Deniz TÜRSEN - dtursen@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2018 00:00
Türkiye’de çalışabilir durumda yaklaşık 2 milyon engelli birey var. Ancak, işgücüne katılan engelli sayısı sadece 160 bin civarında. Yetkililer, iş arayan engelli kişilerin ayrımcı tutum ve uygulamalar nedeniyle bu süreçte çok zorlandıklarını belirtiyor. Bunun yanında, bir iş bulsalar bile, toplumun engelli bireylerle birlikte yaşama konusundaki bilgi ve beceri eksikliği, iş yerlerinde dışlayıcı kültürü beraberinde getiriyor.
Türkiye Sakatlar Konfederasyonu’nun verdiği bilgilere göre 2017 sonu itibariyle kamuda 10.323 ve özel sektörde 102.751 kişi olmak üzere toplam 113.074 engelli işçi istihdam ediliyor. Toplam engelli memur sayısı ise 54 bin. Oysa, çalışabilir durumda yaklaşık 2 milyon engelli bulunuyor.
EN ÇOK HİZMET SEKTÖRÜNDEÇalışan engelliler en çok hizmet sektöründe istihdam ediliyor. Bunun ardından tarım, inşaat işleri ve çok az olmakla birlikte sağlık, imalat sektörü, finans ve eğitim geliyor. Engelli istihdamı danışmanlığı şirketi Eskariyer’in kurucusu Esra Odabaşı, Türkiye’de engelli adayların mezun oldukları bölümler ve yeteneklerine uygun pozisyonlarda değerlendirilmediğini belirtiyor. Bunun nedeninin ön yargılar olduğunu söyleyen Odabaşı şöyle diyor, “Bazı sektörlerde engelli çalıştırmak, güvenlik ve potansiyel risklere karşı önlem için kanunen yasak. Ancak, engellilerin çalışmasına uygun yerlerde de yeterli sayıda istihdam olmuyor. Örneğin, uzman pozisyonlarına aday aranırken engelli adayların bu seviyede çalışamayacakları ya da verimli olamayacakları düşünülüyor.”
AYRIMCILIK OLUYORTürkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi, engelli bireyleri iş arama sürecinde en çok ayrımcı tutum ve uygulamaların olumsuz etkilediğini aktarıyor. Bu durum genel olarak iş ilanlarında, işe alım sürecinde ve çalışma ortamında ortaya çıkıyor. Çelebi’ye göre, toplumun engelli bireylerle birlikte yaşamadaki beceri eksikliği dışlayıcı kültürü de beraberinde getiriyor. Bu kültürün getirdiği davranışlar performans değerlendirmelerinde ve terfi gibi süreçlerde de görülüyor. Çelebi, engellilerin yeterli olamayacağı ve işlerin aksayacağı düşüncesi, işi yapamayacakları gibi önyargılarla işe alımda tercih edilmediğini belirtiyor. Bunun yanında, işe uygun engelli çalışan bulmanın güçlüğü, iş yerinin engellilere uygun hale gelmesi için katlanılması gereken maliyetler de engellilerin istihdam oranını düşürüyor. Bazı işverenlerin engelli istihdam etmek zorunda kaldıklarında sadece engelleri görünmez olan bireyleri tercih etmeleri, bazı engellilerin iyi bir eğitim almış olsalar da görünür bir engeli olması nedeniyle iş yaşamından dışlanması diğer sorunlar arasında gösteriliyor.
Engelliler açısından bakıldığında ise binaların, mağazaların erişilebilirliğe uygun olmaması, yasa gereği kendilerine hak olarak tanınan engelli aylığının kesilmesi ve işten çıkarlarsa bu maaşın yeniden bağlanmayacağı endişesi engellilerin iş dünyasından uzak durmalarına neden oluyor.
