Kadınlardan Çankırı yargıcına sevgilerle

FRANSA’nın Lyon kenti, Noel günü.

Haberin Devamı

Orada yaşayan bir Türk kadını İstanbul’u canhıraş bir sesle arıyor, “Bana yardım edin”. Aradığı numara 90-212-656 96 96, Hürriyet Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı. 2006’dan bu yana bu hatta 18.000 telefon geliyor, bazen Lyon’dan, bazen Almanya’dan, Avustralya’dan ve Türkiye’de 78 ilden. Hürriyet’in Aile İçi Şiddetle Mücadele Kampanyası dördüncü yılını dolduruyor.


Dünkü konferansta Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı bu süreci anlatırken, Hürriyet’in mücadele kararında töre cinayetine kurban giden Güldünya’nın kaderinin rol oynadığını söylüyor.

EN YAKINDAN BAŞLAMAK

İnsan hakları ihlali diyince, akla önce kadın hakları geliyor. Kadın hakları deyince, En yakından başlamak gerekiyor, aile içinden. Hürriyet işe en yakından başlıyor. Sadece Acil Yardım Hattı kurmakla kalmıyor, konferanslar ve çeşitli girişimler yanında mahalle mahalle eğitime yöneliyor. Dört yılda fiilen 8.577 kişiye yardım ediyor.

Haberin Devamı


Bunların yüzde 46’sı yardım, yüzde 6’sı acil yardım, yüzde 20’si başkası için yardım, yüzde 20’si de güvenlik güçlerinin bilgi edinmek için başvurularından oluşuyor. Vuslat Doğan Sabancı gelinen noktayı şöyle vurguluyor:


“Şiddet gören kadınların artık danışacağı bir yer var.”


Aslında şiddetten kurtulmak için sığınma evleri gerek. Türkiye’de yasaya göre nüfusu elli bini geçen her yerde bir sığınma evi yapmak gerekiyor, yani 1500 sığınma evi. Ama ancak 50 tane var. Yine de bu mücadelede eskiye göre, çok yol alınmış durumda.


Kadına şiddet uygulayan, erkekler. Ama o erkekleri kadınlar yetiştiriyor. Demek ki kadınlara da ciddi görevler düşüyor. Bu düşünceden hareketle, yeniden Vuslat Doğan Sabancı’ya dönmek gerekiyor:


‘Dünyada söz sahibi iş kadınlarının oranı yüzde 23, Türkiye’de yüzde 22. Ben de bu şanslı azınlıktan biri olarak, sorumluluk üstlenmeli, mücadelenin önderi olmalıyız diyorum”

SOPA VE SIPA

1987 Çankırı.

Hamile bir kadın şiddet gördüğü gerekçesiyle eşinden boşanmak için mahkemeye başvuruyor. Çankırı’daki yargıç tarihe geçecek bir karar veriyor:

Haberin Devamı


“Sen haksızsın. Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin”.


Gerçi bu kararı veren yargıç meslekten men ediliyor ama, verdiği karar da, Türkiye’de kadınları ayaklandırmaya yetiyor. Kadın Hareketi alevleniyor. O nedenle kadınlar Çankırı yargıcına sevgilerini sunuyor.


8 Mart 1910 8 Mart 2010. Dünya Kadın Hakları ya da kadınların hakları için mücadelelerinde yüz yıl geride kalıyor. Dünya kadınları yüz yıldır, Türkiye’deki kadınlar yoğun biçimde son otuz yıldır hakları için mücadele ediyor.


Kadın hakları hala çok eksik, yine de dünyanın yüz yılda aldığı yolu Türkiye’de kadınlar otuz yılda alıyor.

 

17’nci ekonomide 6.0 şiddeti

 

ELAZIĞ’daki depremde, bu satırların yazıldığı ana kadar, 51 kişi hayatını kaybediyor, pek çok bina yıkılıyor.

Haberin Devamı


Türkiye’yi yönetenler sık sık, “Türkiye’nin dünyanın 17’nci büyük ekonomisi olduğu” iddiasıyla övünüyor.


Dünyanın gelişmiş ekonomiye sahip hiçbir ülkesinde, 6.0 şiddetinde deprem, bırakın bu kadar insanın hayatını kaybetmesine, tek bir kişinin burnunun kanamasına bile tanık olunmuyor. 6.0 şiddetindeki deprem gelişmiş ekonomilerde sıradan bir deprem.


Ekonominin gelişmişliği, gelişmişliğin yurt çapına dağılması, kendini her alanda göstermesi işte bu durumlarda ortaya çıkıyor. 17’nci büyük ekonomi bu gerçeğin yanında lafta kalıyor. 

Yazarın Tüm Yazıları