İntihar bile o zinciri kıramaz ama belki AİHM

İki gündür Başbakan ve yanındakilerin söylediği hiç bir söz, hiç bir anlam ifade etmiyor. Hepsi karavana, hepsi buza yazılmış sözler.

Balyoz’da yeniden tutuklama skandalı, TRT’nin Arapça yayını, Tayyip Erdoğan’ın Doğu-Batı analizi, borsada yabancıların kazanması, Anayasa değişikliği tartışmaları v.s. ile ilgili dünkü gazete manşetlerinin hepsi kendi içinde önemli olabilir, ama hiç biri, hiç bir şey ifade etmiyor.

Hepsini geride bırakan bir haber var. Pazar günü Milliyet’te yayınlanan Soner’in intiharı. Bana göre, son ayların en önemli haberi. Gerçek Türkiye’den zalim bir haber.

HAPİS VE İLK SORU

Soner ve kardeşi Özlem, üniversiteye girmek için dershaneye yazılıyor.

Aile bin liralık dershane ücretini ödeyemiyor. Ödenemeyen borç, faiziyle beş bin liraya çıkıyor. Dershane parayı tahsil etmek için, dava açıyor. Aile yine ödeyemeyince, anne Emine Sipahi üç ay hapse mahkum oluyor ve cezaevine konuyor.

Adalet dediğin, böyle olur, anneyi hapse atar, hak yerini bulur.

Annesinin hapse girmesine dayanamayan Soner intihar ediyor.

Ekonomide rakam cambazlıklarını, bilmem ne analizlerini yerle bir eden müthiş dram. Nurlu ufuk nutuklarını, yüzlere şamar gibi indiriyor. Tayyip Erdoğan’ı görsem, dünya yıkılsa, ilk soracağım soru bu olur.

BOŞ GEÇEN DERSLER

Fransa’da yaşanan bir olay Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) zaferle son buluyor. Biraz farklı ama, yine eğitim meselesi.

Bir öğrenci Fransa’da lise bitirme sınavında felsefeden kalıyor. Öğrenci AİHM’e başvuruyor, “bizim felsefe derslerimiz boş geçti, kalmam doğaldır” diyor. AİHM, okulu öğrenciye tazminat ödemeye mahkum ediyor.

Bu örnekten yola çıkarak, şimdi Türkiye’de, üniversite giriş sınavını kazanamayanlar pekala AİHM’e gidebilir. Anadolu’da kim bilir, kaç lisede dersler nasıl okutuluyor ve o derslerden giriş sınavında sorular geliyor.

Soner’in intiharı özel örneğinde, devlet öğrencileri üniversiteye hazırlayamıyor, hatta öğrencilerin ölümüne yol açıyor.

Genel ve özel duruma birlikte bakıldığında; iç hukuk yolları tüketildikten sonra, kazanamayan öğrenciler, AİHM’e başvurmaktan başka kaybedeceğiniz hiç bir şey yok. Zaten zincirlisiniz.

Soner Sipahi’nin ailesi için de, AİHM yolu yine açık görünüyor. İşte, sınav sistemi, işte dershaneden çıkan ders.�

Bugünlerde üniversiteye giriş işkencesi, pardon giriş zamanı yine yaklaşıyor.

Ya Soner? Beyler, bu sistemde hala ısrarlı mısınız?

Atılan 24 öğrencinin kaderi

GÖZLER İstanbul İl Milli Eğitim Disiplin Kurulunda.

TEKEL işçileriyle dayanışma etkinliğine katılan Çekmeköy Mehmetçik Lisesi’nden 24 öğrenci okuldan atılıyor.

24 öğrenci ne bir siyasal partinin bayrağı altında toplanıyor, ne slogan atıyor, tepkilerini sadece oturarak dile getiriyor.

Yaşına başına bakmadan, vay sen misin oturan, okul yönetimi kimseyi dinlemiyor, onları okuldan atıyor. Ne eğitim ama, ne pedagoji ama.

Okuldan atmak yetmez, onları önce falakaya yatıracaksın, sonra Filistin askısına asıp, elektrik vereceksin ki, keratalar “işçi ile dayanışma” ne demek, anlasınlar.

Geride kalanlara ibretlik ders verilmiş olur.

Değişiklik teklifine suçüstü

CHP itirazında haklı çıkıyor.

TBMM’ye anayasa değişiklik teklifi sunan AKP’de 50 milletvekili imzasını geri çekiyor. Teklif düşüyor.

Teklif sunulduğunda CHP, imzalar arasında Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’in de imzası bulunduğunu açıklıyor. Başkan ve öteki AKP’liler hep bir ağızdan CHP’ye yükleniyor, ama işte dün imzalarını geri çekiyor. Demek ki, Şahin’in imzası var. Hayır, teklife imza attığı için değil, önceden hazır, her zaman kullanılabilecek basılı imza kataloğunu piyasaya sürdüğü için.

Koca bir anayasa değişikliğinde bu kadar laubali bir tavır, akla kolay gelmez. “Ben yaptım oldu” mantığının iflası.