GÖZDEN KAÇIYOREsra Odabaşı, engelli adayların kariyer portallarında iş başvurusu yaparken kendi yetkinliklerine uygun pozisyon bulmakta zorlandığını aktarıyor. İşverenler, çoğunlukla genel başvuru pozisyonu için iş ilanı verip bir havuz oluşturuyor. İK da başvuru havuzunun büyüklüğünden dolayı adayı gözden kaçırabiliyor. Ayrıca, engelli adaylar kariyer portallarında engellerini detaylı paylaşamadıkları için iletişim kazaları yaşanabiliyor. Kendilerinin bu durumu değiştirmek için çalışmalar yaptığını belirten Odabaşı, yüz yüze görüştükleri, hali hazırdaki açık pozisyonlara uygun adayları şirketlere yönlendirdiklerini aktarıyor. Ayrıca, adayın engeliyle ilgili detayların olduğu bir rapor da şirketle paylaşılıyor.
Engelli bir birey iş bulsa da, bu sefer de işyerinde bazı problemler yaşayabiliyor. Yusuf Çelebi, eğitim düzeylerinin düşük olması, işin niteliğinin uymaması, uygun ekipmanın olmaması ve yanlarında koçların yer almaması nedeniyle engellilerin uyum sorunu yaşayabildiklerini söylüyor. Çelebi, farkındalığın attırılmasının gerektiğini vurgularken, “Kamu sektöründe engellilere yönelik kotanın uygulanmasında sorunlar olabiliyor. Özel sektörde ise bazı şirketlerde engellilerin işe gelmeleri istenmiyor, sadece maaş ve sigorta ödemeleri yapılıyor” diyor. Şirketlerde engellilerle iletişim konusundaki sorunların uyum sürecini uzattığını belirten Esra Odabaşı da, “Her çalışan gibi engelli çalışanların da bireysel olarak değerlendirildiklerinde potansiyellerinin farklı olacağı göz önünde olmalıdır. Diğer çalışanlardan ayırmaksızın, çalıştığı işte beklenen sorumluluk doğrultusunda değerlendirilmeli ve ön yargıdan uzak şekilde objektif olarak performansları ölçümlenmelidir” diyor.
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Yusuf Çelebi, engellilere mesleki ve beceri eğitimleri verilmeden, onları işgücü piyasasına ve sosyal hayata hazırlamadan, yaşama alanlarını engellilerin rahat hareket edebilecekleri fiziksel imkânlara kavuşturmadan sadece yasayla getirilen zorunlu istihdamın sorunları çözemeyeceğini belirtiyor.
Çelebi’ye göre engellilerin daha uygun çalışabilmeleri için işverenlerin de şu önlemleri alması gerekiyor:
- İşyerinin çalışmaları kolaylaştıracak şekilde hazırlanması,
- Sağlıkları için gereken önlemlerin alınması,
- Mesleklerinde veya yakın işlerde çalıştırılmaları,
- Engellinin bilgi ve yeteneklerinin geliştirilmesi,
- Düşük ücret ödenmemesi
ENGELLİ İSTİHDAMINA ÖDÜL
Market zinciri A101, kontenjan fazlası engelli istihdamında ilk sırada yer aldı. 1.327 engelli çalışanı bulunan firma, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan ödül aldı. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde düzenlenen törende Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ödülü A101 CEO’su Erhan Bostan’a verdi. Bostan, “Umarız diğer şirketler de örnek alır ve daha fazla engelli insanımızı ekonomiye dahil ederiz” dedi.
YASALAR NE DİYOR?
İş Kanunu’nda Türkiye’de engelli istihdamını arttırmayı amaçlayan bir düzenleme bulunuyor. İş Kanunu’nun 30. maddesine göre 50 veya daha fazla sayıda çalışanı bulunan özel sektörlerdeki iş yerleri en az yüzde 3 oranında, kamu sektöründeki kurumlar ise en az yüzde 4 oranında engelli personel çalıştırmakla yükümlü. Zorunlu olduğu halde çalıştırılmayan her engelli çalışan için İŞKUR tarafından çalıştırılmayan her ay için 2.627 TL para cezası uygulanıyor. Mevcut durumda, engelli istihdam eden işletmelere verilen teşvikler engelli çalışanların sigorta primlerinin tamamının ya da bir kısmının Hazine tarafından karşılanması ile sınırlı.