Burcu ÖZÇELİK SÖZER - bozcelik@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2015 01:15
Evde çalışan çocuk bakıcılarına sigorta yapılması zorunluluğu son iki üç yıldır çok konuşuluyor. Bakıcı arayan pek çok aile artık sigortanın yasal bir zorunluluk olduğunun bilincinde ve sigorta yapmayı istiyor. Ama gelin görün ki bakıcı adaylarının neredeyse tamamına yakını, ki benim görüştüğüm 20 adayın tamamı, sigortalı çalışmayı kabul etmiyor. Neden mi? Çünkü ya emekliler, ya eşlerinin sigortaları var, ya dışarıdan ödüyorlar ya da sigortaya verilecek parayı kendilerine istiyorlar.
Çalışan annenin
bakıcı telaşı yeniden başladı. Çalışan annelerin pek çoğu şu sıralar bakıcı arıyor, ben de bunlardan biriyim. Çocuğu (ve iyi kötü imkanı) olan her çalışan kadın, hayatının bir döneminde bakıcı problemiyle karşılaşmıştır. İyi bir bakıcı bulmak pek tabii çok zorken, sigortalı çalışacak bakıcı bulmak neredeyse imkansız. Yasalara göre bakıcıların da sigortalanmaları gerekiyor, bu tabii bir yasal hak ama gel gör ki bakıcı adayları
sigorta istemiyor.
Son bir ayda 20-30 bakıcı ile görüştüm, biz yasalar gereği mecbur olduğumuz için ve sigorta sosyal bir hak olduğu için, çalıştıracağımız kişinin sigortasını yapmak istiyoruz. Ama ne hikmetse sigortayı kabul eden birine henüz rastlamadık. Herkes sigorta kelimesini duyar duymaz, “hayır hayır biz sigorta istemiyoruz, ben emekliyim veya ben dışarıdan ödüyorum veya benim eşimin sigortası var ya da ben malulen emekliyim” dedikten sonra ardından o soru geliyor, “sigorta olmazsa ne kadar veriyorsunuz”, siz istediğiniz kadar “ama biz sigorta yapmak istiyoruz” deyin, karşı taraftan “ama ben sigorta istemiyorum” cevabı alıyorsunuz.
İçlerinden sadece biri eşiyle de konuşup, sigortaya zar zor ikna olduysa da sonradan başka bir iş bulduğunu söyledi. Muhtemelen sigorta yapmayan, sigortaya ödeyeceği parayı çalışana ödeyen birinin yanında.
Prim çok yüksekEvde çocuk bakıcısı istihdam edeceksiniz diyelim, brüt asgari ücret 01.07.2015 tarihi itibariyle 1.273,50 TL. Yüzde 37.5 prim ödediğinizde (işsizlik sigortası dahil) ödeyeceğiniz toplam prim 477,56 TL. Sizin cebinizden çıkan 1.500 gibi bir rakam olsa da bakıcının cebine giren asgari ücret olacağından kimse asgari ücretle çalışmak istemiyor. Almak istediği rakamı söylüyor, misal 1.500 TL, sen ister sigorta yap ister yapma, umrumda değil gözüyle bakıyor. 1.500 verip bir de sigorta yapayım derseniz zaten toplam ödeyeceğiniz rakam 2.000’leri geçiyor.
Tabii bu, emekli olmayan veya kendi sigortası olmayan ve sigortayı ‘kabul eden’ birini bulabilirseniz. Şayet kişi emekliyse (tekrar sigorta yapılması halinde) sağlık hizmetlerinden yararlanma rejimi değişebiliyor. Bu durumda sigorta kelimesini duyunca tüyleri diken diken oluyor. Diğer taraftan kişinin başka yerde sigortalı olması durumunda, bu çalışmayı tamamen kayıtdışı, kesintisiz bir kazanç olarak elde etmesi işine de gelebiliyor.
