Karakterinize uygun mesleği seçin

Üniversiteye adım atmak isteyenler için uzun süredir devam eden maratonda artık sona yaklaşıldı. LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) sonuçlarının hafta içinde açıklanmasından sonra sıra üniversite ve bölüm tercihlerine geldi. Öğrenciler, 26 Temmuz - 2 Ağustos arasında belki de hayatlarının en önemli kararlardan birini verecekler. Çünkü, öğrenciler okuyacakları bölüme karar verdiklerinde aynı zamanda okul bittikten sonra geçimlerini sağlamak için yapacakları mesleklerini de seçmiş olacaklar. Bireyler, meslek seçimi ile hayatlarının en aktif döneminde, aktif olarak yapacağı işini belirlemiş oluyor. Bu nedenle kişinin kendine en uygun mesleği seçmesi hem hayatını, hem de başarılı olmasını kolaylaştırıyor.

YETENEKLERİNİ KULLANMALI
Kariyer koçu Yasemin Sungur, meslek seçiminin kişinin karakteri, yetenekleri, yetkinliği, ilgi alanları ve hayalleri ile uyumlu olması gerektiğini söylüyor. Karakter, kişisel özellikleri ortaya çıkartıyor ve birey, karakterine uygun mesleği seçmezse kendini huzursuz hissediyor. Bu da verimsizliğe, performans düşüklüğüne yol açabiliyor. Hem bulunduğu kurum, hem çevresi ile iletişimi bozulabiliyor. Yeteneklerini kullanamayan kişi kendini değersiz ve işe yaramaz hissediyor, yıllar geçtikçe boşluğa düşüyor. Yeteneğin kullanımı kişinin bilgi alma sınırını ve yapma becerilerini de geliştiriyor. Öğrenme gücü aktif oluyor. Yetkin olunabilecek bir meslek seçildiğinde, o alanda sorumluluk ve görevleri yerine getirebilme durumu da yükseliyor. Kişinin mesleği, ilgi duyduğu, merak ettiği bir alanda olursa, o işi yaparken mutlu oluyor, bunu hayatını kazanmak için zorunlu olarak yapması gereken bir iş olarak görmüyor, keyif alarak çalışıyor. Geleceği oluşturan en önemli kaynak ise hayaller oluyor.

KARARI KENDİ VERMELİ
Türkiye’de özellikle anne ve baba başta olmak üzere aile bireylerinin meslek seçimine müdahalesi çok sık görülüyor. Öğrenci daha düşünmeye bile fırsat bulamadan tartışmalar başlıyor, aile büyükleri devreye giriyor ve hatta onlara danışılmazsa bozuluyorlar. Eğer, öğrencinin aklındaki üniversite ve bölüm şehir dışında ise tartışmalar daha da alevleniyor. Bu durum öğrencinin kafasını daha çok karıştırıyor. Kariyer koçu Tamer Akın’a göre bu müdahalenin temel nedenleri, ebeveynlerin kendi yaşadıkları sıkıntıları çocuklarının yaşamaması veya kendilerinin sahip olamadıkları mesleği çocuklarının seçmesiyle duyacakları tatmin. Ailelerin desteği ve tercih sırasında çocuklarına ihtiyaçları olan bilgileri aktarması mutlaka gerekli. Ancak, bireyin kendi kararlarını kendisinin almasına izin verilmesi ve bu kararların sonucunda ortaya çıkacak sorumluluğu almasının sağlanması gerekiyor. Bireylerin doğrusuyla yanlışıyla kendi özgün hayatlarını yaşayabilmeleri için bu önemli. Ailesinin baskısı nedeniyle asıl istediği bölüme gitmeyen ancak daha sonra pişman olan çok öğrenci oluyor. Bu durumda hem kendi hem ailesi mutsuz oluyor.

Uzmanlar, üniversiteye başlayan öğrencilere bu yılların keyfini çıkarmalarını önerirken, gelecekle ilgili adımlar atmayı da ihmal etmemelerini tavsiye ediyor. Her yıl en az 15 gün staj yapmaları, seçtikleri bölümün farklı iş tanımlarını keşfetmeleri, öğrenciyken satış işlerinde deneyim kazanmaları iş yaşamını keşfetme adına çok önemli. Çünkü, bu deneyimin mezun olduktan sonra hem iş ararken, hem de kariyerleri boyunca onlara çok büyük getirisi oluyor.

MESLEK SEÇİMİNE ERKEN YAŞLARDA BAŞLANMALI
Meslek seçimi konusunda öğrenci ile bilgi paylaşımı, analiz ve değerlendirme çalışmaları ne kadar erken başlarsa öğrencinin farkındalığı da o derece artıyor. Bu nedenle meslek tanıtımlarının ilkokuldan itibaren başlaması faydalı. Geç kalınması, kariyer hedeflerinin üniversiteye kadar netleşmemesi veya başkaları tarafından belirlenmiş olması mezuniyet sonrasında bireyi zor durumda bırakabiliyor.

TERCİH ÖNCESİNDE UZMANLARDAN TAVSİYELER
- Meslek seçimi yaşamın bütününe etki edeceği için, yaşam amaçlarını düşünerek hareket etmeliler.
- İlgili oldukları ve sevdikleri alanı tercih etmeliler.
- Öğrenciler çevrelerinden görüş almalı ancak sonuçta kendi tercihlerini yapmalılar.
- Üniversiteyi sadece okumuş olmak için değil, hayallerindeki işe kavuşmalarını sağlayacak bir basamak olarak görmeliler.
- Üniversiteyi birkaç yıllık değil uzun dönemli bir yatırım olarak düşünmeliler.
- Üniversiteden mezun olduktan sonra hangi pozisyonlarda ve şartlarda çalışacaklarını çok iyi analiz edip sadece maddi değil manevi tatmini de sağlayacak alanlara yönelmeliler.