Oda müziği grubu kurup, bursu kaptılar

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunu Banu Selin Aşan, Selen Gülizar Karabey ve Elif Gökçe Tuğrul, 2013 Nisan ayında Korno ustası Tuna Ertem’in davetiyle biraraya gelerek ‘Ludus Ensemble’ adıyla oda müziği grubu kurdu. Banu Selin Aşan keman çalıyor, Selen Karabey viyolonsel, Elif Gökçe Tuğrul ise piyano. Oda müziği alanında uzmanlaşmak isteyen üç genç arayışa girdi. Ancak Türkiye’deki konservatuvarlarda, ek derslerin dışında oda müziği eğitimi verilmediği için yurtdışına gitmeleri gerekti. 2013 Eylül ayında Hochschule für Musik und Theater Hamburg ‘da Trio Fontenay’ın çellisti Prof. Dr. Niklas Schmidt’in düzenlediği festivale katılan grup üyeleri, burada oda müziği eğitimi alabileceklerini öğrendi. Ardından burs arayan gençler, daha önce Türk Eğitim Vakfı’ndan (TEV) üstün başarı bursu alan Banu Selin Aşan aracılığıyla vakfın kapısını çaldı. Vakıf yöneticilerini ikna eden grup üyeleri bursu almaya hak kazandı. TEV grup üyelerinin üçüne birden, Almanya’da iki yıl alacakları eğitim için burs verdi.

Eylül ayında Almanya’ya gideceklerini söyleyen grup üyelerinden Banu Selin Aşan, orada neler yapacaklarını şöyle anlattı: “Biz üç kişi oda müziği alanında profesyonel eğitim alacağız. İki yıl boyunca Trio Fontenay’ın çellisti Prof. Niklas Schmidt çalıştıracak bizi. Almanya’da yüksek lisansta bölümler ayrılıyor. Siz solo kariyer yapmak istiyorsanız bunun üzerine eğitim alıyorsunuz, müzik öğretmenliği, oda müziği yapmak istiyorsanız da ayrı ayrı eğitimleri veriliyor. Türkiye’de bu yok ama olmasını istiyoruz. Eğitimleri tamamlayıp, bu konuda kendimizi yetkin hissettikten sonra Türkiye’deki konservatuvarlarda oda müziği bölümünün kurulması çalışmalarında da yer almak istiyoruz.”
TEV’den daha önce de burs aldığını anlatan Aşan, “Bu burs aslında maddi olarak oradaki yaşam için aylık bir katkı sağlıyor ama manevi katkısı var. İnanıyoruz ki TEV’in adını arkamıza alarak çok büyük işler yapacağız. Yaklaşık 5 sene sonra zor durumda olan çocukların eğitimlerine katkıda bulunmak istiyoruz” diye konuştu.

Üç kişiye birden burs verdiler
Grup üyelerinden Selen Karabey, okula kabul edilişlerini şöyle anlattı: “Prof. Dr. Niklas Schmidt, hem okulda yaylı çalgılar, hem de oda müziği bölüm başkanı. Onun düzenlediği festivale katıldık. Hoca bizi çok beğendi. Biz de grup olarak arayış içindeydik. Oda müziğini daha iyi nasıl yapabileceğimizi öğrenmek istedik. Çünkü Türkiye’de böyle bir dal yok. Hocaya, bu alanda eğitim almak istediğimizi söyledik. 2014’ün başına kadar birkaç kere Almanya’ya gidip çalıştık, şubat ayında sınava girerek okula kabul edildik.”

Elif Gökçe Tuğrul ise, TEV’in grubun üç üyesine birden burs verdiğinin altını çizerek, “TEV bize tek tek değil, üçümüze birden bu bursu verdi. TEV kendi insiyatifini devreye soktu. Bir kişinin burs alıp, iki kişinin alamaması bizi çok zor duruma düşürürdü. Ellerindeki imkanları da zorladılar” diye konuştu.

'Türkiye’ye akademisyen olarak dönmek istiyorum'
Vakfın bir diğer bursiyeri de Beril Önder. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirip, ardından TEV’in TÜSİAD burs fonundan yararlandı. Yurtdışı bursiyeri olarak ABD’de New York University School of Law’da uluslararası hukuk master’ı yapan Önder, şimdi de Strazburg’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) çalışacak. Önder, şunları söyledi: “Üniversite 1. sınıftayken vakıftan üstün başarı bursu aldım. Daha sonra Amerika’da New York University School of Law’a kabul edildim. Oradan kabul alınca TEV’in yurtdışı bursuna başvurdum. Okul ücretimin tamamını vakıf karşıladı ve New York’a master yapmaya gittim. Üniversite son sınıftayken Erasmus programıyla Strazburg’a gittim. Orada bir yandan okurken bir yandan da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulundum. AİHM’e kabul edildim. Hedefim 1-2 yıl çalışıp doktoraya devam etmek. Sonra da Türkiye’ye akademisyen olarak dönmek. Burada eğitim aldığım okulların ve TEV’in bana çok katkısı ve desteği oldu. TEV’in, bana ve benim gibi gençlere inanarak verdiği destek sayesinde, bizler iş ve eğitim hayatımızla ilgili hedeflerimizi gerçekleştirirken, Türkiye’nin de daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.”