İş ve sosyal güvenlik hukuku uzmanı ve bilirkişi avukat Cüneyt Alihan Danar, ev hizmetlerinde çalışanların SGK kapsamına alınmasının aslında bu kişilere sosyal güvenlik anlamında kötülük olduğunu söylüyor: “Ayda en az 10 gün çalışanlar artık 5510 sayılı kanun kapsamında fabrikada çalışan bir işçi gibi 4/a’lı yani sigortalı olarak görülüyor. Bunun etkileri şöyle açıklanabilir: Eğer emekliyse o zaman Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenmediği sürece emekli maaşı kesilecektir. Eğer malullük aylığı alıyorsa, her halukarda aylığı kesilecektir. Bu da ev hizmetlisinin kazancında azalma anlamına gelir. Eğer eşinin sigortasından yararlanıyorsa, artık çalışmaya başladığında eşinin sigortasından yararlanamayacak, kendisi sigortalı olacaktır. Bu etkiler sonucunda ev hizmetlilerinin bir kısmı sigortasız çalışmayı tercih ediyor. Ama eğer onları sigortasız çalıştırırsanız, bu durumda siz SGK’dan sigortasız çalıştırmaya ilişkin idari para cezalarının yanı sıra primleri gecikme zammı ve cezasıyla ödemek zorunda kalacaksınız.”
Sözleşmelerin yükümlüğü yokBazen işverenler olası bir cezadan kurtulma ümidiyle ev hizmetlisinin elinden ‘sigorta yapılmasını istemiyorum’ diye bir yazı alma yoluna giriyorlar. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Erdem Özdemir bu sözleşmelerin hiç bir yasal dayanağı olmadığını söyleyerek herkesi uyarıyor: “Zira kanun hükümleri emredicidir ve en önemlisi sosyal güvenlik hakkı feragat edilemeyecek anayasal bir haktır (AY m.60). Bakıcının sigortayı kabul veya red gibi bir seçeneği yok. Böyle sözleşme yapılmasının bir geçerliliği yok ve sizi cezadan da kurtarmaz.”
10 gün sınırıHem bakıcı adaylarını hem de aileleri sigorta yapmaya teşvik etmek için mevzuatta ciddi bir düzenlemenin, düzeltmenin şart olduğu muhakkak.
Bu düzenleme ev hizmetlerinde 10 günden az çalışanlar için yapıldı.
Prof. Dr. Erdem Özdemir’in verdiği bilgiye göre, eğer bakıcınız 10 günden fazla çalışıyorsa, yüzde 34,5 oranındaki primleri gerçek kişi işverenler tarafından ödenecek. Bu primin yüzde 20’si uzun vadeli sigorta kolları, yüzde 12,5’i genel sağlık sigortası, yüzde 2’si iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası primi. İşverenler ayrıca sigortalı ve işveren hissesi ile birlikte yüzde 3 oranında işsizlik sigortası primi de ödeyecekler.
Ev hizmetlerinde ay içinde 10 günden az çalışanlar ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında sigortalı sayılacak. Bu şekilde sigortalı çalıştıranlar 10 güne (10 hariç) kadar çalıştırdıkları sigortalılar nedeniyle işveren sayılmayacaklar. Bu kapsamda sigortalı çalıştırdıkları her gün için sigortalı çalıştıranlar prime esas günlük kazanç alt sınırının yüzde 2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı primi ödeyecekler. Buna göre 10 günden fazla süreyle bakıcı çalıştırıldığında ve ödenmesi gereken rakamlar kıyaslandığında, ciddi bir prim farkı söz konusu. Prof. Dr. Erdem Özdemir, bu konuda işveren konumundaki kişilere destek verilmesi konusunda çalışmalar olduğunu söylüyor: “İstihdam teşvikleri, ev hizmetleri bakımından da uygulanabiliyor. Ayrıca SGK’nın, hazırladığı projeyle ‘ilk kez iş hayatına girecek ya da iş hayatına geri dönecek küçük çocuk sahibi annelere ve hizmet akdiyle çalışan annelere çocuklarının bakımı için çocuk bakıcısı istihdam edebilmelerini temin etmek üzere mali destek sağlanması’ planlandı. Bu proje ile ‘kayıtdışı çalışan çocuk bakıcılarının kayıtlı istihdamının artırılması, çalışan annelerin doğum sonrasında işlerine geri dönme süreçlerinin kolaylaştırılması amaçlanıyor. Bu pilot projelerin yaygınlaştırılması, buna benzer çalışmalara odaklanılması yararlı olabilir görüşündeyiz.”
