İnternet yoluyla tanıştık şimdi beni tehdit ediyor

Sevgili Güzin Abla, sana yazacağım aklımın ucundan bile geçmezdi ama işte şimdi benim de senin fikirlerine ihtiyacım var.

Ben 19 yaşındayım, 2 yıl önce internetten chat yoluyla biriyle tanıştım. Önceleri sadece arkadaştık ama zamanla arkadaşlığımız aşka dönüştü. Onunla mutlu bir beraberliğim vardı, benden yaşça büyüktü, 30 yaşlarındaydı sanırım. Bana komiser olduğunu söyledi. Ona güvendim, bu sanal ilişkimiz şu ana kadar devam etti. Ben onu hiç görmedim; kendini benden sakladı hep... Hiç yüzünü göstermedi ama benim kendimi göstermem için de elinden geleni yaptı. Zamanla aramız açılmaya başladı, kavgalar ettik. Ben onu görmek istediğimi söylediğimde, o, "Zamanı var" diyerek hep oyaladı beni. Ben de internette yeni tanıştığım kişilerle sohbet etmeye başladım. Onun beni umursamadığını düşünüyordum ama o beni tehdit etti. Mesajlarımı bulup beni mahvedeceğini söyledi. Hatta benim için yeni bir site kuracakmış, hayranlarım bana daha iyi ulaşsın diye. Sebebi ise, onu aldatmışım, böyle yaparak kendine saygısını kaybetmeyecekmiş. Bana böyle zarar verecek, ailemin ve beni tanıyan herkesin benim kim olduğumu öğrenmesini sağlayacakmış. Bunu yapan da eğer tabii dediği doğruysa bir polis... Kendini bana öyle tanıtmıştı. Şimdi bana bir akıl ver abla, ne yazık ki ev adresimi telefonlarımı akrabalarımın ve arkadaşlarımın e-posta adreslerini, hepsini biliyor. Hatta telefon kayıtlarımı da ele geçirecekmiş. Bir haftaya kadar dosyam hazırlanıyormuş. Ailem beni mahveder, böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyorum. Üzüntüden uyuyamaz oldum. O varken benim hayatıma birileri girdi ama ben hep onu istediğimi söyledim; o ise beni oyaladı. Kaç yıl oldu, hálá yüzünü görmedim... Şimdi ise o uysal adam gitmiş, yerine asabi, öfkeli, biri gelmiş. Bu durumda ne yapmam gerek?

RUMUZ: BADEM

Önce sana benim köşemde yazanları küçümsememek gerektiğini bu olayla öğrendiğini söylemek istiyorum kızım. Daha sonra söyleyeceğim ise şu: Yıllardır chat sırasında arkadaşlık ettiğiniz insanlara güvenmemeniz gerektiğini, onlara adres, telefon, özel hayatınız ve ailenizle ilgili bilgileri vermenizin tehlikesini anlatıp duruyorum. Ama siz hiç tanımadığınız, yüzünü bile görmediğiniz insanlara kapılıp gidiyorsunuz... İşte tıpkı senin yaptığın gibi... Ortada fol yok yumurta yokken aşktan, beraberlikten söz ediyorsun. Şimdi de, başına gelenlere yanıp yakılıyorsun. Haklısın da... Ama bana sorarsan bu adam polis molis değildir; seni korkutmak için tehditler savuruyordur. Tabii site açabilir, elinde sana ait resim, mektup, özel bilgiler varsa bunları yayınlayabilir. Ne yazık ki hálá internet ortamında bu tür yayınlara önlem alınamıyor. Yine de emniyet müdürlüğüne başvurup, bu adamın adını, e- posta adresini, verirsin. Onlar araştırırlar. Gerçekten polisse, elbette bunun bir cezası vardır. Ayrıca, yayınlarsa, savcılığa başvurup bu sitenin kapatılmasını da sağlayabilirsin sanıyorum. Ailenin seni mahvedeceğini söylüyorsun, ne yapmışsın ki? Adamla buluşmamışsın bile, sadece internette sanal bir sohbet yürütüyorsun. Saçma ama ortada ciddi bir şey yok. Hem belki bu adam evlidir, bu yüzden kendini saklıyordur. Kimliğini tespit ettirebilirsen, asıl o kaçacak yer arasın. Sonuçta, belki komik gelecek ama bu sana bir ders olsun, diyeceğim.

