Güncelleme Tarihi:
Henüz Kauffman Fellows’a katılmadan önce hayatımı değiştiren, Silikon Vadisi’nin en önemli kadın figürlerinden biri ve Scalex’in de Yatırım Komitesi Başkanı olan Magdalena Yeşil ile özel bir söyleşi yaptım. Kısaca bana ilham veren bu kadından bahsetmek ve girişimcilik üzerine gerçekleştirdiğimiz sohbetten notlar paylaşmak istiyorum.
1980’li yıllarda İstanbul’da bitirdiği lisesinin ardından üniversite eğitimi için gittiği ABD’de girişimci olmaya karar veren Magdalena’nın bu konudaki ilk atılımı aslında çok temel bir ihtiyaca dayanıyor. Magdalena, aldığı eğitim sonrasında karşısına çıkan iş tekliflerini reddettikten sonra işsiz kalmasıyla girişimci olmaya karar veriyor.
Kendi çabasıyla çıktığı bu yolda, internetin henüz ticaretleşemediğini görerek, bu alanda kendisini geliştiriyor.
Yaklaşık 6 ay kadar sadece bu konuya yoğunlaşarak uzmanlaşıyor, tüm makaleleri, araştırmaları okuyor. ABD’nin ilk servis sağlayıcısını oluşturuyor.
O döneme kadar kimsenin tanımadığı Magdalena, ilk yıllarında günümüzde de girişimcilerin geçtiği zorlu yollardan ilerliyor. Yine de internet ve bu alanda gördüğü fırsattan yılmıyor.
1987 yılında ortağı ile kurduğu internet hizmet sağlayıcısı UUnet için yatırım arıyor ama bulamıyor...
Daha sonra kendisiyle benzer bir iş yapan şirketle birleşme yoluna gidiyor ve birden bire kendi başlarına üstesinden gelemeyecekleri birçok zorluk çorap söküğü gibi geliyor. ABD’de evlere internet veren ilk servis sağlayıcısı halini alan şirket, 1994 yılında borsaya açılıyor ve milyar dolarlık bir şirkete dönüşüyor.
Sonrasında internetin gelişmesiyle birlikte ödeme hizmet sağlayıcısı Cybercash’i ortaya çıkarıyor... Her zaman odaklandığı konuda uzman olmak ve trendleri koklamak hep onu öne geçiriyor. Cybercash de halka açılıyor ve önemli bir başarı yaratıyor.
Artık yavaş yavaş adı duyulmaya başlanan Magdelana, bir sonraki adımında Marketpay’i kuruyor ve çok kısa sürede satın alınıyor. Bu dönemde yatırım ararken USVP (Silikon Vadisi’nin en önemli yatırım şirketlerinden birisi) ile bir araya geliyor ve birlikte çalışmayı teklif ediyorlar. Böylelikle de yatırım tarafına geçiyor. 1997 yılında yılın girişimcisi ödülünü alıyor.
USVP ile birlikte 30’dan fazla yatırım yapıyor. Bu şirketlerin birçoğu başarı hikayeleri oluştururken, belki de en önemlisi Salesforce.com oluyor. USVP’ye yatırımda bulunmaları gerektiği önerisinde bulunuyor ama kabul edilmiyor. Hem de defalarca öneri getirmesine rağmen...
Bu kez kendisi Salesforce.com’a 500 bin dolarlık yatırımda bulunarak ilk yatırımcı oluyor. Bu yatırım kendisinin Harvard’da ders konusu olmasını sağlıyor. Salesforce’un kurucusu Marc Benioff’u çok önceden tanıyor. Marc, Oracle’da çalışırken, Magdalena’nın şirketine destek verirken, Marc’ın kafasındaki Salesforce fikrini birlikte şekillendiriliyorlar.
Bugün dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden biri olan şirket, o günlerde yatırımcıların ilgisini çekmekte çok zorlanıyor. Yine de pes etmiyorlar...
Sonrasını biliyorsunuz aslında dünyanın en büyük halka arzlarından birini gerçekleştiren şirketin CRM çözümünü dünyanın en büyük şirketleri kullanıyor. 58 milyar dolarlık piyasa değeri olan şirketin kurucu yatırımcısı ve halka arza kadar yönetim kurulu üyesi oluyor.
3 başlıkta başarının formülü
Şimdi yeni girişimi ile dört kez girişim deneyimi, 30 yatırım ve dünyanın en önemli teknoloji şirketlerinin birisinde tüm hikayeyi görmüş biri olarak kendisinden çıkarımlarını istediğimde Magdalena şunları söylüyor:
- Değişime ayak uydurma kabiliyeti
- Net, sarih bir vizyon
- Güçlü çekirdek ekip
Magdalena bir konu başladığında uzman olmayı çok önemsiyor. Eğer bir konuda çok iyi bir uzman olursan karşına çok iyi fırsatlar çıkabileceğine inanıyor. Bunca tecrübelerinden elde ettiği ikinci çıkarımı da iş ortaklığının önemli. 1+1 sonucunda 3 elde edilen modeller ortaya çıkabildiğine hep tanık olmuş.
Magdalena’ya göre günümüzde de bir konunun uzmanı olabilirsiniz. Bunun için birçok fırsat kapısı aralayan yeni teknolojiler var. Bu konuları çok iyi araştırıp öğrenmek için imkanlar çok daha gelişmiş durumda. Yeter ki pes etmeyin.