İsrail hep haklıdır

İSRAİL savaş uçaklarının vurduğu yerde gül bitmediğini, tam tersine, yerdeki kızıllığın birçoğu sivil olmak üzere masum insanların kanından geldiğini, başta ABD olmak üzere Batı dünyası kabul edinceye kadar bu kanlı oyun belli ki devam edecek.

İsrail tamamen haksız mı?

Buna "evet" demek zor. Çünkü Filistin’in Gazze şeridine egemen olan Hamas yönetimi, İsrail’le 6 aydır süren "ateşkes" anlaşmasının süresi bitince İsrail Başbakanı Ehud Olmert kendi topraklarına yapılacak herhangi bir saldırıya hemen yanıt vereceklerini baştan ilan etmişti.

Hamas bunu önemsemeyip roketle saldırıda bulununca elbet bir karşılık verilecekti.

Ama karşılık vermenin yolu en az 155 insanın ölümüne, 200’den fazla insanın yaralanmasına sebep olacak kadar büyük çaplı bir katliam yapmak mı?

İşte burada İsrail’in meşru savunma hakkını kötüye kullandığı, hatta daha da ileri giderek Hamas yönetimini değil Gazze’de yaşayan sivil ve masum insanları cezalandırarak tam bir saldırgan ülke konumuna düştüğü gerçeği çıkıyor karşımıza.

Ama İsrail bilindiği gibi tüm Batı dünyasında "imtiyazlı" bir konuma sahiptir. Bu gerçek káğıt üstünde görünmez ama İsrail’in hukuk tanımaz eylemlerine karşı gösterilen hoşgörü veya bunları görmezden gelme politikası hemen her olayda ortaya çıkar.

Örneğin, Filistin’li 10 çocuk bir İsrail askeri gücü tarafından öldürülse, Batı dünyası için bu "yol kazası" gibi bir olaydır.

Ama İsrailli bir çocuk, Filistinliler tarafından bilerek veya bilmeyerek açılan bir ateş sonucu hayatını kaybetse, olay derhal "Filistinli teröristlerin yaptığı insanlık dışı bir eylem" olarak sunulur.

Aynı çifte standart, Filistinlilerin kendilerini savunma hakkı konusunda da geçerlidir.

Batı’ya göre Filistinlilerin kendilerini savunma hakkı -káğıt üstünde varmış gibi görünse de aslında- yoktur. Onlara düşen İsrail’in tayin ettiği kadarıyla yetinmekten ibarettir.

Bir örnek verelim:

Sovyetler Birliği’nin 1961 yılında Berlin’i ikiye bölen bir duvar çekerek kendi bölgelerini Batı Berlin’den ayırdığını anımsıyorsunuz değil mi?

Hani Winston Churchill’in "Demirperde" diye nitelendirdiği -1989’da Komünist Blok’un çökmesi üzerine yıkılan- meşhur duvardan söz ediyoruz.

Aynı şeyi dört-beş sene önce İsrail yaptı. Filistin’in Batı Şeria bölümü ile İsrail toprakları arasına boydan boya, aşılmaz bir duvar çekti.

Batı dünyasından kimsenin "Demir" veya "Beton" perdeden söz ettiğini hiç duyuyor musunuz?

Berlinliler insandır ama Filistinliler insan değildir diyebilir misiniz?

Hadi onu da "güvenlik" gerekçesiyle hoş görmeye çalışalım.

George W.Bush’un "El Kaide zanlısı" diyerek Guantanamo’ya tıktırdığı insanlara uygulanan hukuk dışı muamelelerin nerdeyse tamamının kökü, İsrail’in işgal altında tuttuğu topraklarda Filistinlilere uyguladığı hukuk dışı politikalara uzanır.

Bu nedenle İsrail’in ciddi şekilde eleştirildiğini hiç anımsıyor musunuz?
Yazarın Tüm Yazıları