Güncelleme Tarihi:
Şirketler, insan kaynakları birimlerinin, iş sonuçlarına katkı sağlayacak uygulamalar ile üst düzey yöneticilere destek olmasını ve yön vermesini bekliyorlar. Ancak üst düzey yöneticiler, İK birimlerinin şirket performansı üzerinde etki yaratmaktan uzak olduğundan şikayetçi. Yönetim danışmanlığı şirketi olan Hay Group’un uluslararası bir araştırması, yöneticilerin üçte ikisinin bu kanaatte olduğunu gösteriyor. Hay Group Türkiye Genel Müdürü Gökhan Toğrul, İK stratejilerinden stratejik İK’ya dönüşümü sağlayan altı adımı şöyle sıralıyor:
İş stratejisini anla: Stratejik ortak olmak adına İK profesyonellerinin ‘strateji, insan ve çalışma modeli’ arasındaki bağlantıları bir finansçı, bir pazarlamacı, bir satışçı veya üretimci kadar anlaması gerekiyor. İK profesyonellerinden şirketin temel yetkinlikleri ve değer zinciri içindeki rekabetçi avantajlarını formüle edebilmesi ve iş sonuçlarına etki eden unsurların değişkenliklerini öngörebilmesi bekleniyor. Stratejik işgücü planlama “Şirketimizin önümüzdeki beş yılda stratejimizle, iş modelimizle ve içinde bulunduğumuz pazarlar ile bağlantılı insan kaynağı gereksinimleri nelerdir” sorusunu sormakla başlıyor. Cevabı bulmak için ise işin etkin biçimde anlaşılması kadar, bir dizi dış unsurun şirketin insan kaynağı gereksinimindeki etkisini anlamak gerekiyor. Bu unsurlar, ‘ekonomik durum, endüstri ve pazar eğilimleri, teknolojideki gelişmeler ve düzenlemeler, rakip faaliyetleri, demografik değişimler’ olarak sıralanabilir.
Doğru noktalara odaklan: Güçlü İK’nın iş sonuçlarının nasıl üretebileceğini keşfetmesi ve stratejiyi gerçekleştirmek için gerekli kaynakların nerede kullanılacağına odaklanması, şirketteki her birimin yarattığı katma değeri ticari bakış açısı ile değerlendirmesi, şirketin geleceği için önemli olan anahtar uygulamalara odaklanmayı sağlıyor.
Standardizasyon ve farklılaşmayı dengele: Günümüzün giderek karmaşık hale gelen iş çevresi, global şirketler yaratırken İK uygulamalarının yerel unsurları dikkate alarak farklılaşmasının gerekli olduğunu gösteriyor. En iyi evrensel uygulamalar ile farklılığın gerektirdiği esnekliği dengeleyen İK, doğru maliyetle organizasyonel çeviklik geliştirmede hayati bir rol oynuyor.
Entegre bir model yarat: Kısa ve uzun vadeli değer yaratabilmek için ve hem bugüne uyan, hem de geleceğe uyum sağlayabilecek entegre İK modelinin yaratılması hayati önem taşıyor. Bunun anlamı şu: İK uygulamalarının ve politikalarının doğru sayıda ve seviyede becerikli insanın, doğru yapı ve yerde, doğru veri ve teknoloji ile desteklenmiş olarak nasıl oluşturulacağının cevabını vermesi bekleniyor.
Uygulamaların sürdürülebilir olduğundan emin ol: İK uygulamalarının gelecekteki sorun ve gereksinimlere göre değişeceğini öngörerek, sürekli değişimi kabul etmek ve çabuk uyum sağlamanın, organizasyonel çeviklik ve rekabetçi üstünlük için anahtar olduğunu kabul etmek gerekiyor.
İK takımını geliştir: Hem bugüne hem geleceğe uyumlu stratejik bir İK inşa etmek için son gereksinim, kendine güvenen, becerikli ve çevik bir İK takımı yaratmak.