İranlı da Avrupalı komşu istiyor

‘‘Türkiye'nin topraklarının bir kısmı Avrupa toprağında. Oraya katılmanız değişmez geleceğinizdir. Bu bizim de menfaatimizedir.’’

İran'da yayınlanan Tehran Times Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Parviz Esmaeili ile İran Haftası nedeniyle geldiği İstanbul Hilton Convention Center'da uzun uzun sohbet ettik.

Sohbetimize, İran sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Faracollah Salahşour da katıldı.

Bu hafta, ‘‘Avrupa bizi olduğumuz gibi kabul etmezse etmesin. Başka ittifak seçeneklerimiz var’’ düşüncesine ikinci esaslı yanıt da İran'dan geldi.

İlki Cuma günkü yazımda da belirttiğim gibi, Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisiydi. Orta Asya ile ilişkilerin Türkiye'nin Avrupa üyeliğinin alternatifi olamayacağını söylemiş, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin ikili ilişkilerimizi daha da güçlendireceğini savunmuştu.

İranlı meslektaşım, ‘‘Türkiye, İran ile Avrupa arasında bir köprüdür, Türkiye'nin AB'ye girmesi hem bizim hem de sizin menfaatinizedir. Enerji sevkinden ticarete kadar geniş bir alanda Türkiye aracı olarak İran'ın Avrupa ile işbirliğinden yararlanır. Aynı şey bizim için de geçerli. Avrupa'ya komşu oluruz. Türkiye ile ilişkilerimiz Avrupa ile ilişkilerimizi güçlendirir. Hem ben size bir şey söyleyeyim mi, Türkiye halkının refahının yükselmesine katkısı olan her şey hepimizin menfaatinedir, sadece sizin değil, bizim de.’’

Avrupa Birliği projesi, Orta Asya'dan Ortadoğu'ya uzanan coğrafyada Türkiye'nin rolünü belirleyecek olan esas faktör olarak öne çıkıyor.

Dışlanmış, yalnızlığa itilmiş bir Türkiye, hiçbir zaman tercih edilen ittifak partneri olmayacak.

Bu gerçek, Ortadoğu'nun yeniden yapılanma vizyonu içinde gün geçtikçe netleşiyor. Demokratikleşme, dünya ile entegre olmanın kaçınılmaz koşulu. Demokrasiden en fazla korkan rejimler bile bunu artık konuşmak zorunda kalıyor.

* * *

IRAK sonrası Washington'un şimşeklerinin Tahran'a yöneldiği bu günlerde, Türkiye'de ilk kez bir İran fuarı açılıyor.

İyi ki de açılmış gittim gördüm.

Renklerin ve tonların en ölçülü uyumunu, en minik düğümlerle ipek halılara taşıyan İran halı sanatının nefes kesici örneklerine hayran olmamak mümkün değildi. Mermer oymacılığı, cam işçiliği, Murano'lu cam ustalarının rengarenk cam çubukları keserek yarattıkları tekniğin benzerini kemik ve renkli kablolarla tahtaya döken Hatemkar'ın ustaları, bakır oymacılar benim en çok ilgimi çeken reyonlardı. Ama fuar sayesinde, petrol üreten ülkelerin pek çoğunun aksine İran'da farklı alanlarda üretim yapıldığı, ekonomiyi petrolün ipoteğine bırakmama endişesinin olduğunu daha iyi kavradım. Fransızların Pars adını vererek İran'da Peugeot ürettiklerini de burada öğrendim.

* * *

İRAN farklı bir ülke. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Çarşamba günü Washington'da WMAL Radyosu'na yaptığı açıklamada, ‘‘Şimdilik bizim yapabileceğimiz en iyi şey İran'ın aile kavgalarına fazla karışmamaktır. Ayrıca İran Devlet Başkanı Hatemi'nin de demokratik seçimlerle iş başına geldiğini unutmamak lazım.’’

Powell
'dan sonra, ABD Dışişleri Bakan Yardımcılarından Richard Armitage da, Los Angeles Times Gazetesi'ne İran'ın farklı olduğunu çünkü orada belli ölçülerde demokrasinin bulunduğunu söyledi.

İran da, Washington ile gerilimi azaltmak için jestler yapıyor. Nükleer programıyla ilgili olarak, daha derin denetimlere izin veren ek protokolü imzalamaya hazırlanıyor. Tehran Times'ın Genel Yayın Yönetmeni Esmaeili, ‘‘Biz anlaşmaya hazırız. Endişesi olan her ülke gelsin bizi denetlesin. Ama biz bu teknolojiyi almak istiyoruz. Denetlesinler ama engellemesinler’’ diyor. Bu yaklaşım gerilimi düşürecek mi zaman gösterecek.

İran bizim için önemli bir komşu. İlişkilerimiz önemli. Ama Avrupa yolunda bir komşu olarak, insan hakları ve demokrasi değerlerini de güçlendirici kriterler olarak bu ilişkilerin çerçevesine yerleştirmemiz gerekmez mi?
Yazarın Tüm Yazıları