Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2012 10:15
Anne, çalışan kadın, eş rolleri arasında sıkışan kadınlar her şeyin aynı anda mükemmel olmasını istiyor. Klinik psikolog Aslı Kızıltoprak Tuna, çalışan anneleri rahatlatacak önerilerde bulundu.
Günümüzde kadınlar, aile bütçelerine katkıda bulunmak, ekonomik özgürlüklerini kazanmak, kariyer yapmak, yeni bir çevre edinmek, eşinin yanında kendini daha iyi bir konumda hissetmek, eğitim aldığı bir alanda meslek sahibi olmak gibi pekçok nedenle iş hayatında aktif rol alıyorlar. Bunun yanı sıra annelik ya da eş olmak gibi farklı görevleri de olan kadınlar çoğu zaman bu roller arasında sıkışıyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden klinik psikolog Aslı Kızıltoprak Tuna aynı anda pek çok role sahip olma zorluğunun üstesinden gelebilmeleri için çalışan annelere önemli ipuçları veriyor. İşte Tuna’nın ağzından annelere tavsiyeler:
Çocuğunuza bakacak kişiyi yuvaya gidene kadar değiştirmeyin
Anne ve bebek arasında sağlıklı bir ilişkinin, güvenli bir bağın oluşabilmesi için ilk birkaç ay annenin bebeği ile birlikte olması, onu emzirmesi, aralarında fiziksel temasın olması bebeğin duygusal, fiziksel ve zihinsel gelişimi açısından çok önemli. Bir süre sonra iş hayatına geri dönen annenin bebeğini bırakmak için aklına gelebilecek en güvenilir kişiler anneanne ve babaanneler oluyor. Burada önemli olan, bebeğe bakacak olan kişinin, mümkünse çocuk yuvaya başlayana dek (3 yaşlarına kadar) değişmemesidir. Özellikle ilk 1-1,5 yıl bakımı üstlenen kişinin sürekliliği ve bakılan mekanın sabit olması (mümkünse kendi evi) çocuğun kişiliğinde güven duygusunun oluşması açısından çok önemli. Çocuğun bakımını üstlenebilecek bir diğer kişi ise güvenilir, iyi referansı olan bir bakıcıdır.
Yetersizlik hissinden kurtulun
Çalışan annelerin sıklıkla karşılaştığı bir diğer sorun ise suçluluk duygusu. Anne her ne kadar elinden geldiğince çocuğu ile ilgilenmeye çalışsa da, çocuğunu evde bir bakıcı ya da bir aile büyüğü ile bırakmak zorunda kalınca kendini yetersiz hissetmeye başlayacaktır. İyi anne olmayı, ev işleriyle uğraşıp çocuğu ile evde ilgilenmek olarak gören anneler yanlış bir algıya düşüyor. Çünkü şayet çalışan anne, çocuğuna dengeli ve yeterli bir şekilde ilgi, sevgi ve bakımı gösteriyor ise çocuk sağlıklı bir duygusal ve sosyal gelişim gösteriyor. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu annelerin çocukları bağımsız, sorumluluk sahibi, başarılı ve güvenli bireyler olarak yetişiyor.
Hediye yerine sevgi ve ilgi verin
Çalışan annenin karşılaştığı bir diğer sorun ise aşırı sorumluluk yüklenmesi, hem zihinsel hem de fiziksel olarak yorgun olmasından kaynaklanarak, işten eve dönüşte çocuğuna yeterince zaman ayıramama kaygısı. Çalışan anneler iş yüklerini çevrelerindeki kişilerden özellikle babalardan destek alarak biraz hafifletebilirler. Hayatlarında öncelik verecekleri işleri sıraya koyup organize edebilirler. Önemli olan annenin çocuğu ile geçirdiği sürenin uzun olması değil, kaliteli olmasıdır. Önemli olan öpmek, kucaklamak, sarılmak, çocukla duygularınızı paylaşmak, onun da duygularını ifade etmesine fırsat vermek, yardımcı olmaktır. Hediyeler yerine sevgi ve ilgi vermek, onunla birlikte vakit geçirmek çocuğunuzu tatmin edecektir.
-meli, -malı’yı hayatınızdan çıkarın:
Her şeyin mükemmel olması gerektiği inanışından vazgeçin. ‘Bunlara da yetişmeliyim’, ‘Şunları da yapmalıyım’ gibi cümleleri, yani -meli –malı’ları hayatınızdan çıkarın. ‘İyi’ ve ‘yeterli’ bir anne olduğunuza inanın. Çocuğunuzla aranızda sağlıklı, sevgi ve güvene dayalı bir ilişki kurulmuş ise, siz mutluysanız, onun da mutlu olmaması ve iş yaşamınızdan olumsuz yönde etkilenmesi için hiçbir sebep yoktur.