Güncelleme Tarihi:
Gençler mezun olduktan sonra iş bulmakta zorluk çekiyor. İş arayan yeni mezunlar, “Mezun olduktan sonra iş başvurusunda bulunuyoruz ama genellikle tecrübeli eleman aranıyor. Peki biz tecrübeyi nerede edineceğiz” diye dert yanıyor. İşverenler giriş seviyesi pozisyonlar için profesyonel deneyim talep ediyor ve bu da yeni mezunların iş piyasasında rekabet etmesini zorlaştırıyor. İş ilanlarında ‘giriş seviyesi’ işler için arama yapıldığında en az 2-3 yıllık deneyim isteniyor. Yani giriş seviyesi işler işgücüne yeni giren kişiler için artık uygun değil.
Bugün çalışanlar işgücüne katılmak için motivasyondan veya üniversite diplomasından daha fazlasına ihtiyaç duyuyor. Bu noktada ise staj yapmanın önemi ortaya çıkıyor. Gençler özgeçmişlerini zenginleştirmek adına artık birinci sınıfta ilk stajını yapıyor ve birden fazla staj yapmak giderek daha yaygın hale geliyor.
YENİ MEZUNLARI İSTEMİYORLAR
Forbes’ta yayınlanan haberde de gençlerin giriş seviyesinde iş bulamadıkları belirtiliyor. Mary Christie Enstitüsü tarafından yapılan bir ankete göre, yeni mezunların beşte ikisi, üniversitelerinin kendilerine işgücüne geçişte duygusal ve zihinsel olarak yol gösterici becerileri yeterince öğretmediğini söylüyor.
Intelligent dergisinin bir raporuna göre de işverenlerin yüzde 38’i yeni üniversite mezunlarını işe almaktan kaçınıyor. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yöneticilerin, müdürlerin ve idarecilerin yaklaşık yüzde 58’i bu grubun işgücüne hazır olmadığını söylüyor.
New York Federal Rezerv Bankası’nın verilerine göre, becerilerinin veya yeteneklerinin altında işlerde çalışan genç yetişkinlerin sayısı 2023 yılında yüzde 40’a yükseldi.
YETENEK AÇIĞI ÖNEMLİ SORUN
İnsan Kaynakları Meslek Derneği (İKMD) Ankara İl Temsilciliği Başkanı ve TRMOTOR Güç Sistemleri İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürü İlyas Aykaç ile yeni mezunların deneyim kazanmak adına yapabileceklerini konuştuk. Aykaç, “İş ilanlarında sıkça görülen ‘en az 2 yıl deneyim’ şartı, iş piyasasının talep ettiği nitelikli çalışan ihtiyacını yansıtmakla birlikte, işverenler bu konuda esneklik gösterebilmekte. Özellikle World Economic Forum’un raporlarına göre, küresel işgücü piyasasında yetenek açığı önemli bir sorun. Bu nedenle, birçok işveren, gerçek deneyim şartının ötesinde, adayların staj, gönüllü projeler ve yarı zamanlı işlerde edindikleri deneyimleri göz önünde bulundurmakta. Örneğin, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) ve TÜSİAD gibi kuruluşlar, birçok alanda farklı eğitim seviyelerine sahip gençlerin iş deneyimlerini artırmak için çeşitli programlar düzenliyor” dedi.
İŞVERENLER BECERİLERE BAKIYOR
İşverenlerin, yeni mezunlarda teknik bilgiye ek olarak soft skill olarak adlandırılan becerilere baktığını ifade eden Aykaç, “İletişim, takım çalışması ve esneklik gibi yetenekler, iş dünyasında giderek daha çok aranan nitelikler. Örneğin, LinkedIn’in Yıllık Küresel Yetenek Trendleri Raporu, işverenlerin yüzde 91’inin bu becerileri temel yeteneklerden daha öncelikli gördüğünü göstermekte. Öğrencilerin üniversite döneminde katıldıkları sosyal sorumluluk projeleri, bu becerileri geliştirmek için önemli fırsatlar sunuyor. Türkiye’deki birçok üniversite, iş dünyasının önde gelen isimleriyle düzenlenen mentorluk programlarıyla öğrencilerin kişisel ve mesleki becerilerini güçlendirmesine destek oluyor” diye konuştu.
