İlk telgraf 160 yıl önce çekildi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2004 23:01
Amerikalı Samuel Mors 24 Mayıs 1844 tarihinde ilk telgrafı çekti. Telgraf metni elektrik hattı sayesinde 100 km mesafeden Washington’dan Baltimore’a gönderildi.
Morse aslında ilk telgrafı bulan kişi değildi, ondan önce optik telgraf vardı. O elektrikli telgrafın buluşçusudur. Fransız Claude Chappe tarafından geliştirilen optik yani görsel telgraf sisteminde, haberleşme birbirlerinden görülebilir uzaklıklarda (ortalama 5-10km) yerleştirilmiş kulelerde, ucunda iki hareketli kol bulunan direklerle sağlanıyordu.
Direğin ucundaki yatay bir kirişe bağlı iki kolun her biri makaralarla yaklaşık 45’er derecelik farklarla yedi ayrı pozisyona getirilerek, toplam 49 harf ve özel işaret kodlanabiliyordu. Her kulede bir önceki ve bir sonraki kuleleri gözlemek amacıyla yerleştirilen teleskoplar aracılığıyla, bir görevli her iki yönde de dakikada ortalama üç sinyal olmak üzere haber alıp iletebiliyordu.
Ne var ki bu yöntem uzak mesafeler için pek uygun değildi, sonuçta kuleden kuleye aktarılan bilgilerde hatalar meydana gelebiliyordu. Morse’ın buluşu telgrafların daha hızlı ve güvenli bir şekilde iletilmesine izin vermiştir.
Ayrıca haberleşme için bir gönderen bir de alıcı yeterliydi. Elektrik hattıyla birbirine bağlı iki telgraf istasyonu arasında ara istasyonlara gerek kalmamıştı. Gönderici, metni mors aletindeki bir tuşla geçtiğinde elektrik tepileri, elektromıknatıs tarafından bir kaleme iletilmekteydi. Bu kalem ise metni hareketli bir kağıt üzerine nokta ve çizgi şeklinde yazıyordu.
Sistem çok kolay gibi görünse de Morse, fikrini pratikte uygulayabilmek için uzun bir süre uğraştı. Aslında ressam olan Morse çalışmalarına 1832 yılında başlamıştı, ilk aparatı 1837 yılında arkadaşlarına sundu.
1943 yılında nihayet Washington ve Baltimore arasındaki telgraf hattının inşası başladı ve bir yıl sonra da ilk telgraf çekildi. Telgraf sistemi ‘kısa’ ve ‘uzun’ olmak üzere sadece iki farklı işaretle işlediğinden Morse yeni bir alfabe bulmak zorundaydı. Mors alfabesi tüm dünyada kabul gördü.
SMS ve e-postaya rağmen telgrafla iletişim günümüzde de hala sürmekte. Amatör telsizciler, üçüncü dünya ülkeleri ve savaş bölgelerinde bilgileri uzun mesafelere ulaştırmak için telgraf hala basit, ucuz ve güvenli bir yöntemdir.
Direğin ucundaki yatay bir kirişe bağlı iki kolun her biri makaralarla yaklaşık 45’er derecelik farklarla yedi ayrı pozisyona getirilerek, toplam 49 harf ve özel işaret kodlanabiliyordu. Her kulede bir önceki ve bir sonraki kuleleri gözlemek amacıyla yerleştirilen teleskoplar aracılığıyla, bir görevli her iki yönde de dakikada ortalama üç sinyal olmak üzere haber alıp iletebiliyordu.
Ne var ki bu yöntem uzak mesafeler için pek uygun değildi, sonuçta kuleden kuleye aktarılan bilgilerde hatalar meydana gelebiliyordu. Morse’ın buluşu telgrafların daha hızlı ve güvenli bir şekilde iletilmesine izin vermiştir.
Ayrıca haberleşme için bir gönderen bir de alıcı yeterliydi. Elektrik hattıyla birbirine bağlı iki telgraf istasyonu arasında ara istasyonlara gerek kalmamıştı. Gönderici, metni mors aletindeki bir tuşla geçtiğinde elektrik tepileri, elektromıknatıs tarafından bir kaleme iletilmekteydi. Bu kalem ise metni hareketli bir kağıt üzerine nokta ve çizgi şeklinde yazıyordu.
Sistem çok kolay gibi görünse de Morse, fikrini pratikte uygulayabilmek için uzun bir süre uğraştı. Aslında ressam olan Morse çalışmalarına 1832 yılında başlamıştı, ilk aparatı 1837 yılında arkadaşlarına sundu.
1943 yılında nihayet Washington ve Baltimore arasındaki telgraf hattının inşası başladı ve bir yıl sonra da ilk telgraf çekildi. Telgraf sistemi ‘kısa’ ve ‘uzun’ olmak üzere sadece iki farklı işaretle işlediğinden Morse yeni bir alfabe bulmak zorundaydı. Mors alfabesi tüm dünyada kabul gördü.
SMS ve e-postaya rağmen telgrafla iletişim günümüzde de hala sürmekte. Amatör telsizciler, üçüncü dünya ülkeleri ve savaş bölgelerinde bilgileri uzun mesafelere ulaştırmak için telgraf hala basit, ucuz ve güvenli bir yöntemdir.