Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi

Güncelleme Tarihi:

Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2024 07:00

Şirketlerin yaşadıkları çevrenin sorunlarını dert ederek çözüm geliştirme sorumluluğu arttı. Hayırseverlikten sürdürülebilir iş modeline evrilen bir yapı var. Bu öyle birkaç yılda atlanılan bir çıta değil, uzun yılların deneyimleriyle yaşanılan ‘toplam felsefe değişimi’. Gezegeni korumak, dezavantajlı bütün gruplara eşit yaklaşmak, kaynakların eşit dağılımı gibi başlıklar, özellikle ‘anlam arayışı’nı kariyer tercihleriyle harmanlayan Z kuşağını elde tutmak için de elzem hale geldi. Bu nedenle kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) projeleri şirketlerin bağışıklık sistemlerinde eskiden minik bir vitamin etkisi yaparken artık başlı başına bir organ görevi görüyor. Araştırmalar çalışanıyla birlikte dertlenen ve çözüm geliştiren şirketlerde sadakat sorununun azaldığını ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

 

DELOITTE’UN “Dönüşen bir dünyada bir amaç doğrultusunda yaşamak ve çalışmak” başlıklı 2024 Z Kuşağı ve Y Kuşağı Anketi dikkatinizi çekti mi? 44 ülkeden yaklaşık 23 bin çalışanla yapıldı. Çalışanlara önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri, umutları soruldu. Çalıştıkları şirketleri buna ne kadar dahil ettikleri anlaşılmaya çalışıldı.

Diyor ki araştırma; Z ya da Y fark etmeksizin gençlerin dörtte üçü önümüzdeki dönemde ülkelerinde olumlu bir gelişme, değişiklik beklemiyor. Dahası; kendilerinin de ülkelerinin genel gidişatını etkileyebileceklerini düşünmüyorlar. Ancak iklim değişikliği, ruh sağlığı ve eğitim gibi toplumsal zorluklarda değişimi yönlendirmek için daha fazla yetkiye sahip olduklarını düşünüyorlar. Bu yetkiyi kullanabilecekleri fırsatları sunan şirketlerde çalışmayı hayal ediyorlar.

Haberin Devamı

Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi

Bu sayıda ‘kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin çalışan esenliği ve bağlılığına etkisini’ inceleyen bir yazı hazırlamak için bilgisayarımın başına oturduğumda Deloitte’un bu küresel anketi geldi aklıma. Anketin sonuçları yazımın omurgasını oluşturacak önemli veriler sunuyor çünkü. Arkasından şirketlere sordum. İnsan kaynakları alanında danışmanlık yapan isimlerin fikirlerini aldım. Bunları sizlere aktaracağım ama önce araştırmayı özetleyeyim...

GEZEGEN İÇİN ENDİŞELİLER

Deloitte’un anket raporuna göre çevresel sürdürülebilirlik, Z ve milenyum kuşağı için en büyük endişe olmaya devam ediyor; Z kuşağının yüzde 62’si, milenyum kuşağının yüzde 59’u iklim değişikliği konusunda endişeli veya kaygılı hissettiğini söylüyor. Her iki kuşak da çevresel etkileri sınırlamak için aktif olarak önlemler aldığını belirtiyor. Üstelik hükümetlerin işletmeleri daha fazla iklim eylemi yapmaya zorlamasını ve işletmelerin tüketicilerin daha sürdürülebilir seçimler yapmasına yardımcı olmasını istiyorlar.

Rapor diyor ki, “Bu, Z ve milenyum kuşaklarının kariyer kararlarına ve tüketici davranışlarına yansıyor. Gençlerin 10’da ikisi, çalışmalarını çevresel değerleriyle daha iyi uyumlu hale getirmek için işlerini veya sektörlerini değiştirdi ve her iki grubun dörtte biri de gelecekte bunu yapmayı planlıyor. Ayrıca ürün satın aldıkları şirketlerin çevresel uygulamalarını aktif olarak araştırıyorlar ve sürdürülebilir ürünler için daha fazla ödeme yapmaya istekliler.”

Haberin Devamı

Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi

AMAÇ DUYGUSU ÖNEMLİ

Z kuşağının (%86), milenyum kuşağının (%89) bir amaç duygusuna sahip olmanın genel iş tatminleri ve refahları için önemli olduğunu söylüyor. Rapora göre bu nesiller, değerleriyle uyuşmayan görevleri veya işverenleri reddetmeye giderek daha meyilli oluyorlar. İşverenler bu geri bildirimi alıp olumlu yanıt verdiğinde ise çalışan sadakati çok daha yüksek olma eğilimine giriyor.

