Güncelleme Tarihi:
Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre 2013 yılında uluslararası göçmenlerin (yani yabancı bir ülkeye sığınan veya göçen insan) sayısı 232 milyon idi. AB ülkeleri içinde, en çok göç alan ülke 2014 yılında 202 bin sığınmacıyla Almanya. Bu rakamın 2015’te daha da yüksek olacağı tahmin ediliyor.
Alman Handelsblatt gazetesinin haberine göre, Alman ekonomisi ve hükümeti bu insan akını karşısında sıkıntı yaşarken, bir çok Alman şirketi bu felaketten para kazanmanın yolunu buluyor. Yüz kadar şirket ve kuruluş göçmen akınını bir fırsat olarak görüyor. Özellikle emlak, otelcilik ve restorasyon sektörlerinde. 1990’lardan sonra yabancı göçü azalınca ağırlama kapasitelerini düşüren Federal Devlet ve belediyeler, son yıllardaki sığınmacı patlamasına cevap verebilmek için özel sektöre yönlenmek zorunda. Ve ‘özel şirketler bu durumdan faydalanmakta bir sakınca görmüyorlar’ diyor gazete.
Kamuya maliyeti 12-14 bin avro
Handelsblatt’ın verilerine göre bir sığınmacının Alman devletine maliyeti 12 ila 14 bin avro (36-42 bin TL) arasında. Gıda, misafirhane, giyim, tıbbî bakım gibi konularda kamu sektörü özel şirketlerden destek almak durumunda.
Gazetenin ‘sığınmacı kampları alanında en büyük özel işletme’ olarak tanımladığı European Homecare’in kârındaki artış 2013’ten bugüne yüzde 80. Gazete, şirketin yöneticisi hakkında şöyle yazıyor: “Sacha Korte’nin iki dünyası var. Kendisi ve komşuları villalarda ve çok pahalı evlerde oturuyorlar. Altlarındaki arabalar, Haisingen mahallesinin dar ve romantik sokaklarına sığmayacak kadar geniş. Bir yanda zenginlik ve refah, bir yanda her gün içiçe oldukları sığınmacıların fakirliği ve sefaleti.”
Aynı şekilde, Albert Hartmann şirketi ayda binden fazla sığınmacıya yatak ve mobilya satıyor. Ve başkanı “Mal tesliminde süreler 5 haftayı buluyor” diyor. Fiyatları artmıyor ama, gazete bunun ‘çok istisnai bir durum’ olduğunu vurguluyor. Çünkü mesela Düsseldorf’ta otel ve kira fiyatları uçmuş durumda: “Sığınmacıları ağırlayan 12 kadar otel var. Yakın zamana kadar tek kişilik bir odanın fiyatı 33 avro idi. Bugün iki kişilik bir oda 100 avro.“
Peki şirketler bu fahiş kârları nasıl elde edebiliyor? Handelsblatt’ın haberine göre devlet fiyatları hiçbir şekilde denetlemiyor. Sığınmacıların kaldığı ev ve odaların yüzde 74’ü özel sektöre ait. Ve bu şirketler ayrıca devletten önemli miktarlarda sübvansiyon alıyor. Gazeteye göre Bautzen’deki 80 yataklı ama 200 sığınmacıyı ağırlayan bir otal 2014’te 700 bin avro (2.1 milyon TL) kamu desteği aldı.
Gazete kimi senatörlerin bu işten menfaat sağladığını iddia ederken “İnsanın aklına kapalı kapılar ardında bazı pisliklerin döndüğü geliyor” diyor.