Güncelleme Tarihi:
COVID-19 pandemisi çalışma hayatında köklü değişikliklere yol açtı, malum. İşgücü piyasasında pandemi sonrası yeni normal, ya ofisin karşı kaldırımından bile geçmeyen uzaktan çalışma ya da kaba tabirle ‘biraz evden biraz işten’ modeliyle ortaya karışık model olan hibrit çalışma. Yeni çalışma modellerinin ve onların yarattığı yeni sorunların yanı sıra; pandemi sonrası çalışma saatlerinin uzunluğu da Türkiye dahil tüm dünyanın gündeminde. Öyle ki, çalışanların iş yükünü azaltıp daha verimli çalışmalarını sağlamak amacıyla ‘haftada dört gün çalışma’ modeli yaygınlaşmaya başladı. Bu modeli test eden ülkelerin sayısı her geçen gün artarken, nisan ayında Türkiye’den de bir şirket dört gün mesai modeline geçtiğini duyurdu. Ancak çalışma hayatındaki değişiklikler bunlarla da sınırlı değil. 2020 yılı sonrası dünya genelinde hızlanan, bazı ülkelerde ise daha derinden hissedilen bir enflasyon gerçeği var... Dijital çağın gelişimi ve uzaktan çalışmanın sağladığı zeminden sonra bir de, her türlü mal ve hizmetin fiyatındaki artış hızı ücretlere yapılan artışı solladı. Maaşlar enflasyon karşısında eriyince de çoğu çalışanın daha önce gerek duymadığı ‘ek iş’ neredeyse bir furya haline geldi. Dolayısıyla çalışma hayatında şimdi de yan işlerle ilgili son gelişmeler raporlanıyor; ‘neden gerek duyulduğu ve olası ne gibi sonuçlar doğuracağı’ konusu tartışılıyor. Konuyla ilgili son raporlar ise, ek işin özellikle de Y ve Z Kuşağı’nın gelir kapısı haline geldiğini ortaya koyuyor. Ancak, ek gelir yaratarak çalışanı enflasyon karşısında koruyabilen bu durum, işçinin tazminatsız kovulmasına da yol açabilir.
ABD’DE EK İŞ ORANI YÜZDE 40
Dünya genelinde konuyla ilgili yapılan anketleri taradığımızda, ek işin tüm ülkelerin çalışma hayatlarında belirgin bir rol oynağı görülüyor. Örneğin, Amerikan yazılım şirketi Zapier’ın bu yıl yaptığı bir ankete göre, Amerikalıların yüzde 40’ı ek bir işte çalıştığını söylüyor. Bu aynı zamanda, 5 kişiden 2’sinin birden fazla gelir kaynağı olması demek. Anket aynı zamanda, ek işte çalışanların ortalama yıllık kazancının 12 bin 689 dolar olduğu; çoğu ek iş yapan çalışanların haftada 5-20 saatini bu işe ayırdıklarını da ortaya koydu. Araştırmada, ek iş yapanların en büyük motivasyonları da ‘daha fazla kişisel özgürlük ve ekstra para kazanmak’ olduğu belirtildi.
Chicago merkezli istihdam platformu Bluecrew tarafından 2022’de gerçekleştirilen bir anket de ABD’li çalışanların yaklaşık yüzde 70’inin artan yaşam maliyetleri sonrası ek iş aradığını ortaya koymuştu. Ankete katılan her 10 kişiden 7’si, mevcut ekonominin kendilerini daha fazla çalışmaya ittiğini dile getirmişti. Ankete katılanların yarısı ise mevsimsel olarak ek iş aradıklarını, tatillerde ekstra vardiyalar aldıklarını anlatmıştı.
Y KUŞAĞI EN FAZLA KAZANAN GRUP
Araştırmalara göre, Y kuşağı ve Z kuşağı, Boomers ve X kuşağından daha fazla yan iş sektöründe yer alıyor. Microsoft’un İş Trendi Endeksi, Z kuşağının yüzde 70’inin ve Y kuşağının yüzde 57’sinin gelecek yıl ek iş yapmayı planladığını ortaya koymuştu. Kişisel finans karşılaştırma sitesi Finder.com’un bu yıl İngiltere’de yaptığı bir anketin sonuçları da benzer sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre, Z kuşağının üçte ikisinden fazlası (yüzde 68’i) ek işlerden para kazanıyor. Y kuşağı ise ayda ortalama 1.208 sterlin gelirle ek işlerden en fazla kazanan grup olarak öne çıktı.