FİRMALARIN PROGRAMLARI ÇALIŞANLARI EĞİTİYOR
Türkiye ve dünyadaki kurumsal firmaların yeni mezunların iş hayatına adapte olabilmeleri için çeşitli programlar düzenlediklerini belirten İlyas Aykaç, “Örneğin, Koç Holding, Sabancı Holding ve Anadolu Grubu gibi şirketler, uzun dönemli staj ve MT (Management Trainee) programları aracılığıyla öğrencilere sektörel deneyim kazandırıyor. Bu programlar, yeni mezunların kurumsal kültürü öğrenmesini ve teknik becerilerini geliştirmesini sağlıyor. Türkiye’nin otomotiv ve savunma sanayi alanındaki firmaları da genç yeteneklerin yetiştirilmesinde kritik bir rol üstleniyor. Bu programlar her yıl binlerce genç mühendise staj imkânı sunuyor ve birçok stajyer, bu deneyimlerin sonucunda bu şirketlerde istihdam ediliyor. Daha fazla firmanın kapılarını yeni mezunlara açabilmesi için, devlet teşviklerinin artırılması ve özel sektör ile üniversiteler arasında daha sıkı işbirliklerinin kurulması gerekli” ifadelerini kullandı.
YETENEK MALİYETİ GİDEREK ARTIYOR
Melon Danışmanlık Kurucusu Sure Köse Ulutaş da “Ülkemizdeki üniversite ve bölüm sayısını göz önünde bulundurursak, organizasyonlar günümüz rekabetçi ve pahalı yetenek pazarında kendilerine en uygun yeteneği bulmak için çaba sarf ediyor. Bu zorlu piyasaya bir de bulunan yeteneğin en iyi şekilde eğitilmesi ve etkin oryantasyon programlarından geçirilmesi ekleniyor. Haliyle organizasyonların yetenek maliyeti bir hayli artıyor. Artan yetenek maliyetleri organizasyonlarda yeni mezun işe alımlarında ilgili alanda en azından stajları, gönüllülük esasına dayanan çalışmaları, proje bazlı deneyimleri ve farklı geçmişleri öncelikli hale getiriyor. Aslında pek çok ilanda kastedilen iki yıl deneyim, organizasyonlar için ilgili alanda temel seviyede bilgiyi kapsıyor. Bu durumu öğrenciler ve yeni mezunlar, önlerine çıkan staj, gönüllülük çalışmaları ve proje bazlı deneyimlerin yanında üniversiteler ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar içerisinde deneyimleyerek ilanlarda öne çıkma şansı elde edebilir. Ayrıca LinkedIn gibi platform ve kanallarda aktif olarak profesyonellerle bağlantı kurarak iş bulma olasılıklarını arttırabilirler” değerlendirmesinde bulundu.
İŞBİRLİKLERİ YAPILMALI
Kurumların, adayları eğitmek ve geliştirmek adına staj ve MT programları düzenlediklerini ancak bu programların yetersiz kaldığına vurgu yapan Ulutaş, “Bu programların günümüz rekabetçi yetenek pazarında özellikle de artan yeni mezun ve öğrenci sayısını dikkate aldığımızda yetersiz kalıyor. Ülkemizin geçtiği ekonomik dalgalanmaları da hesaba kattığımızda, organizasyonların dengeli büyüme hedefleri ile gittikçe azalan staj ve MT kontenjanlarını görüyoruz. Burada daha fazla küçük, orta ve büyük ölçekli firmanın yeni mezunlara kapı açabilmesi için devlet teşviklerinin artması, üniversite işbirliği programlarının yapılandırılıp çoğaltılması ve mevcut programların değerinin açıkça paylaşılması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
EĞİTİM ALANLARININ DIŞINDA ÇALIŞIYORLAR
Yeni mezunlar deneyimli olmadıkları için mesleklerinin dışında çalışmak zorunda da kalıyor. İlyas Aykaç, bu durumu ise şöyle anlatıyor: “Yeni mezunların mezun oldukları alanların dışında çalışmaları, hem Türkiye’de hem de dünya genelinde sık karşılaşılan bir durum. OECD verileri, küresel işgücü piyasasında genç işsizliğinin yüzde 12-15 seviyelerinde seyrettiğini, bu oranın gelişmekte olan ülkelerde daha da yüksek olduğunu ortaya koyuyor. TÜİK, 2022 yılı verilerine göre, yeni mezunların yaklaşık yüzde 30’u, eğitim aldığı alan dışındaki işlerde çalışıyor. Bu durum, mezunların geniş bir yelpazede yetkinlik kazanmasını sağlarken, bazen hayal ettikleri kariyerden uzaklaşmalarına da yol açabilir. Ancak bu süreç, iş hayatının dinamiklerini öğrenmek, ilişki yönetimi, takım çalışması ve iş süreçlerini kavramak açısından değerli
bir deneyim.”
Sure Köse Ulutaş ise bu durumun, iş piyasasındaki arz-talep dengesizlikleri, güncel ekonomik koşullar ve eğitim sisteminin iş dünyasının ihtiyaçlarına tam olarak yanıt verememesinden kaynaklandığını ve öğrencilerin yeterli donanımlarla mezun olamamalarının etkilediğini belirtti.