İstikrar derken

TÜRKİYE’de futbol paylaşanlarının her birinin başarı konusunda istisnasız üzerinde birleştiği bir kelime var: İstikrar.

Haberin Devamı

Ve tabii ki bunun da en büyük örneği Manchester United ve Sir Alex Ferguson. Memleket hangi teknik adam, büyük addedilen takımların başına geçse hep Fergie olmak ister. Örneğin Samet Aybaba, Beşiktaş’a imza attığı gün ‘Beşiktaş’ın Ferguson’u’ olurken  Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman için ‘Bizim Ferguson’umuz’ demekte beis görmüyor. Sözün özü istikrar=Alex Ferguson.

SADECE YILLAR MI ÖNEMLİ?

PEKİ, gerçekten istikrar denilen şey uzun süre bir takımın başında kalmak mı yoksa uzun süre varlığını koruyacak bir sistem mi? Eğer Sir’ün sadece başarılarıyla koltuğunu koruduğu ve çeyrek asırdan daha fazla süre Kırmızı Şeytanlar’ın başında kaldığını düşünüyorsak fikrimiz temelsiz kalır. Bu başarıların nasıl geldiği, İskoç futbol adamının nasıl bir sistem kurduğunu es geçersek hata yapmış oluruz. Zira Fergie’yi orada tutan şey kurduğu kusursuz sistem.
Alex Ferguson’un asıl meziyeti, bizlerin dilinden düşürmediği altyapı daha doğrusu oyuncu geliştirme sistemi. Kendisini zafere taşıyan oyuncuların halen daha üst seviyede futbol oynayabilmesinin altında da bu temel yatıyor.

Haberin Devamı

ÜÇ OYUNCU TEK BENZERLİK

ŞU an Şampiyonlar Ligi’nde forma giyen en yaşlı üç oyuncuyu saydığımızda tablo zaten kendiliğinden netleşiyor: Ryan Giggs (39), Pual Scholes (38) ve David Beckham (37). Her biri Sir Alex Ferguson tedrisatından geçmiş bu isimler Avrupa’nın 1 numaralı kupasında forma giymeye devam ediyor. Eğer Nani, anlık bir hata yapmamış olsaydı, belki de bu isimlerin hepsi 2013 Devler Ligi çeyrek finalinde arz-ı endam edevekti. İyi olan bundan 5 sene sonra da birçok United kökenli futbolcunun bu arenada boy göstereceğinden eminiz.
Ferguson’un ulaştığı bu mertebe kurulabilir bir yapının ürünü mü? Aslında evet. 2000’in Galatasaray’ı bunu gösterdi. Mesela Emre Belözoğlu hâlâ F.Bahçe formasıyla üst düzeyde forma giyebiliyor. Yaşı 32 olmasına karşın İspanya’ya gitmesine değil geri dönmesine şaşıyoruz. Lakin bu örnek, endüstriyel futbol dönemine dair elimizdeki tek örnek.

BENDEN SONRASI TUFAN

ABDULLAH Avcı’nın bu yönde bir sistem kuramamış olması Türkiye’deki istikrar anlayışını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bizde istikrar uzun süre takımın başında kalmak, hasbelkader iyi oynatmak ama benden sonrası tufan demek. En azından İstanbul BB örneği bize bunu gösteriyor. Avcı’yla iyi bir sistem kurduğunu düşündüğümüz Belediye, Avcı sonrası dikiş tutturmakta zorluk çekiyor. Zaten başka bir örnek çıkaramamış olmak bambaşka bir makalenin konusu.

Yazarın Tüm Yazıları