Deniz TÜRSEN - dtursen@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2017 14:19
PwC’nin 2017 Dijital IQ anketi, firmaların “dijital” kavramına bakışlarının son 10 yıldaki değişimini açıkça ortaya koyuyor. Geçmişte bilişim teknolojileri (IT) ile aynı anlamda kullanılan bu kavram bugün şirketlerin en önemli stratejik öncelikleri arasında bulunuyor. Ancak yöneticilerin cevapları, şirketlerin öncelikle gelirleri arttırmaya odaklandığını, dijitalleşmenin çalışanlar ve müşteriler üzerindeki etkisinin göz ardı edildiğini gösteriyor.
Bir zamanlar dijital kavramı bilgi teknolojileri (IT) ile aynı anlamda kullanılır, bu iki terimi birbirinden ayırt etme gereği duyulmazdı. CIO’ların yani şirketlerin IT departmanlarının başındaki liderlerin stratejik anlamda bir sorumlulukları yoktu. Bugünün yeni ekonomisinde ise dijitalleşme, her sektörden şirketin ekonomik yaşamını sürdürebilmek için önemli yatırımlar yaptığı bir alan haline dönüştü. Yöneticiler, artık firmalarının dijital dönüşüme girmesini en önemli sorumluluklarından biri olarak görüyorlar. Bu durum, teknoloji liderlerini şirket stratejilerinin uygulanmasında kritik bir noktaya oturtuyor.
DİJİTAL IQ DÜŞÜYORUluslararası denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri firması PwC, dijitalleşmenin etkilerini 2007’den beri yaptığı Dijital IQ Survey isimli araştırma ile ölçüyor. Bu yıl yayınlanan 2017 Global Digital IQ Survey’de ise son 10 yıldaki değişim net bir şekilde görülüyor. Araştırmanın temelini oluşturan ankete Türkiye dâhil 53 ülkeden 2.216 yönetici katılmış. Verilen cevapların sonucunda dijitalleşmeye şirketlerin bakış açısının nasıl değiştiğine dair önemli bulgular ortaya çıkmış.
Şirket liderleri son on yılda dijitalleşme konusundaki bazı yetkinliklerini önemli ölçüde ilerletti. Ancak, bazı alanlarda neredeyse hiçbir ilerleme yok. Liderlerin çok az gelişim gösterdikleri konular arasında en önemlisi dijitalleşmede insan deneyimine yeteri kadar odaklanmamaları. Ankete göre yöneticilerin yüzde 70’i müşterileri ve çalışanları etkileyecek yeni teknolojilere odaklandıklarını belirtiyor. Yani, çoğunluk dijitale yatırım yapıyor. Yöneticilere bu yatırımlardan ne bekledikleri sorulduğunda ise yüzde 57’si kazançlarını arttırmasını beklediklerini söylüyor. Dijital gelişmelerin insanlar üzerindeki etkisine odaklanıp daha iyi bir müşteri veya çalışan deneyimi beklentisinde olan yöneticilerin oranı ise giderek düşüyor. Bu oran 2016’da yüzde 25 iken 2017’de yüzde 10’a düşmüş. Rapora göre bu cevaplar, aynı 10 yıl önceki gibi yöneticilerin öncelikle kâra odaklandıklarını, insan deneyimini ikinci plana attıklarını gösteriyor. Bu durum şirketlerin Dijital IQ’sunun (Firmaların dijital teknolojilerden değer elde edebilmeleri için sahip oldukları yetkinliklerin ölçüsü) düşmesine sebep oluyor. Çünkü, dijital yatırımlardan değer yaratmak, çalışanlar ve müşteriler için yüksek kalitede kullanıcı deneyimi geliştirmek Dijital IQ’yu artırmak için en kritik bileşen. Türkiye’den ve diğer ülkelerden 2017’de ankete katılan liderlerin yüzde 52’si şirketlerinin Dijital IQ’sunun yüksek olduğunu düşünüyor. Bu oran 2016’da yüzde 67, 2015’te ise yüzde 66 idi.
ÇALIŞANLARIN GELİŞİMİ ÖNEMLİDijitalleşmenin, şirketler açısından işleri hızlandırma, kolaylaştırma, gelirleri arttırma gibi faydaları bulunuyor. Ancak, buna karşılık olarak çalışanlar ağır bedeller ödemek zorunda kalabiliyorlar. Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla sürekli olarak işle bağlantı halinde olmanın getirdiği duygusal tükenmişlik, otomasyon ve robotların insanların işlerini elinden alacağı korkusu gibi bedeller bunlar. Performansı en olumsuz etkileyen ise çalışanın gelişimine yeteri kadar ilgi gösterilmemesi oluyor. Çünkü, çalışanların yetkinliklerini geliştirememeleri Dijital IQ’nun da düşmesine neden olup, dönüşümü riske sokuyor. Raporda, geçen yıldan bu yana dijital dönüşüme olan talebin artmasına rağmen çalışanların yetkinliklerinde düşüş gözlendiği belirtiliyor.
