iK'cı golü yediğinde fark edilir

Güncelleme Tarihi:

iKcı golü yediğinde fark edilir
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2016 11:09

Son 30 yılını insan kaynaklarında geçiren Eczacıbaşı Holding İK Grup Başkanı Ülkü Feyyaz Taktak, İK’da çalışmayı kaleci olmaya benzetiyor. Çünkü kalecilerin de insan kaynaklarının da yaptıkları değil yapmadıkları görülüyor. Bu yıl 2.500-3.000 kişiyi işe alacaklarını söyleyen Taktak, Eczacıbaşı’nda işe alımdan terfiye her kademede, herkese fırsat eşitliği olduğunu vurguluyor.

Haberin Devamı

iKcı golü yediğinde fark edilir
Ülkü Feyyaz Taktak insan kaynakları sektörünün duayenlerinden. 30 yılı insan kaynaklarında olmak üzere meslek hayatında 40 yılı geride bıraktı. İnsan kaynaklarında çalışmaya başlama hikayesi ise enteresan. Makine mühendisi olarak mezun olan ve Şişecam’da mühendis olarak çalışmaya başlayan Taktak, insan kaynaklarına nasıl dahil olduğunu şöyle anlatıyor: “Şişecam’da teknik departmanda çalışıyordum, çok da keyfim yerindeydi. Bir sürü mühendis vardı, buradaki mühendisler kariyer yolunda nasıl genel müdürlüğe kadar giderler diye amatör bir çalışma yaptım. Yazılı bir şekilde personel müdürlüğüne verdim. Bir hafta sonra bana gayet nazik bir sayfalık cevap yazdılar, özetle ‘bu sizin işiniz değil’ diyorlardı. Gençlikte bu bana dokundu ve o gün öğle yemeğinde bir bankacı arkadaşıma durumu anlattım. O da bana yeni bir banka kurduklarından bahsetti, Erol Aksoy bir banka satın almıştı (İktisat Bankası). O zaman personel ve hukuk işlerinden sorumlu genel müdür yardımcısı Altan Edis ile bir mülakat yaptık, bana ‘futbol oynuyor’ musun diye sordu. ‘Evet, kaleciyim’ dedim. O zaman seni personele alalım dedi. Çünkü personel departmanının da kalecinin de yaptığı iş görülmez, kaleci ne zaman gol yer, o zaman görülür. İK da öyle, yaptığı görülmeyen, yapmadığı anında görülen bir departmandır.”

Ülkü Feyyaz Taktak, 30 yıl önce İktisat Bankası’nda analist olarak başladığı İK kariyerine, daha sonra Anadolu Bankası, Asil Nadir Basın Grubu’nda ve 14.5 yıl çalıştığı Yapı Kredi’de devam etti. 11 yıl önce de Eczacıbaşı’na geçen Taktak, bugün karşısına gelen erkek adaylara halen futbol oynayıp oynamadıklarını soruyor, aynı benzetmeyi kadınlara da anneleri örnek vererek yapıyor, çünkü annelerin de yaptığı işlerin görülmediğini biliyor.

Taktak ile hem İK’nın dününü ve bugününü hem de Eczacıbaşı’nın İK politikalarını konuştuk.

İK departmanları yıllar içinde nasıl bir dönüşüm geçirdi?
30 sene önce İK’dan beklenenle bugün beklenen arasında ciddi farklar var. Şirketler farkı yaratanın insan olduğunu fark ettiler. Bugün farkı yaratan insanı bulmak, çekmek, işe almak, tutmak, geliştirmek gibi görevleri var. İK’da çalışanların ve bu görevlerin bilimsel altyapıları her sene detaylanıyor. İşe alım dediğimiz olay sadece mülakatla sınırlıyken, testler, kişilik envanterleri, değerlendirme merkezleri gibi bir sürü aşamaları var şimdi.

İK’nın olmazsa olmazı nedir?
Bence işe alımdır. Ben hayattaki en önemli kararlardan ikisinin iş ve eş seçimi olduğuna inanıyorum ve birbirine çok benzer ikisi de. Eşi seçerken de işi seçerken de bizim kendimizi tanıyarak ona uygun seçimler yapmamız lazım, modaya kapılmadan. Kurum açısından bakarsak biz doğru insanı alırsak İK uygulamalarımız da iyiyse doğru bir yatırım yapıyoruz.

Bu yıl kaç kişiyi işe alacaksınız?
Eczacıbaşı’na senede 120 bin başvuru geliyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 2.500-3.000 kişi alacağız. Bunun 1.500’ü beyaz yaka olur.

Rotasyon imkanı?
40 şirket var toplulukta, topluluklar arasında da geçişler oluyor. Biz elemanları herhangi bir şirkete almayız, topluluğa alırız, seçme yerleştirme süreci 40 şirkette de aynıdır. Açık pozisyonlar önce topluluk içinde duyruluyor, çalışanlar yöneticileri dahil kimseye haber vermeden başvurabilir. Süreç bittiğinde yöneticinin haberi olur. Yönetici hiçbir şekilde engelleyemez. Çalışanı alan şirket, aldığı şirkete para öder, yetiştirme bedelidir bu.

Nasıl sonuçlar verdi?
Beyaz yakalının yüzde 33-34’ü kadın. Son uygulamalardan bu yana işe alımlardaki kadın oranı yüzde 37-38’lerden yüzde 40’ların üzerine çıktı. İki eşit aday arasında kadına öncelik veriyoruz.

Hedef nedir?
Yüzde 50’yi sağlamak.

Esnek çalışma var mı?
2 yıl önce hayata geçirdik, fırsat eşitliği içinde kadın çalışanların sıkıntılarını ortadan kaldırmak için. Sabah 07.00 ile 09.30 arasında istediğiniz saatte geliyorsunuz. Geldiğiniz saate uygun olarak 16.30-19.00 arası istediğiniz saatte çıkıyorsunuz. Sabah ve 16.30 sonrasına toplantı koymuyoruz.

KADINLARA POZİTİF AYRIMCILIK
İnternetteki ilanlarınızın altında “eşit iki adaydan kadın olan tercih edilir” yazıyor. Kadınlara pozitif ayrımcılık ne zamandır var?
8 Mart 2011’de Türkiye’deki kadın istihdamının arttırılmasına dikkat çekmek ve kadın çalışan sayısının artırabilmek yönünde CEO’muz bir deklarasyon yaptı.

BAKMADAN GEÇME!