Deniz TÜRSEN - dtursen@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2018 21:22
Veriye dayalı çözümler sunan Obase ile iş zekası platformu Microstrategy’nin düzenlediği Microstrategy Sempozyumu İstanbul’da yapıldı. Hürriyet İK’ya konuşan Obase CEO’su Dr. Bülent Dal, “Eğer denildiği gibi veri petrol kadar değerliyse, şirketlerde bunu yöneten bir liderin olması gerekir” diyor.
Firmalara veriye dayalı çözümler sunan
Obase ile iş zekası platformu Microstrategy’nin düzenlediği
Microstrategy Sempozyumu 12 Nisan’da İstanbul’da Four Seasons Otel’de düzenlendi. Bu yıl ikincisi yapılan sempozyumda akıllı kurum olmak, analitiğin dijitalleşmedeki yeri, iş hızında akıllı kararlar alabilmenin yolları, veriye dayalı yönetim kültürü, yapay zeka ve artırılmış/sanal gerçeklik gibi konular ele alındı.
Sempozyum öncesine de görüştüğümüz Obase CEO’su Dr. Bülent Dal, dijital dönüşümle beraber
veri madenciliği, iş zekası uzmanlığı, veri mühendisliği, kompleks süreç yöneticiliği gibi mesleklerin doğduğunu belirtiyor. Ayrıca, şirketlerde artık dijital dönüşüm, süreç mimarisi, kompleks süreç yönetimi, akıllı süreç yönetimi, operasyonel mükemmellik gibi departmanlar da oluşuyor.
Bülent Dal, artık hayatımızda var olan veri bilimcisi, veri mühendisi gibi mesleklerin yanında şirketlerde organizasyonel anlamda da değişiklikler yaşandığını aktarıyor. Bugün yurtdışında ve Türkiye’de bazı şirketlerde veriden sorumlu başkan (Chief Data Officer), analitikten sorumlu başkan (Chief Analytical Officer) gibi yöneticiler görev alıyor. Bülent Dal, buradaki amacı şöyle açıklıyor, “Bir şirket için stoklar da önemli, demirbaşlar da önemli. Bunların her birini yöneten bir disiplin var. Bugün veri, eğer denildiği gibi petrol kadar değerliyse, bunu da yöneten bir liderin olması gerekli bir organizasyonda.” Dijitalleşmeyi, makine öğrenmeyi, yapay zekayı konuştuğumuz bu dönüşümde insan faktörünün unutulmamasının çok önemli olduğunu söyleyen Dal, teknolojik alt yapı yatırımlarının, insan kaynağı yatırımı ile paralel sürdürülmesi gerektiğini düşünüyor.
HERKES KULLANMALIBülent Dal’a göre veri kullanımının giderek daha çok değer kazanması ile beraber mesleklerin veri bilimine yaklaşması da söz konusu olabilir. Bu konuda sağlık sektöründen örnek veren Dal şöyle konuşuyor, “Bir doktor bir hastayı muayene ettiğinde, o an itibariyle elde edilen bulgular ve daha önce o hastayla ilgili olan bir takım kayıtlar varsa bu bulgular elde oluyor. Doktor, hastalığın gidişatını bu verilerin anlamlandırılması ile çıkarabilir. Bunun için de tıp bilgisi ve elindeki veriyi yorumlama bilgisi de gerekiyor.” Günümüzde veri bilimcilerinin yetişmesi için analitik altyapısı güçlü, modelleme yetkinliğinin sağlandığı, optimazasyon süreçlerine yer veren disiplinlerden gelen öğrencilere ihtiyaç duyulduğunu belirten Dal, öte yandan veri bilimcisinden, vatandaş veri bilimcisine doğru giden bir hedef olduğunu vurguluyor. Yani, veriden istifade edebilmek için herkesin kullanabilmesi gerekiyor. Örneğin, mağaza sahibi bir kişinin sattığı ürünlerle ilgili, personeliyle ilgili ve müşterileriyle ilgili anlık olarak bir çok karar vermesi gerekiyor. Bu kişinin bunu yapabilmesi için matematik, istatistik eğitimi almasına gerek olmadan çıkan sonuçları kullanabilmesi önemli. Bugünün popüler veri bilimci profilinde, o kişinin matematik, istatistik bilmesi, teknoloji okuryazarı olması, teknolojiyi kullanıp bir şeyler geliştirebilmesinin beklendiğini aktaran Dal, tüm bu özelliklere sahip birini bulmanın çok zor olduğunu vurguluyor. Ayrıca, Bülent Dal’a göre tüm verinin veri bilimcilere bırakılması halinde, diğer insanlar bu bilgilerden çok daha az istifade ediyor. Bu süreci hayatın bir parçası yapmak için verinin daha çok halka mal edilmesi gerekiyor.