilişki sırasında ağrı/acı hissetme 2) libido kaybı 3) ereksiyon/uyarılma bozukluğu 4) orgazm bozukluğu.
Jinekologlar uzun yıllardan bu yana kadınlardaki cinsel sorunların hep psikolojik olduğunu söyleyip durdular. Cinsel ilişkideki sorunlar genelde yanlış eş seçimi, mesleki stres ve yaşla ilgiliydi.
Ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin tedavisi için geliştirilen Viagra da bu zihniyetle keşfedildi. Başka yöntem bilinmediği için psikoterapi ile tedavi edildiler. Fakat sorunun penisteki en küçük damarlardaki daralmalarla ilgili olduğu ve bunun ilaçlarla tedavi edildiği ortaya çıkınca ereksiyon sorunu da yok olmuştu.
"Tabii ki Viagra tüm seksüel sorunlara çözüm getirmiyor" diyor Sievers. Bunun dışında diğer bazı hastalıkların da ereksiyon sorunu üzerinde etkili olabileceği saptandı. Mesela diyabet, yüksek kan basıncı ve yüksek kolesterol değeri erkeklerde ereksiyon bozukluklarına yol açabiliyordu. Bugün artık aynı faktörlerin kadındaki cinsel işlevler üzerinde ekili olduğu sanılmakta.
İki saat muayene
Sievers, işlevsel bozuklukları bulabilmek için iki saate yakın muayene ediyor hastasını. Doktorun elinde nem oranını ölçen sonda, anatomiyi inceleyebilmek için ultrason aleti, vajina ve klitoristeki kan dolaşımını ölçmeye yarayan yüksek frekansla Doppler sonografisi gibi her türlü özel alet bulunuyor.
İsrail’den "Genito-Sensory-Analyzer" aletini getirmiş. Bir çubukla vajina veya klitorise sıcaklık ve titreşim uyarımları verilmekte. Kadın bir değişiklik hissederse bir düğmeye basıyor. Böylece bir bilgisayar, algılananların gerçekten de uyarımlara verilen yanıtlar mı olduğu yoksa diyabet, Multiple Skleroz veya değişim yıllarına bağlı doku büzüşmesi gibi hastalıklara bağlı sinir bozuklukları mı olduğunu hesaplıyor.
Eğer uyarılma veya orgazm bozukluğu söz konusu ise hasta kendisini porno filmleri ve vibratörlerle uyarmaya çalışıyor. Bu, biraz da sperma bağışındaki duruma benziyor aslında.
Hormonda azalma
Hasta bu denemeden önce uyarılma sırasındaki kan dolaşımını ölçen son derece hassas ölçüm sondasını da kullanabiliyor. Sonda, doktorun odasındaki bir bilgisayara bağlı.
Sievers, kadınları sıkmamak için orgazmı, kol kırığı ya da bel ağrısı gibi sıradan hastalıklar gibi ele alıyor. Tabii kadınlar yine de sıkılıyorlar ama cinsel işlev bozuklukları başka türlü kontrol edilemiyor diyor doktor.
Normalde bir kadın 45 veya 50 yaşına kadar sağlıklı bir cinsel ilişki sürdürebilmekte. Fakat özellikle de değişim yıllarıyla birlikte birçok kadın cinsellikten eskisi kadar zevk almıyor. Son araştırmalar bunun testosteron seviyesindeki azalmayla ilgili olduğunu gösterdiği için Sievers, bu tür sorunlarda klitorise testoren içerikli jelin sürülmesini öneriyor.
Cinsel ilişki sırasında alınan zevk genelde uyarılma sırasında dokudaki kan dolaşımına bağlı. Damarlardan ne kadar çok sıvı akarsa o kadar iyi.
Erkekleri bilgilendirmek önemli
Yüksek kan basıncı ve damar sertliği gibi hastalıkları bulanan kadınlarda klitoris ve vajina dudakları eskisi kadar ıslanmaz. Bu kuruluk orgazm sorunu yaratıyorsa kadınlar Viagra’yı deneyebilir, diyor Alman jinekolog.
