Güncelleme Tarihi:
Günümüzde en çok yatırım yapılan alanlardan biri sağlık sektörü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de bu sektörde 2014 itibariyle 760 binden fazla kişi çalışıyor. ABD’de 2020 itibariyle kişi başına düşen sağlık harcamasının kişi başına düşecek yeme içme harcamasını geçeceği tahmin ediliyor. Bunun en önemli sebeplerinden birisi sağlık hizmetlerinin gelişen teknoloji ile birlikte daha pahalı bir hale gelmesi, bir diğer faktör de ortalama nüfusun yaşlanması.
Harcamaların artması sektörün de büyümesine neden oluyor. Branş sayıları artıyor, çalışan sayısı fazlalaşıyor. Bundan 10 yıl öncesine kadar pek bilinmeyen, yaşlılık psikolojisi, yaşlılık bakımı gibi branşlar günümüzde yeni yeni ortaya çıkıyor. Emekli olma yaşının büyümesi, yaşlılık dönemi iş sağlığı konusunu gündeme getiriyor. Çünkü artık 60 yaşında birçok insan mesleğini bırakmıyor.
HEKİM İHTİYACI ARTACAK
Gelecek 10 yıla damga vurması beklenen iki meslekten sağlık ve teknolojinin yollarının kesişmeye başladı bile. Gelişen teknoloji, sağlık alanını değiştiriyor. Ancak, bunun hekimlere olan ihtiyacı azaltacağı düşünülmüyor. Yapılış biçimi değişse bile hekim ihtiyacının giderek artacağı savunuluyor. Çünkü, bir ameliyat binlerce kilometre uzaktan robot yardımıyla yapılsa bile o ameliyatta mutlaka bir cerrahın bulunması gerekiyor. Bunun yanında, bilgisayar uygulamaları uzmanları, radyoloji teknisyeni, MR teknisyeni, ameliyathane teknisyeni gibi yardımcı personel, gelişen teknolojinin sağlık sektöründe daha çok kullanılmaya başlanması ile ihtiyaç duyulacak meslekler olarak öne çıkıyor. Gelişen teknolojiye ve artan ihtiyaçlara göre tıp da branşlar da farklılaşıyor. Genetik, obezite cerrahisi, ergoterapi, histoloji, embriyoloji bunlardan sadece birkaçı. Ayrıca, çok değil 10 yıl sonra, medikal mühendislik ve tıp teknisyenliğinde ciddi istihdama ihtiyaç duyulabilir. Uzmanlar, tıbbı seçeceklere ya da branş seçeceklere 10 yıl sonrasını düşünerek tercih yapmalarını öneriyor. Türkiye’de henüz bir meslek alanı olarak tanımlanmayan ancak önemli bir ihtiyaç olan bir diğer meslek ise hekim yardımcısı. Batılı ülkelerde bir hekimin iki ya da üç yardımcısı olabiliyor. Sonuçta, farklı niteliklerde kişilere ihtiyaç artıyor ve buna bağlı olarak tıp eğitimi de değişiyor.
HEMŞİRELİKTEKİ AÇIK GİDERİLEMİYOR
TÜİK verilerine göre 2014 itibariyle Türkiye’deki sağlık personeli sayısı 760 bin civarında. Bunlar arasında, yaklaşık 135 bin hekim, 23 bin diş hekimi, 142 bin hemşire, 149 bin sağlık memuru, 52 bin ebe, 27 bin eczacı, 229 bin diğer personel ve hizmet alımı bulunuyor. Kişi başına 573 hekim, 3379 diş hekimi, 545 hemşire, 519 sağlık memuru, 1470 ebe, 2857 eczacı düşüyor. Türkiye’de nüfusun yüzde 1’i sağlık alanında istihdam ediliyor ancak bu oran Avrupa’da yüzde 7 civarında. Türkiye’de sağlık alanında yatırımların artması, ülkenin sağlık turizminde ilerlemesi ile istihdam anlamında Avrupa ile aynı seviyeye gelinmesi hedefleniyor.
Günümüzde Türkiye’deki en önemli problemlerden biri hemşire açığı. Türkiye’deki hemşirelerin neredeyse yarısı meslek hayatında başladıktan 2-3 yıl sonra işi bırakıyor. Dolayısıyla yetiştirilen hemşirelerin uzun vadede yalnızca yarısından yararlanılıyor. Bu sebepten hemşirelik alanındaki açık bir türlü giderilemiyor. Bunun yanında, sağlıktaki branş sayısı 10 yıl öncesine göre 15’den 46’ya, üniversitelerin tıp fakültelerinden mezun olan sayısı ise 4 bin 500’den 11 bine çıktı. Tüm bu alanlardaki artışa rağmen sektördeki istihdam açığının kapanmasının zor olacağı düşünülüyor. Uzmanlar da bu açığın ancak 10 yıl sonra ihtiyacı karşılayacağını söylüyor.