Ankete göre Z ve milenyum kuşağının dörtte üçü (%75), potansiyel bir işvereni değerlendirirken şirketin toplumsal etkisinin önemli bir faktör olduğunu söylüyor. Z ve milenyum kuşağının yarısından azı, işletmelerin toplum üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğuna inanıyor. Bu, katılımcıların işletmelerin neler yapabileceğini düşündükleri ile sundukları arasında bir uçurum olduğunu da ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi

YAPAY ZEKÂ DOST MU DÜŞMAN MI

Ankete göre yeni nesil teknolojiyi bu nedenle de daha fazla iş süreçlerinde istiyor. Çünkü teknoloji toplumsal etki çalışmaları için gereken zamanı kazanma fırsatı sunuyor. Ankete katılan gençler tam da bu nedwenle otomasyona karşı daha az savunmasız iş fırsatları aradıklarını belirtiyorlar. Birçoğu da işverenlerinin onları yapay zekânın getireceği değişikliklere henüz yeterince hazırlamadığına inanıyor. Z kuşağının yüzde 38’i, milenyum kuşağının ise yüzde 36’sı önümüzdeki 12 ay içinde yapay zekâ eğitimlerine katılmayı planlıyor.

Öte yandan gençler hayat pahalılığından da endişe duyduklarını söylüyor. İşsizlik, iklim değişikliği, ruh sağlığı ve suç/kişisel güvenlik diğer önemli endişeler olarak öne çıkıyor. Üretken yapay zekânın (GenAI) işi ve kendi kariyerlerini nasıl etkileyebileceği konusunda belirsizlik var. Ve gençler iş dünyasının çevrenin korunması, sosyal eşitsizlik gibi kritik toplumsal sorunları ele alma potansiyelinin hâlâ yetersiz kaldığına inanıyorlar.

Haberin Devamı

Gençler anketteki soruları yanıtlarken çalıştıkları şirketleri de puanlamış. Topluma değer katmayan, bunu dert edinmeyen, duyarsız kalan şirketlerde kariyer planı yapmadıklarını da açıkça belirtiyorlar. Bu bilgi süpriz değil. Yine de netliği ortaya koyan önemli bir veri.

GENÇLER ‘İYİ OLMA HALİ’Nİ ÖNEMSİYOR

KOÇ Holding gibi birçok dev şirketin insan kaynakları yöneticiliğini yapan BC Beyond Change Consultancy-Kurucusu ve Stratejik Yönetim Danışmanı Buket Çelebiöven’e “Şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri çalışanları üzerinde nasıl bir etkiye sahip” diye sordum. Yanıtı şöyle oldu: “Pandemi ve sonrasında yaşanan tüm politik, çevresel ve ekonomik krizler içerisinde çalışanların beklentileri tamamen değişti. Çalışanlar, özellikle de gençler artık kendileri için neyin önemli olduğunu değerlendiriyorlar. Yaptığım iş ve şirketim hayatıma ve topluma ne anlam katıyor? İyi olma hali için ne sağlıyor? Sorularına cevap bulamayan çalışanlar, iş değiştiriyor veya işlerinden ayrılıyor. Diğer taraftan da şirketler yeni dünyanın ihtiyacı olan becerileri ve işleri dolduracak yetkinlikte insan bulamıyor. Özellikle gençler, çalıştıkları şirketin değerleri ve kültürü ile uyum içinde olmayı önemli bir kriter olarak değerlendirirken, şirketin toplumsal sorumluluk projeleri, çevresel sürdürülebilirlik politikaları ve etik değerleri de işyeri tercihlerinde belirleyici oluyor.”

Haberin Devamı

Çelebiöven’e göre sosyal sorumluluk projelerinin amacı da değişiyor. Bunu da; “Daha önce projelerin şirketin finansallarına ve müşteri bağlılığına etkisi konuşulurken şimdi yetenekleri çekmek ve elde tutmak için nasıl fayda sağlayabilir üzerine odaklanılıyor. Aynı zamanda şirketler sosyal sorumluluk faaliyetlerine çalışanlarını daha fazla dahil ediyorlar. Sosyal sorumluluk ve gönüllülük faaliyetleri çalışanların şirkete bağlılıklarını ve genel olarak organizasyona duyulan güveni ve amaç duygusunu artırıyor. Özetle sosyal sorumluluk projeleri şirketin kârlılığı yerine çalışan bağlılığı odaklı hale geldi” sözleriyle açıkladı Çelebiöven.