İlaç kullanmak istemeyen kadınlar için Amerika’da özel bir pompa geliştirildi. Bu vakumlu pompayla klitoristeki damarlar çalıştırılmakta. Bunun için klitorisin üzerine küçük bir emici başlık yerleştirilmekte. Böylece aşağı yukarı bir tıraş makinesi büyüklüğünde olan ve ona benzer bir ses çıkaran yardımcı araçla klitoris damarları çalıştırılmakta.
Sievers muayenehanesinde elde ettiği tecrübelerden özellikle erkeklerin cinsel sorunlar üzerine konuşmaktan çekindiklerini anlamış. Hatta birçoğu gelmiyor bile diyor doktor.
Oysa kadın cinselliği hakkında doğru dürüst bilgisi olmayan erkek, eşine yardımcı olamıyor. Erkekler porno filmlerinden yanlış bilgiler aldıkları için kadının cinsel ihtiyaçları konusunda da tamamen hatalı bir şekilde bilgilenmiş oluyorlar.
Yaklaşık olarak aynı tarihlerde Boston’daki Kadının Cinsel Sağlığı Araştırmaları Birliği, ilk kez kadınlardaki cinsel sorunların bedensel nedenlere de uzanabileceğini açıklamıştı.
Fakat yine de kadının cinsel anatomisi hakkında çok az şey bilinmekte. Bu yüzden örneğin ameliyatlarda cinsel zevklerin hissedilmesinde önem taşıyan sinirlere veya damarlara gereksiz yere hasar verilmekte. Son olarak Amerika’da sağlıklı cinsel ilişkide kadın için testosteronun önemiyle birlikte vajina ve klitorisin moleküler yapısı ile ilgili yeni bilgiler edinildi.
Ve kısa bir süre önce de İngiltere’de gerçekleştirilen bir araştırmada klitoris ve vajinaya bağlı orgazmın farklı şekilde hissedilişi nörolojik olarak kanıtlandı.
Orgazm büyük sorun
Ülkemizde kadınlardaki cinsel işlev bozukluklarıyla ilgili bir çalışma bulunmuyor henüz. Ancak Journal of the American Medical Assocation dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre Amerika Birleşik Devletlerinde yaşları 18-59 arasında değişen kadınların %43’ünde orgazm sorunu yaşanmakta. Erkeklerde ise bu oran %31 civarında.
Kadının cinselliği ve cinsellik fizyolojisi çok daha karmaşık olduğuna göre kadınların, cinsel sorunlarına yönelik tanı ve tedavi için jinekologlar dışında diğer bazı uzmanlardan da yardım alması gerekiyor.
Üniversite Kliniklerindeki cinsel işlev bozuklukları merkezlerinde, seksüel sorunlar genelde psikoterapik yöntemlerle tedavi edilmekte. Kan dolaşımıyla ilgili bozukluklarla iç hastalıkları uzmanı, hormonlarla endokrinolog ilgileniyor, ama hepsi kendi alanını görüyor hiçbiri olayı bir bütün halinde ele almıyor diyor Alman jinekolog Johannes Sievers.
Beden ve ruh ilişkisi
Sievers, psikoterapistlerle çalışmanın kaçınılmaz olduğuna inanıyor. Sonuçta cinsellik beden ve ruh ilişkisiyle yaşanan bir deneyim. Tabii çiftler arasındaki iletişim de önemli. Fakat bedensel sorunlar dikkate alınmadığında psikoterapi işe yaramamakta.
Son araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre jenital bölgede başlıca dört bozukluk ortaya çıkmakta: 1) cinsel ilişki sırasında ağrı/acı hissetme 2) libido kaybı 3) ereksiyon/uyarılma bozukluğu 4) orgazm bozukluğu.
Jinekologlar uzun yıllardan bu yana kadınlardaki cinsel sorunların hep psikolojik olduğunu söyleyip durdular. Cinsel ilişkideki sorunlar genelde yanlış eş seçimi, mesleki stres ve yaşla ilgiliydi.
Ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin tedavisi için geliştirilen Viagra da bu zihniyetle keşfedildi. Başka yöntem bilinmediği için psikoterapi ile tedavi edildiler. Fakat sorunun penisteki en küçük damarlardaki daralmalarla ilgili olduğu ve bunun ilaçlarla tedavi edildiği ortaya çıkınca ereksiyon sorunu da yok olmuştu.