CIO’LARIN SÖZÜ GEÇİYORCIO’lar, on yıl öncesine göre bugün daha stratejik bir konumdalar. Şirketlerin büyük çoğunluğunda dijital strateji ve teknoloji yatırımları konusunda CEO ve CIO’ların sözü geçiyor. Katılımcıların yüzde 49’u (Türkiye’de yüzde 21), CIO’ların üç yıl içinde inovasyon gibi konuların asıl sorumlusu haline geleceğini düşünüyor. Bu oran bugün için yüzde 43 (Türkiye’de yüzde 21). Yöneticilerin yüzde 42’si (Türkiye’de yüzde 43), nesnelerin internetini (IoT) iş modelleri için yıkıcı bir etken olarak görüyor. Yüzde 73’ü (Türkiye’de yüzde 62) bugün IoT’ye yatırım yapıyor. Ayrıca, yöneticilerin yüzde 80’i (Türkiye’de yüzde 71) kurumun dijitalleşmesi için fırsatları belirlemenin inovasyon sürecinin en kritik parçası olduğu görüşünde.
KAFALAR KARIŞIKİnsan Kaynakları Danışmanlık Şirketi My Executive’in Kurucu Ortağı
Müge Yalçın,
dijital dönüşüm konusunda karar alan ve yatırım başlatan şirketlerin, bu dönüşümü organizasyonlarının tümüne yayma ve gerekli organizasyonel değişimi yapmanın gerisinde olduklarını belirtiyor. My Executive’in geçen yıl yaptığı ankete katılanların çoğu dijital dönüşümün önemini vurgulamalarına rağmen, dijitalleşmenin hangi bölümün sorumluluğunda olacağına dair kafaların karışık olduğu bir görüntü ortaya çıkmış. Yalçın, “Son bir-iki yıl içinde bizden CDO ve CIO pozisyonları için yönetici bulmamızı talep eden müşterilerimizin yanı sıra süreç direktörü arayan
müşterilerimizin talebi, şirketlerin bu dönüşümü organizasyona yayma çalışmalarının bir göstergesi bence” diyor.
Müge Yalçın’a göre yöneticilerde olması gereken yetkinliklerin değişmesi gerekliliği, dijital dönüşümün tam olarak hayata geçirilmesi için ihtiyaç duyulan doğal bir sonuç. Dolayısıyla, dijitalleşme IT’den ibaret değil ve yüksek Dijital IQ’dan bahsedebilmek için şirketlerin süreçlerinin yanı sıra yönetici ve çalışan kadrolarının yetkinlik ve nitelikleri de bu yönde değişmeli. Daha da önemlisi yönetim kurulları dijitalleşme stratejisinin doğru oluşturulmasında destek verebilecek yetkinlik ve tecrübedeki yeni üyelerle desteklenmeli.
DÖNÜŞÜM BİRLİKTE OLMALI
Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Fatma Ayanoğlu, Türk yöneticilerin genel olarak yeni çıkan her akımı ya da tekniği denemeye ve yatırım yapmaya açık olduklarını belirtiyor. Ancak, bunun geri dönüşümünün çok hızlı bir şekilde gelmesini bekliyorlar. Çalışanlar, “Bu teknolojiyi kullanamazsam işten çıkartılırım, eski köye yeni adet mi geldi” gibi düşünürken, yönetim de teknolojik yatırımın bir an evvel kâr olarak geri dönmesini istiyor. Ayanoğlu, bu noktada “kooptasyon”un çok önemli olduğunu söylüyor. Kooptasyon, değişim yapılacaksa buna çalışanların da katılarak yapılması ve onların fikirlerini alarak bu dönüşümün şirketin tamamına yayılması anlamına geliyor. Bunu yapmayan şirketlerde değişime direnç daha fazla oluyor. Dijitalleşirken geleneksel yönetimi tercih etmek sorun yaratıyor.
Djitalleşme konusunda yaşanan sorunlardan biri de işi bilen, teknolojiyi kullanabilen ve eğitime sahip olan kişilerin ayrı olması. Bu üç hususun tek kişide birleşmesi gerekiyor. Örneğin, bir doktor robotik cerrahi gerektiren bir ameliyata girerken, bu teknolojik donanımı satan kişi de onunla ameliyata girmek zorunda kalabiliyor. Çünkü, doktor makinayı kullanmayı bilmiyor. Ayanoğlu, “Şirket içinde CIO gibi teknoloji liderlerinin artmasının yanı sıra bu konuyu tüm çalışanlara yaymak, Digital IQ’nun artmasında çok daha önemli bir husustur” diyor.