Biz ekonomi gazetecileri rakamlarla ifadeyi severiz. Çelebiöven’e ‘Yeteneğin bir şirketi seçme kriterlerinin tümü 10 olsa, KSS etkisine kaç verirdiniz” diye sordum. Net bir yanıt verdi: “Sosyal sorumluluk aktivitelerinin sadece işe alım değil elde tutmayı etkileme potansiyeli de yakın gelecekte çok daha yüksek olacak. Bence beş yıl önce bu puan çok daha düşükken şimdi 6-7 civarında, önümüzdeki senelerde daha da artacak.”

UZMANLARIN GÖZÜNDEN SOSYAL SORUMLULUK

Sosyal sorumluluk projelerinin çalışanlar üzerindeki etkisini, sektör profesyonelleri şöyle değerlendirdi...

‘ÇALIŞANLAR MARKA ELÇİSİNE DÖNÜŞTÜ’

Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı İdil Pamir, tüm Türkiye’nin yakından tanıdığı “Bir Usta Bin Usta” projesine imza atan şirkette KSS projelerinin çalışanlara etkisini anlattı. “Ormanın Gözleri” ve “Anadolu Sigorta Kütüphaneleri” gibi projeleri halen sürdüren şirketin topluma duyduğu sorumluluk duygusunu çalışanlarıyla paylaştığını belirten Pamir, “Bir şirketin sosyal sorumluluk projeleri, çalışanların motivasyonunu yükseltmekle kalmaz, aynı zamanda bağlılıklarını güçlendirir ve iş memnuniyetini artırır. İşte bu noktada ürettiğimiz projelerin, çalışma arkadaşlarımızın motivasyonunu artırdığını, kişisel gelişimlerini desteklediğini, takım ruhunu güçlendirdiğini, bağlılığı pekiştirdiğini görüyoruz. Ayrıca sosyal sorumluluk projelerimiz, çalışma arkadaşlarımız tarafından sahipleniliyor ve onları birer ‘marka elçisi’ne dönüştürüyor” diye konuştu.

‘MESELE ÇALIŞANLA BİRLİKTE DERTLENMEK’

Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi

 Boyden Türkiye Yönetici Ortağı Murat Ergene’ye göre de KSS projelerinin çalışan bağlılığına etkileri tartışılmaz. Ancak bu yolda da ciddi dönüşüm var. Bu dönüşümü şöyle anlattı Ergene: “Gençlerin hayattaki anlam arayışlarıyla çalıştıkları şirketteki arayışın uyuşması önemli. Anlam uyuşmazlığı ise problem. Benim gördüğüm KSS projelerinde ulvi bir amaçla çalışanlarıyla birlikte hareket edip, birlikte dertlenip, birlikte buna kafayı taktıklarında o projenin sadakate etkisi yüksek oluyor. Birlikte bu hayata iyi bir şey yapmak asıl çalışan bağlılığını yaratan unsur. Yoksa bir sivil toplum kuruluşuna milyonlar bağışlamak da artık yeni jenerasyonda anlam uyuşması yaratmak için yeterli değil. Faaliyet raporunda görünmesi için yapılan projeler işe yaramıyor. Amaç eğer çalışan bağlılığına katkı ise bu yeterli olmaz. İkisinin ortası hibrit örnekler de var. Bu yüzden artık gönüllülük çalışmaları öne çıkmaya başladı.”

‘DUYARLI DAVRANMAK OLUMLU YANSIYOR’

Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi

 ‘Sorumlu büyümek’ hedefini odağa aldıklarını söyleyen Rönesans Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Baki, yürüttükleri çalışmaların tüm paydaşlara olumlu yansıdığına dikkat çekti. 30 ülkede 30 binden fazla çalışanla projeler yürüttüklerini belirten Baki, “Çalışanlarımız sosyal sorumluluk projelerinde de hep yanımızda yer alıyor, aktif olarak çalışmalara katılarak topluma değer katmak ve fayda sağlamak için çalışıyorlar” sözleriyle kurumsal sosyal sorumluluk projelerine tüm ekibi dahil ettiklerinin altını çizdi. 6 Şubat depremlerinin ardından bölgede yürütülen iyileştirme çalışmalarında bu birlikte çalışmanın örneğini gösterdiklerinin altını çizen Baki, şu bilgileri verdi: “Duyarlı davranarak, çevresel ve sosyal anlamda sürdürülebilir bir vizyon koymanın ne kadar önemli olduğunu ve bunun şirkete, çalışanlarına, kreditörlerine ve müşterilerine kısacası tüm paydaşlarına olumlu yansıdığını biliyoruz. Holding olarak en büyük hedefimiz ileride bizimle çalışacak bugünün zeki, duyarlı, sorgulayan, aydınlık gençlerine onlara layık olabilecek değerleri taşıyan bir şirket teslim edebilmek. Rönesans Holding ve bağlı şirketlerine gelen iş başvurularından da bu hedefimizin çok da uzağında olmadığımızı görüyoruz.”

