Güncelleme Tarihi:
Dünyada bugün 3 milyarı aşkın internet kullanıcısı bulunuyor. İnternet kullanımı arttıkça ve akıllı telefon/tablet sahipleri çoğaldıkça e-ticaret hacmi de büyüyor. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİAD) tarafından 2014’te yayınlanan e-ticaret raporuna göre, 2012’de globalde 545 milyar dolar olan e-ticaret hacminin 2016 itibariyle 1 trilyon doları geçmesi bekleniyor. Tükiye’de ise 2013 verilerine göre 36 milyon internet abonesi bulunuyor. Bunlardan 10 milyonu internetten alışveriş yapıyor.
Türkiye’de 2012 verilerine göre 15 milyar TL olan e-ticaret hacminin 2017’ye kadar yıllık ortalama yaklaşık yüzde 16 büyümesi öngörülüyor.
Son yıllarda sayıları giderek artan alışveriş siteleri, e-ticaretin en yoğun olduğu alanlardan. Google’ın 2013 tarihli raporuna göre, globalde online alışveriş en çok yüzde 59 ile akıllı telefonlar aracılığıyla yapılıyor. Bunu yüzde 27 ile PC/dizüstü, yüzde 14 ile tabletler takip ediyor.
Halihazırda bir işte çalışmayanlar veya ek iş yaparak para kazanmak isteyenler de e-ticaretin bu sürekli büyüyen hacminden geliştirilen farklı uygulamalar ile yararlanma fırsatları bulabiliyor. Dünya haritası baz alınarak oluşturulmuş ve gerçek adresler üzerinde kendi mağazanızı açmanıza olanak veren Lidyaworld uygulaması da bunlarda biri.
NASIL ÇALIŞIYOR?
Lidyaworld kurucu ortaklardan Halil Görkem, uygulamayı ‘cebinizdeki mağazanız’ olarak tanıtıyor. Uygulama Apple ürünleri ve Android tabanlı ürünlerde çalışıyor. Uygulamayı indiren kişi, kendi hesabını açtıktan sonra Lidyaworld sanal dünyasına girerek dünyanın istediği herhangi bir bölgesindeki henüz kapılmamış bir arsada kendi mağazasını açabiliyor. Kullanıcılar, Lidyaworld’ün anlaşma yaptığı markaların ürünlerini kendi mağazalarında sergilemeye başlıyorlar. Bunun için o ürünleri satın almak gerekmiyor. Ürünler arasında giyim, saat, elektronik, takı gibi pek çok kategori bulunuyor. Kişi isterse, mağazasında sadece tek bir kategoriden ürün bulundurabiliyor. Vitrinde en fazla 20 ürün sergilenebiliyor ancak mağazanın içinden Lidyaworld’deki tüm ürünlere erişilip satış yapılabiliyor.
Kullanıcı, kendi mağazasındaki bir ürünü sattığında, Lidyaworld’ün o marka ile yaptığı anlaşmaya bağlı olarak, satış fiyatı üzerinden belli bir yüzde alıyor. Bu parayı, yasal çerçevede vergi kesintileri yapıldıktan ve ürünün 30 gün iade etme hakkı geçtikten sonra hesabından nakit olarak çekebiliyor. Ürünün teslimatından ve faturanın kesilmesinden marka sorumlu. Kullanıcının riski bulunmuyor. Bir nevi tüm markaların satış elamanı gibi çalışıyor. Satış yapabilmek için sadece uygulama değil, internet sitesi de kullanılabiliyor. Kişi kişisel sitesinden ürünü satabiliyor. Bunun için karşı tarafın uygulamayı indirmesine gerek olmuyor.
Satış stratejisi gerekiyor
Halil Görkem, amaçlarının uygulamayı kullananların satış deneyimi yaşamaları ve girişimcilik anlamında bir şeyler yapmaları olduğunu söylüyor. Tabii ürün satabilmek o kadar kolay değil. Bu e-ticaret yönteminde para kazanabilmek için iyi bir satış ve pazarlama stratejisi geliştirmek gerekiyor. Satışı arttırmak için nasıl bir yöntem kullanacağı tamamen kişiye bırakılmış durumda. Kişi, çevresine tanıtım yaparak sanal mağazasından ürün satabilir. Ancak tanımadığı kişilere ürün satabilmek için farklı pazarlama taktikleri geliştirmek zorunda. Bunun için de çaba sarfetmesi gerekiyor.