Irak'ın kadınları o gece odamdaydı

O yanan yerlerde ben, Bağdatlı ressamlarla tanışmıştım. Irak'ın kadınlarını çizen ressamlar.

Naci El Singeri'nin kadınlarının tek seçeneği teslimdi.

BabilArt galerinin sahibi genç kadın ressam Eşvak El Kahçi'nin mor-lacivert-turkuvaz duvarlar arasından uzaklara dalan kadınları da umutsuz bekleyişin tasviri.

O gece, Bağdat'ın, Musul'un, Kerkük'ün ve Irak'ın tüm kentlerine bombalar yağarken, o kadınlar çığlık çığlığa odamı doldurdular.

‘‘Bağdat'a düşen bombaların görüntüsünü İkinci Dünya Savaşı'na benzeten yorumlar yapılıyor. Bu benzetme çok yanlış. Bunlar ileri teknoloji ürünü. Hedefe tam isabet eder. Çevreye zarar vermez’’ diyordu Amerikan Savunma Bakanı Pentagon'da, ‘‘ertesi günü’’ mazeretini hazırlarken.

Irak'ın bütün kadınları, o sırada ölüp ölüp diriliyordu odamda.

Bekleyiş kadınlarının ressamı Eşvak, Bağdat'tan taşıdığım tablosundaki üç kadın için ‘‘Bunlar Irak'ın kadınları’’ demişti. Türkmen, Kürt ve Arap kadınlar.

Bombaların tepelerine yağdığı gece odama sığındılar.

* * *

BİR yıl önce Kerkük'te, Saddam'ın doğum günü nedeniyle düzenlenen gösterilerde yanıma oturan Türkmen öğretmen de aralarındaydı.

Yan yana öylece durmuş sonra çaktırmadan Türkçe konuşmuştuk. Birinci Körfez Savaşı'nda hayatı altüst olmuştu. Ayda 12 dolar maaşla, işsiz kardeşine ve onun ailesine bakıyordu. Yenebilir bir kilo pirinç ise iki dolara satılıyordu karaborsada.

‘‘Bizi düşünün, unutmayın’’ demişti.

Kerküklü Türkmen şair Abdüllatif Benderoğlu bu duygunun şiirini okumuştu Bağdat'ta çay içerken.

Kerkük'ün Şaturlu mahallesinde/ Ali Paşa Camii önünde/ Durarken/ Öğrendim/ Bir tarihin silinmeyen evrelerinde/ Canlanan gerçeğin nasıl değiştirildiğini/ Ve dedelerimin kahramanlık destanlarıyla kıvanç duymayı./ Sonra Ali Paşa'nın ruhu için,/ Okudum Fatiha suresini,/ Ve yıkıntılardan geri kalan/ Bir tuğlada gördüm yabansı yüzleri/ Yüzler çeşit çeşit./ Üzüntüler birbirine eşit./ Bilmem niye anımsadım/ Yazdığım bir türkünün ilk dörtlüğünü: ‘‘Saldırıyor üstüme/ Acı yüklü bulutlar./ Soframda dans ediyor,/ Özlem dolu umutlar.

* * *

GEÇEN yüzyılı, Türkiye'ye kendilerini hatırlatmak çabasıyla geçiren Türkmenler, bu kez unutulmak istemiyor.

O yüzden geçen hafta Ankara'da, ABD Başkanı Bush'un özel temsilcisiHalilzad'ın da hazır bulunduğu o toplantı anlaşmazlıkla sonuçlandı. İddiaların aksine.

Türkmenlerin, Irak'ın kurucu halkları arasında sayılması isteği kabul edildi ama esas talep yanıtsız kaldı. Saddam sonrasında Irak'ın kaderini belirleyecek Başkanlık Konseyi'nde yer vermediler Türkmenlere.

‘‘Siz, Irak'ta federasyona karşı çıkıyorsunuz. Bu kurulda kararlar oy birliği ile alınıyor. Siz buraya girerseniz hiçbir karar alamayız’’ dediler.

Türkmenler, görüşmelerden çekildiler.

Bombalar tepesine yağarken, Kerküklü Türkmen kadın öğretmeni teselli edemedim bu yüzden.
Yazarın Tüm Yazıları