Yelken hobi değil meslek

Şirketlerin, çalışanların bağlılığını kazanmak, motivasyonu yükseltmek amacıyla hobi kulüpleri kurmaları artık çok yaygın bir uygulama. Bunlar arasında genellikle, tiyatro kursları, müzik kursları, spor aktiviteleri geliyor. Çalışanlar, şirketteki asıl görevlerinin yanında gönüllü olarak ilgilerini çeken kulüplere ya da etkinliklere katılabiliyorlar. Arkas Holding’de ise durum farklı. 2011’de kurulan yelken takımının tüm elemanları 2014 itibariyle profesyonel yelkenci oldular. Böylece, birçok kurumda hobi olarak yapılan yelken sporu burada profesyonel olarak yapılmaya başlandı. Ekiptekilerin spor kulüplerindeki sporcular gibi Arkas Spor Kulübü ile sözleşmeleri yok. Bunun yerine şirketin bordrosundalar.

Hepsi milli sporcu olan 11 kişilik yelken ekibi, hafta içi standart bir çalışan gibi 8:30 - 18:00 arasında mesai yapıyor. Her gün, çalışmak için İzmir’deki Arkas Spor Kulübü tesislerine geliyorlar ya da toplantılar için Arkas Holding binasını kullanıyorlar. Çalışmak derken tabii antrenmanlardan bahsediyoruz.;

SÜREÇ nasıl işliyor?
Ekibe katılacak adaylar belirlenirken hem yelken kulüpleri hem de camianın sporcuları takip ediliyor. Milli takım deneyimi olan ya da bu seviyeye yakın gençler yetenek havuzuna kaydediliyor. Pozisyon açıldıkça buradaki kişilerle görüşülüyor. İşe alım sürecinde öncelikle fiziksel kondisyon, performans, yeterlilik gibi kriterler değerlendiriliyor. Daha sonra holding çalışanları için de uygulanan İK sürecine giriliyor. Bu noktada sporcuların kurum kültürüne uygunluğunu ölçülüyor. Uygun bulunan adaylar İK tarafından mülakata alınıyor.

Malta’da birinci oldularTakım, en son geçtiğimiz haftalarda Malta’da düzenlenen Rolex Middle Sea Race’ten IRC 1 ve IRC üç kategorilerinin birincisi olarak döndü. 22 ülkeden 115 teknenin katıldığı bu yarış Arkas yelken takımının ilk uluslararası başarısı oldu.

Yelken ekibinin bir haftası
Yelken ekibi, yarış veya bütün hafta sürecek deniz antrenmanları olmadığı sürece günlük olarak sabah Arkas’ın spor tesislerinde kara antrenmanlarını yapıyorlar. “off-shore” yarışlarında kimi zaman 24 saate yakın ayakta kalmalarını gerektiren durumlar oluşuyor. Buna hazırlıklı olmak adına kara antrenmanları önemli. Öğlen yemeklerini tesiste yiyorlar ve yine performanslarına yönelik diet sistemini takip ediyorlar. Genelde cumartesi ve pazar günleri yarış teknesi ile çıkıp deniz antrenman yapıyorlar.