Profesyonel yöneticiden ‘mutluluk’ girişimi
Güncelleme Tarihi:
26 yıllık elektronik mühendisi olan ve halen Dünya Göz Hastanesi Yönetim Kurulu’nda olan Gülferi Yıldırım, profesyonel hayatına devam ederken bir sosyal girişim başlattı. 4 yıldır Mutlu İnsan Festivali düzenleyen Yıldırım’la konuştuk. Beyaz yakalılar dünyasının stresini yıllarca yaşayan Yıldırım, bundan 6 yıl önce, durup kendine ve çevresine baktığında aslında bir şeylerin yolunda gitmediğini görerek, önce kendini sonra da çevresindekileri değiştirerek yola çıkmış.
Annem İzmirli babam Afyonlu. Ben İstanbul’da büyüdüm. Hep başarılı bir öğrenciydim. İTÜ elektronik mühendisliğini bitirdim. Mühendis olmak da çocukluk hayalimdi. En büyük merakım uzaydı. Astronot olup uzaya gitmeyi kafaya koymuştum. İTÜ’yü bitirip NASA’ya gitmeyi hedefledim. Hayallar NASA gerçekler oto sanayi oldu. İstanbul Sanayi Siteleri’nde işe alınmak için çok başvuru yaptım. Sonra biyomedikal bölümünü seçtim.
Hürriyet’te bir ilan gördüm, tıbbi cihaz mümessili bir şirketti. O şirketin sahibi “Türkiye’ye ilk defa gelecek bir cihazın mümessilliğini aldık bu cihaz bir lazer cihazı, bu cihazla gözlerdeki miyop tamamen kalkıyor” dedi. Göz doktorlarına da tanıtım yapacak, cihazı anlayan ve tamir de edebilen bir mühendis aranıyordu. Bu iş görüşmesi hayatımdaki ilk ve son iş görüşmesi oldu. 25 yıldır sağlık sektöründeyim. Bu arada işletme ve psikoloji yüksek lisansı yaptım. Elektroniği insan sağlığıyla birleştiren bir işim oldu.
Siz tam bir kariyer kadını olarak ilerlemişsiniz…
Öyle oldu. Yeditepe Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansı yaptım. 6 yıl önce yenilik arayışına girdim. Kendimi geliştirmek için MIT’ye nörobilim temelli liderlik eğitimi almaya gittim. Eğitimimin birinci günü meditasyonla bitti ertesi sabah yogayla başladı. Liderlik konusunda önyargılarım olduğunu gördüm. Durmayı öğrenmek, odaklanmak, empatiyi meditasyonun geliştirdiğini gördüm. Zihin egzersizleri yaptık orada.
Kariyer insanlarının mutlu olması zor mu?
Mutluluk tarifi herkese göre değişiyor. Maddi imkanlara, üne bağlayanlar var. Aslında mutluluk yaşadığınız har andan doyum almayı başarabilmek demek. Hayat iniş çıkışlarla dolu çok stres var büyük şehirlerde. Rekabet ve stres yorucu. Yaşadığınız çevrede kendinizi iş ve hayatınız arasında dengede tutabilmek asıl mesele. Diyabetten kansere hepsinin temelinde stres yatıyor. Stresle baş etmenin bilimsel yöntemleri var. Mutluluğu dışarıda aramak boş. “Şunu alırsam mutlu olurum”, “şu bana bunu yaparsa mutlu olurum” demenin gerçek olmadığını aslında baktığımızda görüyoruz. Önemli olan insanın kendi içindeki doyuma ulaşması.
Siz işinizin yanı sıra bu tarz eğitimler de veriyorsunuz…
Evet bu benim için mutluluk girişimi. İnsanların kendilerine zaman ayırması buna maddi kaynak ayırması kolay değil. O yüzden bir festivali yapmak istedim. Aslında hayalle başladı. 4-5 yıldır yoğun tempoda çalışanlara mutluluk ana teması altında eğitimler veriyoruz. Bu yıl Mutluluk Festivali’nin 4’üncüsünü de yapacağız.
İş dışındaki bu girişiminiz sizde neyi değiştirdi?
Ben de çok asık suratlı, gülmeyen ayak sesleri duyulduğunda herkesin kaçıştığı bir insanmışım. Bunu beni tanıyan bir insan söyledi. Artık öyle değilim. İnsanları azarlayarak, onlara kötü davranarak daha iyi iş yapamazsınız. Pozitif motivasyon iş yaşamında çok önemli.
MUTLU İNSAN FESTİVALİ 16-18 MART’TA
4. Mutlu İnsan Zihin, Ruh ve Beden Festivali, 16-18 Mart’ta İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılıyor. Zihin, ruh ve beden sağlığıyla ilgili Türkiye’nin önde gelen isimleri bu festivale katılıyor. Tamamlayıcı tıp, sağlıklı beslenme, pilates, Tai-Chi, Homeopati, nörobilim, metafizik, Feng Shui, bioenerji, dans, tasavvuf, kuantum gibi alanlarda atölye çalışmalarının olacağı festivalde 3 günde 70’e yakın etkinlik yapılıyor.