Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da 1968 yılında doğdum. Saint Benoit Lisesi’nden sonra 1991 yılında Boğaziçi Ekonomi’yi bitirip önce Jean Monnet bursuyla Brüksel Üniversitesi’ne Avrupa Birliği masterı yapmaya gittim, daha sonra da Kanada’ya giderek Carleton Üniversitesi’nde ekonomi doktorası yaptım. Bir süre Kanada’nın çeşitli üniversite ve araştırma kurumlarında çalıştıktan sonra 2001 yılında ekonomik krizin tam ortasında Bilgi Üniversitesi’nden gelen teklif üzerine Türkiye’ye döndüm. O tarihten beri Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü kadrosunda çalışıyorum.
Neden spor, sanat ve startup ekonomisine odaklandınız?
Aslında her şey öncelikle çalıştığım konuları öğrencilerle paylaşmak istememle başladı. 2005 yılında futbolda iç saha avantajı, topraksallık, taktikler gibi konular üzerinde çalışırken karşıma çıkan birkaç kitap beni spor piyasaları üzerine kapsamlı bir ekonomi dersi tasarlamaya itti. Zaman içinde içerik ve dersi işleme biçimlerim çok değişse de açıldığı yıldan beri ekonomi bölümünün en popüler, en sevilen dersi olmaya devam ediyor. Yine aynı dönemde A Milli Futbol takımımıza, ki 2002 Dünya Kupası ekibiydi bu grup, Riva tesislerinde spor ekonomisi dersleri verdim. Onların antrenörlük kokartlarında spor ekonomisi dersim de zorunlu derslerden biriydi. Keza Futbol Federasyonu’yla çeşitli vesilelerle toplantı ve organizasyonlara da katılırdım. Euro 2016 başvuru sürecinde de aktif çalışmış, fikirlerimi paylaşmıştım.
Startup ekonomisi dersi de yine benim kendi üzerinde çalıştığım startup projem. Öğrencilerden gelen inanılmaz talep doğrultusunda her sene gelişti.
Öğrencilerin derslere katılımını nasıl sağlıyorsunuz?
Derslerimde asla yoklama almam. Zaten bizim derslerimiz genelde ders otobüsümüzde geçer. Her hafta kısa bir teorik dersten sonra konuyla ilgili bir konuk ağırlar ya da bir konuk ya da mekan ziyaretine gideriz. İlk dersimiz bile sınıfta geçmez. Geçen sene ilk ders bienaldeydi ve her öğrencinin ekonomik bir probleme değinen farklı bir eserle ilgili görüş ve düşüncelerini yazması gerekiyordu. Bu sene ilk dersimizde ise Contemporary Istanbul’a gittik. Dersimiz ders sürelerini ve mekanı aşacak şekilde ilerliyor. Örneğin ders 12.00-15:00 arası olabilir ama o hafta bir akşam bir sergi, Cumartesi günü tüm öğleden sonra bir müzayede ya da kütüphanede veri çekiyor da olabilirler. Örneğin Banksy müzayedesi dersimizin konusu oldu ve sanat fiyatlamasını nasıl etki ettiğini tartıştık.
Neden farklı metotlarla ders anlatma gereği duydunuz?
Çünkü eski metotları anlatmaktan ben de sıkılmıştım. Bu yıl dersin en başarılısı New York’ta çok ünlü bir sanat firmasında staj yapacak. Böyle bir motivasyon bile öğrencilerin daha heyecanla o derse gelmelerine yetiyor. Klasik metotlarla ders anlattığımızda öğrenci edilgen, derse katılmayan sadece dinleyen konumunda. Günümüz gençleri on dakika sonra telefonlarına kayabiliyor. Bu eğlenceli metot yüzde 95 gibi bir katılım sağlarken öğrenciler de hayatlarında unutamayacakları deneyim, staj, iş kontakları ya da yatırım desteği bulabilmiş oluyorlar.
Fun Economics sunumu yaptınız Zorlu PSM’de. Burada hedef neydi?
Fun Economics benim bu derslerimin genel adı. Derslerimi alan öğrenciler dersin sonunda bir sertifika alıyorlar. Zorlu PSM’de klasik metotlarla dersleri neden bırakmamız ve yeni metotlar denememiz gerektiğinden bahsettim. Kendi sınıf deneyimlerimi ve bu deneyimlerden çıkan keyifli sonuçları paylaştım. Salon dopdoluydu. Amacım hocalar olarak eğitimi hem kendimize hem de öğrencilerimize nasıl keyifli hale getirebiliriz sorusuna cevaplar aramaktı. Ben en doğrusu budur demiyorum ama 25 yıllık eğitimci tecrübem artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini gösterdi.
StartersHub’ta ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Startershub’da yeni girişimlere yol göstermeye çalışıyorum. Orada staj yapan öğrencilerim var.
Hedefleriniz, hayalleriniz nedir?
Hedefim Funeconomics’i tüm Türkiye’ye bir televizyon programıyla duyurmak ve ders otobüsümle Anadolu’nun çeşitli fakültelerinde Funeconomics derslerimi gezici olarak vermek. Bir projem de özellikle İstanbul dışındaki genç sanatçı ve sanat öğrencilerini ve sanat girişimlerini destekleyici bir vakıf ve fon
kurmak.