Güncelleme Tarihi:
Araştırmanın öne çıkardığı en önemli konulardan biri 4. sanayi devrimi. Özellikle genetik, yapay zekâ, robot teknolojisi, nanoteknoloji, 3D yazıcılar ve bioteknoloji alanlarındaki gelişmeler, artık 4. sanayi devrimine girdiğimizi destekleyen ciddi faktörler. Bu gelişmeler bir yandan önemli potansiyelleri açığa çıkartırken bir yandan da bazı meslekleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Öngörülere göre, bugün okula başlayan çocukların yüzde 65’i iş hayatına atıldıkları zaman günümüzde henüz var olmayan iş kollarında çalışacaklar.
Hem pozitif hem negatif etki
Ankete katılanların çoğu, özellikle yapay zekânın yaygınlaşmasının, önümüzdeki 5 yıl boyunca istihdam üzerinde negatif etki yaratacağına inanıyor. Öte yandan, büyük veri teknolojisi, mobil internet, nesnelerin interneti ve robot teknolojisi ise yeni iş kollarının doğmasına neden olacak. Özellikle mimarlık, mühendislik, bilgisayar alanlarında personel ihtiyacı doğacağına inanılıyor.
3D yazıcılar, robot teknolojisi bir yandan yeni işkolları yaratırken bir yandan da yok edecek. Örneğin, ileri düzey üretim sistemlerini kullanabilen uzman teknikerlere ihtiyaç duyulacak. Ancak, üretimdeki bazı çalışanlar işlerini kaybedecek.
Eleman ihtiyacında en ciddi azalma ise ofis ve idari pozisyonlarda yaşanacak. Bunun nedeni şirketlerin giderek daha çok mobil internet, bulut teknolojisi, büyük veri analizleri ve nesnelerin interneti teknolojilerine yönelmesi. Ofisten çalışan personel sayısı azalacağı için ofislerin idari bölümlerinde çalışanlara ihtiyaç da azalacak. Bunun yanında kaynağın verimli kullanılması da bu meslek gruplarındaki istihdamı düşürecek diğer etkenler.
İki rol öne çıkıyor
Anket sorularından biri de gelecekte önem kazanacak roller ile ilgili. Bu soruya verilen cevaplardan çıkan sonuçlara göre 2020 yılı itibariyle iki rolün öne çıkacağı görülüyor. Bunlardan biri veri analistliği. Şirketler, dijitalleşmenin ardından kullanmaya başladıkları yeni teknoloji ile elde ettikleri verileri, bu pozisyonda çalışan kişilerin yardımıyla yorumlamayı ve stratejilerini bunun üzerine kurmayı hedefliyor. Bu nedenle veri analistleri kilit bir noktada olacaklar.
Diğer rol ise uzmanlaşmış satış temsilcileri. İnovasyon çalışmaları ile birlikte artık teknik detayların daha çok öne çıktığı ürünlerin satılabilmesi için bu detayları çok iyi bilen satış temsilcilerine ihtiyaç duyulacak. Yine aynı şekilde özel bir müşteri kitlesini hedefleyen şirketlerin, bu kitleye özel satış temsilcileri yetiştirmesi gerekecek. Yeni nesil insan kaynakları uzmanları, bio-kimya, nanoteknoloji, robot teknoloji alanlarında uzmanlaşmış mühendisler, yasa ve devlet ilişkileri konusunda uzmanlar da diğer yükselen roller arasında.
Taş tabletle dokunmatik tablet farkı gibi
Fütürist Ufuk Tarhan, Türkiye’nin nano ve genetikte sınıfta kaldığını, dijitalleşme ve mobilizasyonda kısmen var olduğunu söylüyor. Ayrıca, büyük veri, bulut bilişim, yapay zeka, giyilebilir teknoloji gibi trendlerde ise Türkiye’nin ‘tüketmeye hevesli’ olduğunu düşünüyor. Tarhan’a göre günümüzle gelecekteki işler arasındaki fark, taş tablete yazı çakan insanlarla bugün parmağıyla dokunmatik ekranlı tabletlerde iş yapan insanlar arasındaki fark gibi olacak. Bugünkü eğitim sistemi, meslek, alan ve idari ayırımlar fiziksel bulunmayı gerektiren kurgulara göre oluşturulmuş durumda. Bunlar gelecekte anlamsız kalacak. Teknolojik gelişmeler yaygınlaştığında, oyunda kalmak isteyenlerin mesleklere değil, becerilere odaklanması gerekecek. İşsizlik, istihdam gibi meseleler de gelecekte önemini yitirecek. Çünkü, dünya temel ihtiyaçlarına odaklanacak. Beslenme, barınma, sosyalleşme, üreme gibi kök gereksinimlerine geri dönecek.