Bazı erkekler gerçekten evlenme özürlü müdür

Sevgili Güzin Abla, benim sorunumun çözümü yok biliyorum. Bir de derler ki ölümden başka her şeye çare var. Ama işte, gördüğün gibi çare yok... Çünkü o insanın kafasını değiştiremezsin. Aşkım için ödün verirsem vicdanen çok rahatsızlık duyacağım ama onu kaybetmek de istemiyorum. Bazı erkekler, yani binde bir de olsa gerçekten evlenme özürlü müdür, yani delicesine aşık da olsalar evlenmezler mi? Çünkü böyle kronik bekar kişiler olduğunu duyuyorum, evliliğe karşılar... Bu da onlardan biri midir sence? Yoksa amacı sadece cinsellik de ben mi anlamak istemiyorum? Ama öyle olsaydı geçen yıl onlarca kez eli elime değmeden buluşmaya bunca yolu gelir miydi? Ama düşünürsen maddi, manevi hiçbir sorunu olmayan biri, bu yaşa kadar evlenmemiş demek ki bu tip insanlarda bir kişilik bozukluğu var diye düşünüyorum. Çünkü evlilik Allah’ın emri, seven insan sevdiğiyle yaşlanmak istemez mi? Yoksa boşanmış ve dul olduğum için kendine layık görmüyor olabilir mi beni? Bu konudaki tahminlerini bekliyorum, saygıyla selamlıyorum.

RUMUZ: DERMANSIZ DERDİM


Ah kızım, sen hálá romantik bir dönemden kalmışsın artık evlenip aynı yastıkta kocamak diye bir kavram kaldı mı sanıyorsun. Bir gün önce evliliğini kutlamaya gittiğin birinin, bir bakıyorsun, boşanma haberi geliyor. Hayretler içinde kalıyorsun. Bunun hem ekonomik hem sosyal nedenleri var elbette... İnsanlar geçim derdi, şu bu derken, evliliklerine artık eski özeni göstermiyorlar. Bizim zamanımızda hem erkek hem kadın evlilikte fedakarlık gerektiğinin bilincindeydi. Şimdi öyle değil, hemen boşanma kararı alıveriyor gençler.

Ayrıca pek çok evlilik günümüzde sırf çocuklar uğruna sürdürülüyor. Böylece insanlar mutsuz bir yaşama kendi kendilerini mecbur ediyorlar. Çözüm bence eğitim... Her şeyden önce halka evlilik eğitimi vermeli, bu konuda sosyal hizmetler kurumları kurslar açmalı. Gerek cinsellik gerekse aile kavramı açısından gençler evlilik öncesi eğitilmeli.

Sana gelince kızım; bu gencin sorunlu olduğunu düşünüyorum. Hem de sandığın gibi kişilik bozukluğu değil bence cinsel açıdan sorunlu olabilir. Çünkü buluşmalarınızda seni yanağından bile öpmemiş, elini bile tutmamış olması saygıdan değil, kendine güvensizlikten olabilir. Boşanmış ve dul olman kendisi için sorun değilse de, belki ailesi sorun yaptığı için önemlidir.

Seni kafamda bitirdim diyor beni çıldırtıyor

Sevgili Güzin Ablacığım; ben 23 yaşında, üniversite öğrencisiyim. 6 aydır konuştuğum biri var; sadece 1 ay çıktık ve ayrıldık ama beni hálá, her gün; arıyor, "Ben seni kafamda bitirdim" diyor, beni çıldırtıyor. Benim hálá ona karşı duygularım devam ediyor. Eminim onun da ama neden benimle kedi fareyle oynar gibi oynuyor anlamadım.

RUMUZ:DERTLİ ER.


Sevgili oğlum, onu üzecek bir şey yapmışsın mutlaka... Ya da ona seninle ilgili bir dedikodu yapmışlar. Bu arada başka kızlarla kırıştırdınsa, duymuştur. Bence onun da gönlü hálá sende, yoksa niye arayıp dursun. Gönlünü almayı denemelisin.
Yazarın Tüm Yazıları