İşverene birden fazla ceza varProf. Dr. Erdem Özdemir, sigortasız bakıcı çalıştıran işverene uygulanacak cezaları şöyle sıralıyor:
- ‘Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge’nin işverence çalışmanın başladığı ayın sonuna kadar verilmemesi durumunda asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacak (1.273 TL).
- İşverenlerin yasal süresi dışında bildirgeleri vermesi durumunda her ay için asgari ücretin beşte biri tutarında İPC uygulanacak. Ancak bu bildirgenin verilmesi gerektiği idari ve yargısal denetim ve tespitlerle belirlenmesi durumunda ceza artacak.
- Ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalıştırılan sigortalının işten ayrılması halinde ‘Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge’nin süresinde verilmemesi halinde asgari ücretin onda biri tutarında ceza uygulanacak.
- Ancak cezaların yanısıra hukuki sonuçlar da var. Özellikle idari ve yargısal denetimler ve kararlar sonucu sigortalı çalışmalar tespit edilirse bu çalışmalara ait primlerin yüksek gecikme zamlarıyla birlikte Kuruma ödenmesi de gündeme gelecek.
- Sigortalılar, beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.
- Eğer yabancı çalıştırılacaksa çalışma izni de gerekiyor. Kaçak olarak yabancı hizmetli çalıştıran kişilere 4817 sayılı Kanunun 21. maddesi gereğince 8.381 TL İdari Para Cezası veriliyor.
Nasıl sigorta yapılır?Ev hizmetlerinde 10 günden az sigortalı olarak çalışanların bildirimi “Ev Hizmetlerinde 10 Günden Az Sigortalı Çalıştırılacaklara İlişkin Başvuru Formu” ile yapılıyor. Sigortalı çalıştıranlar
www.turkiye.gov.tr adresinin “e-hizmetler” menüsünün altında bulunan “Ev Hizmetleri” kısmını seçerek bildirimde bulunabilecek.
Ev hizmetlerinde ay içerisinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalışan sigortalıların bildirimi ve sigorta primlerinin ödenmesi ile ilgili olarak işveren açısından “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge”nin doldurulup sigortalı ile birlikte imzalandıktan sonra ünitelere müracaat edilmesi gerekiyor.
Bakıcıya faydayı iyi anlatmak lazımİstanbul Özel İstihdam Büroları Derneği Başkanı Vural Şeker de sigorta konusunda sıkıntı yaşadıklarını ama alışkanlıkların hemen oluşmadığını, sigortalılığın sağladığı faydanın iyi anlatılması gerektiğini söylüyor: “Öncesinde ev işçisi isteğe bağlı sigortalı kapsamındaydı ve talep ettiği ücrete sigorta giderlerini de ekleyerek pazarlığa girişiyordu. Aynı düzey meslek grupları içinde ücretlerinin daha fazla olmasına sebep olan bu farktı. Fabrikada çalışan standart bir işçinin işverene toplam maliyeti asgari ücretin neti kadar değildir ancak işçi maliyet hesabı üzerinden bir değerlendirme yapmaz cebine giren paraya bakarak verilen değeri ölçer. Ev işlerinde çalışan işçiler için söz konusu yeni durum maliyet hesabıyla değerlendirme yapmalarına sebep oldu. Maliyetlerin işin içine girmesiyle uzun vadede ve birçok yönden işlerine yarayan sigortalılık her ay ceplerine giren hazır paradan edince bu durumu dezavantajlı bir durum olarak algılamaya başladılar. Bu sorunlarla karşılaşıyoruz. Sıklıkla hem de çok sıklıkla… Kendilerine sigortalılığın yararlı olduğunu ve parayla ölçülebilecek bir çok fayda sağladığını anlatıyoruz. İşin sağlık boyutu ortada. Ayrıca işsizlik sigortasına başvuru yapılabiliyor. Sigortalı çalışma iş ve ilişkilerde bir kurumsallık da getirecek.”