İşte 2025’in İK gündemi

Güncelleme Tarihi:

İşte 2025’in İK gündemi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2025 07:00

Yapay zekânın etkisi, uzaktan çalışma, değişen ekonomik baskılar, aranan eleman açığı 2025’te işgücü piyasasını zorlaştıracak unsurlar. Yapay zekâ teknolojisi hem işe alım süreçlerinde hem de iş yapış süreçlerinde etkili olacak. CEO’larla yapılan son ankete göre Türkiye de dahil hemen hemen tüm ülkelerde 2025’te, işgücü piyasasının en önemli sorunu, nitelikli işgücü eksikliği olacak. Peki, 2025 yılında işgücü piyasasında neler bekleniyor, yeni yılda gündemde neler olacak?

Haberin Devamı

2025’e girdiğimiz şu günlerde insan kaynaklarında da peşi sıra araştırmalar yapılıyor; öngörüler ve trendler sıralanıyor. Dünyadaki tüm bu araştırmaların ortak sonucu ise teknolojik gelişmelerin istihdam piyasasını değiştirmeye devam edeceğini, ikincisi ise istihdamda zor bir geçirileceğini gösteriyor. İstihdamda 2025 trendlerine geçmeden önce kısaca 2024’te nelerin yaşandığını, eldeki verilere göre özetlemek gerekiyor.

İşte 2025’in İK gündemi

Son 5 yılda dünya, benzeri görülmemiş şekilde dijitalleşir ve yeşile geçerken, bu durum işgücü piyasasını da etkiledi ve etkisi 2024 yılında da devam etti. Bunun üzerine de azalan doğurganlık oranları ve yaşlanan nüfus hemen hemen tüm ülkeleri işgücü kıtlığıyla karşı karşıya bıraktı ki, 2024’te, Türkiye’de bundan nasibini aldı. Araştırmalar, 5 yıl içinde 83 milyon iş tanımının yok olacağını, 69 milyon yeni iş tanımının hayatımıza gireceğini, bu işlerin büyük çoğunluğunun da teknolojik ve yeşil işler olduğunu ortaya koydu. Bu öngörüler 2024 yılında gerçekleşti, teknoloji ve yeşil işlere yönelik istihdamlarda artış görüldü; bundan sonra da görülmeye devam edecek. 

Haberin Devamı

Henüz 2024 yılına yönelik araştırmaların kesin sonuçları netleşme de, global çapta yapılan bir iki araştırma şu gerçeği gösterdi; gelişmiş ekonomilerde işgücü piyasaları yüksek ücretler, işgücü standartları, sağlam sosyal güvenlik imkânları nedeniyle yüksek işsizlik oranları hakim oldu. Düşük işsizliğin olduğu ülkelerde ise düşük ücretler, yüksek güvencesiz işler nedeniyle çalışma koşulları ve sosyal koruma kötüleşti.

İşte 2025’in İK gündemi

2024 YILINDA NELER YAŞANDI?

2024 yılında dünya genelinde yaklaşık 65 milyon genç işsize ulaşıldı ve gelecek yıllarda bu sayının hızla artacağı tahmin ediliyor. Bundan dolayı da birçok ülke -ki, bunların arasında Türkiye’de var- 2025 ve sonrasında gençleri işgücü piyasasına çekmek için teşvikler uygulamaya sokuyor. Bu destekler önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Ancak bu desteklerin sonuç vermediği, gençlerin her geçen istihdam piyasasından uzaklaştığı da bir gerçek.

Haberin Devamı

2024’te teknoloji ve yeşil istihdam kapsamında; elektrikli otomobil mühendisliği, gıda bilimi, yenilenebilir enerji mühendisliği, rüzgâr enerji mühendisliği, tarım, geri dönüşüm, yeşil tasarım gibi işler, istihdam piyasasının gözde meslekleriydi. Temel sorun ise, bu alanlarda, yeterli beceriye sahip işgücünün bulunmamasıydı. Benzer şekilde 2024 yılında evden çalışma ya da hibrit çalışma modelleri denenmeye devam etti ancak dünya genelinde şirketlerin çalışanları plazalara geri çağırmasıyla uzaktan çalışma kavramı tam olarak karşılık bulamadı. Buna karşın hibrit çalışma modeli 2024’te işverenlerin benimsediği bir model oldu.

Buraya kadar anlattıklarım her ne kadar dünyadaki 2024 yılına yönelik istihdam piyasasındaki gelişmeler olsa da Türkiye’de de benzer gelişmeler yaşandı; teknoloji yoğun işlere talep arttı, genç işsizlik dünya benzerleri ile aynı seyretti. Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2024’te de işveren aradığı ara elemanı bulamadı. Özellikle imalat, toptan perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde eleman sorunu devam etti ve İŞKUR kayıtlarına göre, toplam temininde güçlük çekilen kişilerin yüzde 70’i bu sektörlerden oluştu. Öyle ki, 2025 yılına işverenler aradığı 80 bin elemanı bulamadan girdi.