ABD merkezli finans bloğu DollarSprout’un 2024 Yan İş Raporu ise ‘daha önce hiç olmadığı kadar çok insanın ek iş yaptığını’ ortaya koydu. Rapora göre, ek iş yapanların 4’te 1’inden fazlası günlük harcamaları için bu gelire güveniyor. Ek işte çalışanların yüzde 27’si ek gelire ‘çok bağımlı’ olduğunu söylerken; yüzde 23’ünün ise ‘hiç bağımlı olmadıklarını’ söylemesi dikkat çekti.
AVUSTRALYA’DA ORAN YÜZDE 32
2011’de Avustralya’nın Melbourne kentinde kurulan ve araştırma tabanlı haberlere yer verilen The Conversation’ın bir haberinde de, artık daha fazla insanın ikinci bir işte çalışmayı tercih ettiğine vurgu yapıldı. Finder.com’un bir anketine atıfta bulunulan haberde, katılımcıların yüzde 32’sinin birden fazla işte çalıştığı belirtildi. Bunun gerekçesinin de ‘son iki yıldır ücret ve maaşlardaki artışın, yaşam maliyetindeki artışa ayak uyduramaması’ olduğuna dikkat çekildi. Avustralya İstatistik Bürosu’nun verilerine göre, ortalama bir hanenin yaşam maliyetinin iki yılda yüzde 16.7 artarken; Ücret Fiyat Endeksi ile ölçülen ortalama ücretler aynı dönemde yalnızca yüzde 7.7 arttı. Bu da, ülkede daha önce ücretli bir işte çalışmayan aile bireylerinin iş aramasını veya çalışan bireylerin de ikinci bir iş aramasına neden oldu.
PEKİ TÜRKİYE’DE TABLO NASIL?
Kişisel finans karşılaştırma sitesi Finder.com’un bir diğer araştırması da İngiltere’ye yönelik olmuştu. Yakın zamanda yayınlanan ve ses getiren araştırmada, ülkedeki yetişkinlerin yüzde 44’ü en az bir yan işi olduğunu söylemişti. Bu oran Y kuşağında yüzde 62 iken, Z kuşağında yüzde 76’ya çıkıyor.
Türkiye’de çalışan adaylarının istihdam edilmesini amaçlayan bir şirketin bu yıl yaptığı araştırma ise, Türkiye’deki çalışanların yüzde 52’sinin ek iş yaptığını veya yapmayı düşündüğünü ortaya koymuştu. Bu yıla ilişkin güncel veriyi de açıklayan şirket, hem mavi yaka hem de beyaz yaka çalışanların, yaşam standartlarını idame ettirecek gelire sahip olamadıkları için ek iş arzının daha da arttığını açıkladı. Konuyla ilgili yapılan ankette katılımcılara ‘Ek iş yapıyor musunuz ya da yapmayı düşünüyor musunuz?’ sorusunun iletildiği araştırmada; çalışanların yüzde 66’ının ‘evet’ yanıtını verdiği belirtildi ve “Bu oran neredeyse her 3 çalışandan 2’sinin ek iş yaptığına dair bir manzarayı önümüze koyuyor” denildi.
TAZMİNATSIZ KOVULMA SEBEBİ OLABİLİR
SON dönemde Türkiye’de de ek iş yapan çalışanların sayısının artması, çalışanın mevcut işyerindeki akıbetini de gündeme getirdi. 2017 yılında bir restoranda aşçı olarak çalışan bir kişi, maaşını düzenli alamadığı gerekçesiyle ek iş olarak sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden dövmecilik yapmış; patronu iş sözleşmesindeki ‘işçi, işverenin yazılı izni olmaksızın başka bir işte çalışamaz ve ek iş yapamaz’ hükmünü gerekçe göstererek aşçıyı tazminatsız kovmuştu. Mahkemenin işe iade ettiği işçiye Yargıtay’dan kötü haber gelmiş; yüksek mahkeme, davacı aşçının iş sözleşmesine aykırı davrandığı gerekçesiyle kararı bozmuştu.
İş Kanunu ek işle ilgili ne diyor?
