İŞTE YEREL HABERİN GÜCÜ

Şanssız doğanlardandı Dilek. Telaffuzu bile zor, ‘Skolyoz’ denilen bir hastalıkla merhaba demişti hayata. Büyüdükçe halk arasında kamburluk olarak bilinen hastalığının fiziki zorluklarının yanı sıra ruhen güçlüklerini de hissetmeye başlamıştı.
Okul çağı geldiğinde bu kez de ‘çocuk acımasızlığı’yla yüzleşmişti.
“Arkadaşlarımdan gelen aşağılama ve yaşadığım zorluklar yüzünden okulu bıraktım. Okula gittiğimde, beni itip kakıyorlar. O da yetmiyormuş gibi ‘kambur’ diye sesleniyorlardı” diyerek yaşadıklarını anlattı Dilek ve tek ‘dileği’ni söyleyiverdi:
“Ben de herkes gibi normal olmak istiyorum”

ELLERİ KOLLARI BAĞLANDI

Dilek’in hastalığının çaresi de vardı, ancak bu kez belini büken parasızlıktı.
Babası Şerafettin Çakır, tüm kapıları çaldıktan sonra Doğan Haber Ajansı Muhabiri Seçkin Gültekin’e anlattı derdini:
“Kızımın sosyal güvencesi var. Buna rağmen gittiğimiz hastanelerdeki bazı profesörler, ameliyatı dışarıda özel bir hastanede yapmak şartıyla 20 bin lira para istedi. Ancak biz SGK’nın karşılamadığı sağlık harcamaları yüzünden borçlanmıştık zaten. Hatta evimize haciz geldi. Her kapıyı çaldık, fakat bir sonuç elde edemedik.”

BİRLİKTELİĞİN ÖNEMİ

Ve Ankara Hürriyet’in manşetinde okudunuz ‘İyileşme Dileği’ manşetiyle bu hikayeyi...
Sonrasında Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Yenimahalle Belediyesi ve AK Parti Yenimahalle İlçe Başkanlığı sahip çıktı Dilek’e...
Ulusal gündemin yıpratıcılığına inat, yerelde birlikteliğin önemini yerel haberin gücü gösterdi.
Emeği geçenlerin ellerine sağlık...
Ama her şeyden önce sağlık, Dilek’e.

 * * *

Kesikköprü’ye borçlusunuz

Başkent Fısıltıları’nda geçtiğimiz Salı Kesikköprü’yü anlattım. Ankara’nın çevresinde yaptığımız helikopter gezisinde manzarası hepimizi etkilemişti. Etrafını barajın sardığı ‘hikayesi’ olan bir yer Kesikköprü. ‘Tertemiz havası ve suyu olan Kesikköprü iyi bir düzenlemeyle İç Anadolu’nun en önemli turizm merkezlerinden birine dönüştürülebilir’ fikrinden yola çıkarak yetkililere çağrıda bulunmuştuk.
Ne yazık ki ne Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’den ne Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’ten ne de İl Kültür ve Turizm Müdürü Doğan Acar’dan ses çıkmadı.
Üzücü ama kentin yöneticileri unutmasın. Çok değil 4 sene önce susuz Başkent’in kurtarıcısı olmuştu Kesikköprü.
Sadece bunun için bile yönetici olarak borçlusunuz Kesikköprü’ye.