‘TOPLUMSAL KONULAR BÜYÜK BİR KRİTER’

Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi

 “Artık işletmelerin sadece kâr odaklı çalışması yeterli değil. Toplumun beklentileri değişirken, iş dünyasının da insana, topluma ve çevreye karşı sorumluluk bilinciyle çalışması gerekiyor...” Boyner Grup & Boyner Büyük Mağazacılık İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Seda Kızıltan’ın 8 bin çalışan ile odaklandıklarını belirttiği anlayış bu. Şirket kültürünü anlatırken de “İşimizden önce değerlerimiz var” cümlesini kurduklarının altını çizdi Kızıltan. Peki bu tutum çalışanların şirkete bağlılığını nasıl etkiliyor? Kızıltan’ın yanıtı şöyle oldu:

“Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (ÇEK), liderlik ve yetenek yönetimi konularında ve kariyerlerini geliştirmeleri için sunduğumuz imkânların kurum bağlılığı ve çalışan motivasyonu için yeterli olmadığını biliyoruz. Toplumsal konulara olan yaklaşım artık mevcut çalışanlar ve çalışma potansiyeli olan adaylar için büyük bir kriter haline gelmiş durumda. Çünkü hayata geçirilen sosyal sorumluluk projeleri, kurum itibarını güçlendiriyor. Şirketin topluma değer vermesi, müşteriler ve tüketicilerin gözünde daha saygın bir konuma yükselmesini sağladığı için, çalışan motivasyonunda da olumlu katkılar sunuyor. Sadece şirketinin sağladığı fayda değil, kendisinin de bu fayda içerisinde yer alması, pozitif etkiyi daha da yükseltiyor. Çalışanlar, iş yerinde sosyal sorumluluk projelerine katıldıklarında, kendilerini değerli hissederek, şirketin amacına daha çok bağlanıyor. Biz de Boyner Grup olarak hayata geçirdiğimiz sosyal sorumluluk alanındaki çalışmalarda, çalışanlarımızı da süreçlere dahil ediyoruz. Böylelikle çalışan ve şirket arasındaki bağlılık duygusunu güçlendirmeyi hedefliyoruz.”

‘AİDİYETİ GÜÇLENDİRİYOR’

Çalışan sadakatini artıran önemli faktör: KSS etkisi

 Hayat Global İnsan Kaynakları Direktörü Alper Tokalp’e, Türkiye’den Cezayir ve Vietnam’a kadar uzanan geniş coğrafyada 10 binden fazla çalışanı yürütülen sosyal projelere nasıl dahil ettiklerini ve etkilerini sorduk. Tokalp, “Sosyal sorumluluk projelerimiz, yardım organizasyonlarımız, gönüllülük esaslı oluşumlarımızla sadece toplumun iyi olma haline katkı sağlamıyor, Hayat ailesinin her bir üyesinin de yaptıkları işlerde daha derin bir anlam bulmalarına ve amaç edinmelerine vesile oluyoruz. Bu da performanslarını artırmaları bir yana iş-özel yaşam dengesini daha sağlıklı bir şekilde kurmalarına, motivasyon edinmelerine ve kurum aidiyetlerini güçlendirmelerine katkı sağlıyor” diye yanıtladı.

Çalışanlarla yürütülen projelere şu örneği verdi: “Gönüllülük esaslı faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Kurum çatısı altında birçok sosyal kulübümüz var. Örneğin, Hayat Hayvan Dostları Kulübü’müz ile sokak hayvanlarını besliyor, kısırlaştırıyor ve tedavi ediyoruz. Hayat olarak gezegene, insana ve topluma iyi bakmayı taahhüt ettiğimiz ‘Hayata İyi Bakarız’ yaklaşımımızla, çalışma arkadaşlarımızın hayatlarındaki anlam arayışlarında onlara yol arkadaşlığı etmeye devam edeceğiz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!