İş Kanunu’na göre, bir işyerinde haftalık azami çalışma süresi olan 45 saati geçmemek kaydıyla, işçilerin asıl işinin dışında ikinci bir işte çalışmasını engelleyen bir hüküm bulunmuyor. Dolayısıyla, işverenin işçiyi eşzamanlı olarak birden fazla işte çalışması nedeniyle doğrudan işten çıkarmasının mümkün olmadığı belirtiliyor. Ancak, bazı durumlarda işçinin aynı anda birden fazla işte çalışması ‘sadakat borcuna aykırılık’ teşkil edebilir. Bir çalışma ekonomisi doktorunun verdiği bilgilere göre, işçinin başka bir işyerinde çalışması sadakat borcuna aykırı ise; başka bir işte çalışma işveren bakımından hukuken kabul edilemeyecek bir haksız rekabet oluşturuyorsa işçinin başka bir işyerinde çalışması kabul edilemez. Böyle bir durum söz konusu ise, işveren İş Kanunu gereği iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
KİRA ARTIŞLARI TALEBİ ARTIRDI
Araştırmada ayrıca, çalışanlara ek iş yapma taleplerini belirleyen faktörleri de soran şirket, ankete katılanların yüzde 42’sinden ‘aile geçimine katkı’, yüzde 33’ünden ‘borç ödeme’ ve yüzde 25’inden de ‘birikim yapma’ cevabını aldıklarını iletti ve şöyle denildi: “Aile geçimine katkı cevabındaki en önde gelen koşullardan birisi kira fiyatlarında artış olarak belirtiliyor. Büyükşehirlerde yaşayan aileler, son dönemde artan kira fiyatlarından dolayı ek iş yapma tercihinde bulunabiliyorlar. Tabii buna ek olarak gıda, fatura gibi tüketimlerdeki enflasyon artışı da ek işe olan arzı artırıyor.”
Öte yandan, uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşmasının, çalışanların ek iş yapabilmesine zemin hazırladığı belirtiliyor. ABD merkezli finans bloğu DollarSprout’un 2024 Yan İş Raporu’nda bu konuya da yer verildi. Ankete katılanların yüzde 43’ü, uzaktan çalışmaya geçişin birden fazla gelir akışını daha etkili bir şekilde idare etme becerilerini de geliştirdiğini söyledi.
EK GELİR YARATIYOR AMA...
HER ne kadar artan yaşam maliyetleri sonrası ek bir iş yapmak net gelirde belirgin bir artış sağlasa da, çalışanın mevcut ana işi için çeşitli riskler de barındırıyor:
PATRONUNUZ İŞİNİZE BAĞLILIĞINIZI SORGULAYABİLİR: İngiltere merkezli bir hukuk firması Womble Bond Dickinson’a göre, bu risklerden biri mevcut işverenin algısı. İşverenler, yan işi birincil sorumluluğun dikkat dağıtıcısı olarak görüyor ve tam zamanlı işe olan bağlılığı sorguluyor. Bu noktada çalışanlara ‘şirketin ikincil istihdamla ilgili politikalarını ve kültürünü anlamanın çok önemli’ olduğu uyarısı yapılıyor.
ÇIKAR ÇATIŞMASI: Yine, Womble Bond Dickinson firmasına göre, yan işin birincil işle çakışmadığından emin olunması gerekiyor. Buna, ‘şirket kaynaklarını kişisel projeler için kullanmaktan kaçınmak’ ve ‘işverenin işiyle doğrudan rekabet eden faaliyetlerde bulunmamanın’ da dahil olduğu belirtiliyor.
ZAMAN YÖNETİMİ: Yan iş hakkında yazılara yer verilen ilk internet sitelerinden biri olan Millennial Money’da yer alan uyarılardan biri de şu: Yan işi tam zamanlı bir işle dengelemek zor olabilir. Çoğu ek iş sahibinin genellikle akşamları ve hafta sonları olmak üzere yan işlerine haftada 5 ila 20 saat harcadığını bildirdiği belirtilen yazıda “Ne birincil işinizin ne de yan işinizin zarar görmemesini sağlamak için uygun zaman yönetimi şart” uyarısı yapılıyor.
TÜRKİYE’DE KURYE DÜNYADA INFLUENCER
DÜNYA genelinde ve Türkiye’de yapılan çeşitli araştırmalar tercih edilen ek işlerin hangileri olduğunu da ortaya koydu. Araştırmalara göre Türkiye’de öne çıkan yan işler ‘paketleme’, ‘kuryelik’, ‘temizlik’, ‘garsonluk’ ve ‘tamircilik’. Dünyada öne çıkanlar ise şöyle:
Çevrimiçi ve sosyal medya çalışmaları: İçerik oluşturma, sosyal medyada etki yaratma ve serbest yazarlık gibi faaliyetleri içeriyor.
E-ticaret: Etsy, eBay ve Amazon gibi platformlarda ürün satmak yaygın bir yan
iş haline geldi.
Serbest çalışma: Grafik tasarım, programlama ve danışmanlık gibi hizmetler sunmak, bireylerin birincil işlerinin dışında becerilerini paraya dönüştürmelerini sağlıyor.
Gig ekonomisi: Yolculuk paylaşımı, teslimat hizmetleri ve diğer talep üzerine hizmetlerdeki roller, esnek çalışma seçenekleri sunuyor.