"Tabii ki Viagra tüm seksüel sorunlara çözüm getirmiyor" diyor Sievers. Bunun dışında diğer bazı hastalıkların da ereksiyon sorunu üzerinde etkili olabileceği saptandı. Mesela diyabet, yüksek kan basıncı ve yüksek kolesterol değeri erkeklerde ereksiyon bozukluklarına yol açabiliyordu. Bugün artık aynı faktörlerin kadındaki cinsel işlevler üzerinde ekili olduğu sanılmakta.
İki saat muayene
Sievers, işlevsel bozuklukları bulabilmek için iki saate yakın muayene ediyor hastasını. Doktorun elinde nem oranını ölçen sonda, anatomiyi inceleyebilmek için ultrason aleti, vajina ve klitoristeki kan dolaşımını ölçmeye yarayan yüksek frekansla Doppler sonografisi gibi her türlü özel alet bulunuyor.
İsrail’den "Genito-Sensory-Analyzer" aletini getirmiş. Bir çubukla vajina veya klitorise sıcaklık ve titreşim uyarımları verilmekte. Kadın bir değişiklik hissederse bir düğmeye basıyor. Böylece bir bilgisayar, algılananların gerçekten de uyarımlara verilen yanıtlar mı olduğu yoksa diyabet, Multiple Skleroz veya değişim yıllarına bağlı doku büzüşmesi gibi hastalıklara bağlı sinir bozuklukları mı olduğunu hesaplıyor.
Eğer uyarılma veya orgazm bozukluğu söz konusu ise hasta kendisini porno filmleri ve vibratörlerle uyarmaya çalışıyor. Bu, biraz da sperma bağışındaki duruma benziyor aslında.
Hormonda azalma
Hasta bu denemeden önce uyarılma sırasındaki kan dolaşımını ölçen son derece hassas ölçüm sondasını da kullanabiliyor. Sonda, doktorun odasındaki bir bilgisayara bağlı.
Sievers, kadınları sıkmamak için orgazmı, kol kırığı ya da bel ağrısı gibi sıradan hastalıklar gibi ele alıyor. Tabii kadınlar yine de sıkılıyorlar ama cinsel işlev bozuklukları başka türlü kontrol edilemiyor diyor doktor.
Normalde bir kadın 45 veya 50 yaşına kadar sağlıklı bir cinsel ilişki sürdürebilmekte. Fakat özellikle de değişim yıllarıyla birlikte birçok kadın cinsellikten eskisi kadar zevk almıyor. Son araştırmalar bunun testosteron seviyesindeki azalmayla ilgili olduğunu gösterdiği için Sievers, bu tür sorunlarda klitorise testoren içerikli jelin sürülmesini öneriyor.
Cinsel ilişki sırasında alınan zevk genelde uyarılma sırasında dokudaki kan dolaşımına bağlı. Damarlardan ne kadar çok sıvı akarsa o kadar iyi.
Erkekleri bilgilendirmek önemli
Yüksek kan basıncı ve damar sertliği gibi hastalıkları bulanan kadınlarda klitoris ve vajina dudakları eskisi kadar ıslanmaz. Bu kuruluk orgazm sorunu yaratıyorsa kadınlar Viagra’yı deneyebilir, diyor Alman jinekolog.
İlaç kullanmak istemeyen kadınlar için Amerika’da özel bir pompa geliştirildi. Bu vakumlu pompayla klitoristeki damarlar çalıştırılmakta. Bunun için klitorisin üzerine küçük bir emici başlık yerleştirilmekte. Böylece aşağı yukarı bir tıraş makinesi büyüklüğünde olan ve ona benzer bir ses çıkaran yardımcı araçla klitoris damarları çalıştırılmakta.
Sievers muayenehanesinde elde ettiği tecrübelerden özellikle erkeklerin cinsel sorunlar üzerine konuşmaktan çekindiklerini anlamış. Hatta birçoğu gelmiyor bile diyor doktor.
Oysa kadın cinselliği hakkında doğru dürüst bilgisi olmayan erkek, eşine yardımcı olamıyor. Erkekler porno filmlerinden yanlış bilgiler aldıkları için kadının cinsel ihtiyaçları konusunda da tamamen hatalı bir şekilde bilgilenmiş oluyorlar.