İşte 2025’in İK gündemi

Haberin Devamı

2025’İN SORUNU NİTELİKLİ İŞGÜCÜ

Peki, 2025’te, işgücü piyasasında neler bekleniyor, yeni yılın işgücü trendleri neler olacak? Yine dünyadaki beklentilerle başlayalım. World Ecomic Forum’un, CEO’larla yaptığı yeni ankete göre gelecek yılda işverenlerin endişe ettiği riskler sıralamasında nitelikli işgücü eksikliği ilk 5 risk arasında yer alıyor ve Avrupa’da nitelikli işgücü eksikliği üçüncü risk olarak görülüyor. Aynı anket Türkiye’de de yapılmış ve burada ilk 5 risk arasında 5. sırada geliyor. Buradan yola çıkarak, Türkiye’de dahil, dünyada, 2025’te, işgücü piyasasının en önemli sorununun, nitelikli işgücü eksikliği olacağını söylersek yanılmış olmayız.

Haberin Devamı

Uzmanlara göre, hem çalışanlar hem de İK yöneticileri, 2025’te, zorluklarla karşı karşıya kalacak. Bir taraftan yapay zekânın etkisi, diğer taraftan uzaktan çalışma konusunda kafaların karışık olması, değişen ekonomik baskılar 2025’te işgücü piyasasını zorlayacak. Uzmanların üzerinde durduğu konuların başında ise yapay zekâ geliyor. Uluslararası yapılan bir ankete göre şirketlerin yüzde 35’i yapay zekâ teknolojilerini iş modellerini kullanırken, İK departmanlarında yapay zekânın kullanım oranı henüz yüzde 12’lerde. Uzmanlar, 2025’te de bu durumun değişmeyeceğini vurguluyor. Uzmanların bu konuda dikkat çektiği bir husus da, yapay zekânın işgücü piyasasında gelecek yıllarda daha etkin kullanılacağı ve işverenlerin de bu duruma hem alışması hem de adapte olması gerektiği. Uzmanlara göre, halen birçok işveren, İK sürecinde yapay zekâ kullanımını benimsemiyor.

İşte 2025’in İK gündemi

Haberin Devamı

İŞGÜCÜ PİYASASINDA YAPAY ZEKÂ ETKİSİ

Uzmanlar, yapay zekânın, 2025’ten itibaren işgücü piyasası üzerinde farklı etkileri olacağına da inanıyor. İşyerleri, yapay zekâya yatırım yapıyor ancak 10 çalışandan 8’i yapay zekâyı hiç kullanmıyor, aksine yapay zekâya işini kaptıracağından endişe duyuyor. Araştırmalara göre bu oranlar 2023 ve 2024 yılında değişmedi; uzmanlara göre 2025’te de değişmeyecek. Uzmanlar, bundan sonraki süreçte, eleman alımında iş süreçlerinde yapay zekâyı kullanacak elemanlara öncelik verileceğini ya da bu konuda eğitimler verileceğini söylüyor.

2025’te, işgücü piyasasının gündeminde olacak bir başka konu ise çalışanların refahı. Yine uluslararası bir araştırmaya göre başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede çalışanların yüzde 40’nın tükenmişlik hissettiğini ve bu durumun çalışma yeteneklerini etkilediğini ortaya koyuyor. Çoğu şirket çalışanlarını ruh sağlığı, stres yönetimi, farkındalık konusunda destekliyor. Uzmanlar, 2025 yılında çalışanlara yönelik bu tür desteklerin daha da artacağını ve çeşitleneceğini savunuyor.

ÇALIŞAN BAĞLILIĞINI YENİDEN İNŞA ETMEK

2025’te işgücü piyasalarına yönelik endişeler de var. Mesela bunların başında çalışan bağlığı geliyor. Yapılan anketler hemen hemen tüm ülkelerde çalışan bağlılığının son 10 yılın en düşük seviyesinde olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu konuda, “İstifalar artmadı, çünkü zayıf işgücü piyasası, enflasyon endişeleri çalışanları istifadan uzak tutuyor ama işyerlerinden kendilerini kopuk hissediyorlar. Çalışanlar sevmedikleri bir işte sıkışıp kaldıkları hissine kapılıyor. 2025, çalışanların bağlılığını yeniden inşa etmek İK yöneticilerinin önceliği olacak” diyor.

