Güncelleme Tarihi:
Bu herkesin aklındaki konu. Geçen hafta Davos Ekonomik Forumu’ndaydım, orada da bu konu hakkına farklı fikirler vardı. Her konuşmanın konusu geleceğin işleri de olsa teknolojinin işlerimizi nasıl etkileyeceği konusunda farklı fikirler konuşuluyor. Herkes teknolojinin yıllardır işlerimizi etkilediği konusunda hemfikir ama şimdi bunun hızı, ölçüsü değişti. Yapay zeka, robotlar, oyunu değiştirdi. Çünkü yapay zeka ile insanların makine yapmasına gerek yok, makineler makine yapabilir. Ama insanların kafasında bu konuda kurgular var, yapay zeka hakkında eğitimler veren üniversite profesörleri de çok abartılı durumlar olduğunu söylüyor. Çünkü makineler tümdengelimci yürütme anlamında iyi bir performans gösteriyor. O yüzden tekrarlayan sıkıcı rutin işleri yerine getirebiliyor. Ama tümevarımcı düşünmeye gelince makinalar o kadar başarılı değil.
Örneğin pek çok veri analisti, bilgisayar mühendisi yetiştiren Duke Üniversitesi’nden Prof. Missy Cumming, sürücüsüz otomobiller gerçek olduğunda kendisinin böyle bir otomobile binmeyeceğini söylüyor. Sebebi ise güvenlik. Hâlâ zamana ihtiyaç olduğunu söylüyor. Ve iş olmadan bir dünyanın olabileceğini gerçekçi görmüyor.
Herkes işini kaybetmekten korkuyor ama?
Evet gerçekten öyle. İşlerin gelecekte nasıl değişeceğine yönelik tartışmalar var. Gerçekten bugün rutin, tekrar eden işler robotlar tarafından yapılabilir. Şirketler de bu tür işleri yapan insanları makinelerle değiştirebilirler.
Bununla beraber makineler, değişebilir, öngörülebilir ve muhakeme gerektiren işleri yapamazlar. Yaptığımız araştırmaya göre 3 yıl içinde makinelerle yapılan işlerin oranı yüzde 15’ten yüzde 25’e çıkacak özellikle Türkiye’de. Dünyada benzer bir değişim olacak. O zaman bu işleri yapan kişilere ne olacak? Bizim inancımız, ki araştırmalar da gösteriyor, kişilerin yeni yetkinlikler kazanması gerekecek. Böylece bu yeni çevrede daha etkin bir şekilde çalışabilsinler.
Ne tür yetkinlikler?
İletişim, ilişki yönetimi, networking, problem çözme gibi yetkinlikler...
Peki herkesten az da olsa yapay zekayı, kodlamayı, yazılım bilmesi bekleniyor mu?
Bence yapay zeka ile nasıl beraber çalışacaklarını bilmeliler. Tüm dünyanın yazılım mühendisleriyle dolmasını beklemiyoruz, insanların teknoloji bilmesi yeterli. Bundan daha önemlisi, öğrenme çevikliğine sahip olmak. Bizim zamanımızda 4 yıl üniversiteye gidince tamamdı, şimdi ise öğrenmek hiç bitmiyor. Yeni teknolojileri öğrenmek herkesin işi, çeviklik en önemli kriter. Üniversiteler ve şirketler, insanlara çevikliği öğretmeli.
Şirketler bu değişime nasıl adapte olabilir?
Bir çok tartışma var geleceğin işleri konusunda. Bir kısmı biraz abartılmış olsa da, şu dönemde organizasyonların atacakları adımları seçmekte güçlük çektikleri bir gerçek. Bizce odaklanılması gereken bir kaç basit şey var. İlk olarak, organizasyondaki esas önemli işler belirlenmeli ve bu işlerin yapısal çözümlemesi yapılmalı. Rutin ve tekrar eden işler ortaya çıkarılmalı, hangi görevlerin değişken ve özel muhakeme gerektiği belirlenmeli. Sonra her bir görevin en iyi nasıl başarılacağına bakılmalı. Bazen cevap yapay zeka olabilir, bazen makinalar, bazen robotlar bazen de tam zamanlı bir çalışan.
Diğer önemli şey de liderlere ve yöneticilere eğitim vermek ki böylece çalışanlarına daha esnek, çevik olmayı öğretebilsinler.
ÖRNEKLERİNİ TÜRKİYE’DE GÖRÜYORUZ
Willis Towers Watson Türkiye Genel Müdürü Süha Alıcı: “Süpermarketlerde kasiyerler robotlarla yer değiştiriyor. Bu kasiyerler ne yapacak? Bu makinelerden biri bozulduğunda veya müşterinin bir sorunu olduğunda hemen gidip çözecekler. O sebeple kasiyerlere bu yeni hünerler verilmesi gerekiyor, teknolojiyi bilmeleri gerekiyor ki hızlıca problem çözebilsinler. Bunun örneklerini Türkiye’de görüyoruz.”
YENİ MEZUNLAR NE İSTİYOR?
Yeni mezunlara ne önerirsiniz kendilerini geliştirmeleri için?
Bence gerçekten çalışılacak iyi bir şirket bulmak en önemlisi. Hepimiz, iş piyasasına gelen bireylerin birkaç yılda bir iş değiştirme potansiyeliyle geldiklerini biliyoruz. Ama bizim yaptığımız araştırmaya göre aslında kişilerin beklentisi bu değil. Aslında iyi bir şirket bulup kalmak istiyorlar, kendilerini geliştirebilecekleri, kariyer fırsatları sunan bir iş bulursa gitmek zorunda değiller.
Türkiye’nin iş gücü hakkında ne düşünüyorsunuz?
İş gücü oldukça iyi eğitimli, genç, değişime açık... Ayrıca çalışan bağlılığı oldukça yüksek, ki bu çok önemli, insanlar bağlı olduklarında ekstra efor gösterirler. Bağlı çalışanları olan şirketlerin, bağlı çalışanları olmayan şirketlere kıyasla finansal performansları 3.1 kat daha fazla.
Ne istiyorlar yetenekler?
Yüksek maaş hâlâ çok önemli. İkincisi kendilerini geliştirebilecekleri, öğrenebilecekleri bir şirkette çalışmak, kariyer gelişimi onlar için çok önemli. İş ortamı-kültürü, iş güvenliği, liderin etkisi yeni yetenekleri çekiyor. İnsanlar her yerden her zaman çalışabilirler teknolojiyle. Organizasyonlar, çalışanların beklentilerinin farkında olmalılar, bu sayede en iyi yetenekleri çekebilir, hedeflerine ulaşabilirler.