Hem sosyal sorumluluk hem iş deneyimi

Gençler arasındaki işsizliğin artması Türkiye’nin başını ağrıtan en önemli sorunlardan biri. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülke genelinde işsizlik oranı yüzde 10,6 iken bu oran gençler arasında yüzde 20. Bu sorunun çözümü için gerek kamu kuruluşları gerek özel firmalar çeşitli girişimlerde bulunuyor. Bunlardan biri de Esas Holding’in başlattığı “İlk Fırsat” projesi. Değişen iş dünyasını ve gençlerin bu dünya için önemini konuştuğumuz Esas Holding CEO’su Çağatay Özdoğru, üniversite mezunu gençlerin iş bulamamasının en önemli nedenlerini fırsat eşitsizliği, deneyimsizlik ve referans eksikliği olarak sıralıyor. 2016’da hayata geçen İlk Fırsat programı gençlerin okuldan işe geçiş sürecinde yaşadıkları zorluklara odaklanıyor ve iş deneyimi kazanmaları için yeni bir model sunuyor. Buna göre, nitelikli insan kaynağına ihtiyaç duyan sivil toplum kuruluşları (STK), Anadolu’daki devlet üniversitelerinden yeni mezun olmuş gençleri 12 ay istihdam ediyorlar. Esas Holding, bu gençlerin istihdam edilmesi karşılığında oluşan maliyeti karşılıyor ve gençlere kişisel gelişim olanakları sunuyor. Böylece hem gençler deneyim kazanmış oluyor hem de STK’larda insan kaynağı ihtiyacı giderilmiş oluyor. 2016’da 500 gencin başvurduğu programa 2017’de 1000 kişi başvurmuş. Bugüne kadar 14 STK’da toplam 35 genç istihdam edilmiş. Özdoğru, STK’larda çalışmaya başlayan gençlere 1 yılın sonunda referans olduklarını, bu gençlerin ya aynı STK’da çalışmaya devam ettiklerini ya da farklı bir şirkette iş bulduklarını anlatıyor.

Gençler arasındaki işsizliğin nedenlerine de değinen Özdoğru, yabancı yatırımların azalmasının da etkisiyle yeni kuşağın kendilerine uygun iş bulmakta zorlandıklarını belirtiyor. Bu, beyin göçüne de yol açıyor. Ayrıca, büyük şirketlerin genellikle belli başlı üniversitelerden mezun olmuş kişileri tercih etmeleri de üniversite mezunu işsizlerin çoğalmasına sebep oluyor.

İYİ ALTYAPILAR KURULDU
4. Sanayi Devrimi ile beraber girişimciliğin önemli bir kariyer alternatifi haline geldiğini söyleyen Özdoğru, “Teknoloji girişimcileri için teknoparklarda iyi altyapılar oluşuyor. Yatırım bulunabiliyor. Ekosistem de çok önemli, bulmacadaki boşlukları görebilmek için. Bugün Türkiye’de de ekosistem oluştu” diyor. Özdoğru, gençlerin öncelikle kurum içi girişimciliği teşvik eden kurumsal bir şirkette kariyerlerini başlatmalarının gelişimlerine büyük katkıda bulunacağını da sözlerine ekliyor.

“FARKLI ALANLARI ÖĞRENMELİLER”
Çağatay Özdoğru, gençlerin kendilerini farklı alanlarda da geliştirmelerinin önemini kendi hayatından verdiği bir örnekle vurguluyor: “İTÜ’de mühendislik okurken hem ticaret yetkinliklerimi hem de İngilizcemi geliştirebilmek için Kapalıçarşı’da 3 yıl çalıştım. Bu sayede piyasayı da tanıdım. Yaptığım en iyi staj buydu.”