Uzaktan çalışma, hibrit çalışma 2025 yılında da gündem olacak konular arasında. Uluslararası araştırmalara göre dünyada uzaktan çalışanların oranı yüzde 50’lerde. Uzaktan çalışma, işe alım sürecinde işveren ile aday eleman arasındaki en büyük sorun. İş arayanlar, özellikle de gençler, öncelikle uzaktan çalışmayı ya da hibrit çalışma modelini tercih ediyor. İşverenler ise uzaktan çalışmanın üretken olmadığını düşünüyor. Bu karmaşa, işverenin nitelikli eleman bulmasını, iş arayanların da iş bulmasını zorlaştırıyor. Uzmanlar, 2025 yılında da işveren ile çalışan arasında uzaktan çalışma modelinin sorun olmaya devam edeceğini savunuyor.

İŞGÜCÜ ARZINDA SIKINTI OLABİLİR

Gelelim Türkiye’de, 2025’te, işgücü piyasasındaki beklenen gelişmelere. Dünyadaki beklentiler ile hemen hemen aynı paralelde. Uzmanlar, mevcut ekonomik göstergelerin, 2025 yılında işgücü piyasasındaki dayanıklılığın devam edeceğine inanıyor. Ancak bir taraftan da işgücü sıkıntısı konusunda da endişeler hakim. Nüfusun yaşlanması, göçlerin azalması işgücü arzında özellikle belli mesleklerde sıkıntılar yaratacağı benziyor. Uzmanlara göre, 2025’te, yüzyüze işlerde rekabet devam edecek. Teknoloji baskısı, esnek çalışma modelleri, yetenek yönetimindeki değişim ve aranan eleman konusunda yaşanan sorunlar 2025’te İK yöneticilerinin önündeki en büyük engeller olarak görülüyor.

Dünyadan farklı olarak Türkiye’de, 2025 yılında, yeşil işler ve sürdürülebilirlik konuları işgücü piyasasının dinamikleri arasında yer alacak. Uzmanlar, “Gelişmiş ülkelerde yeşil ekonomi, sürdürülebilirlik konusunda belirli bir yol alındı, Türkiye’de ise bu konular henüz benimsenmedi, 2025’te global trendlere göre benimsenmek durumunda kalınacak, bu da işe alımlarda kendini gösterecek” diyor.

DÜNYADA NELER BEKLENİYOR? 

Yapay zekâ işgücü piyasasını ve işe alım süreçlerini etkileyecek. Yapay zekâ teknolojisi bazı meslekleri olumsuz etkilerken, işverenler yapay zekâ kullanımını benimseyen işe alımlar yapacak.

İK yöneticileri çalışanların tükenmişlik hissini yönetecek ve çalışanları destekleyecek programlar sunacak.

Beceri temelli işe alım süreçlerine ağırlık verilecek.

Çalışanların işyeri kültürüne katılımı ön plana çıkacak, çalışan bağlılığı yeniden inşa edilecek.

Uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modelleri gelişecek. İş arayanlar uzaktan ve karma çalışma düzenlerini tercih etmeye devam edecek.

Çokuluslu şirketler büyümeye ayak uydurmak için yeni işe alımlar yapacak. Bu da işe alım pazarını hareketlendirecek.

Veri analitiği, bulut bilişim, siber güvenlik gibi uzmanlık gerektiren işlere talep artacak.

Yapay zekânın, özellikle üretken yapay zekânın yükselişiyle birlikte 2025’te işe alım trendleri ve teknoloji sektörü üzerinde önemli etkiye sahip olacak.

TÜRKİYE’DE NELER BEKLENİYOR?

Teknolojik yenilikler, esnek çalışma modelleri ve yetenek yönetimindeki değişimler, İK stratejilerini şekillendirecek.

Yapay zekâ teknolojisi hem işe alım süreçlerinde hem de iş yapış süreçlerinde etkili olacak.

İK yöneticilerin yapay zekânın kullanımını artırmak için eğitimler düzenlemek zorunda kalacak.

Tatmin edici ücret ve çalışanlara sunulan yan haklar 2025’te de gündemde olacak.

Esnek çalışma, hibrit çalışma, uzaktan çalışma modelleri konusunda işveren ve çalışan arasındaki uyuşmazlık devam edecek. İşe alım süreçlerinde esnek çalışma önemli olacağı için İK bölümleri iş süreçlerini buna göre dizayn etmek zorunda kalacak.

2025’te çalışanların becerilerini gelişmeye yönelik eğitim ve gelişim programları yaygınlaşacak.

Yeşil işler, sürdürülebilirlik, İK yöneticilerinin gündeminde olacak. Küresel sorunların ve iklim krizinin artmasıyla birlikte, şirketler de çevresel ve sosyal sorumluluk bilinci taşıyan adaylara daha fazla önem verecek.

Şirketlerde esnek çalışanlara veya proje bazlı çalışanlara, geçici çalışanlara yönelik bir kayış olması bekleniyor.

Şirketler nitelikli işgücü eksikliğini 2025’te de kapatmaya çalışacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!