Güncelleme Tarihi:
Facebook, Twitter, WhatsApp gibi bugün 7’den 70’e herkesin bildiği, birçoğunun da kullandığı uygulamalar bir zamanlar startup olarak kurulmuşlardı. Hızla büyüyen ve tüm dünyaya yayılan bu şirketler, bir fikri olanlar için rol model oldu. Farklı sektörlerdeki açıkları ve ihtiyaçları gören, insanların hoşlanabileceği fikirleri olduğunu düşünen girişimcilerin sayısı artıyor. Bununla beraber startup şirketlerin sayısı da hem yurtdışında hem Türkiye’de artmaya devam ediyor. Dolayısıyla, bir yandan yeni istihdam olanakları yaratılırken bir yandan da çalışmak isteyenler ve işarayanlar için yeni alternatifler çıkıyor. Yeni mezunlar veya işinden ayrılmak isteyenler artık büyük şirketler yerine startup’ları da çalışabilecekleri şirketler listesine ekliyorlar.
SAYI ARTTIÇTA YATIRIM DA ARTAR
Küçük ve orta ölçekli şirketlere fatura kesimi, cari hesap yönetimi gibi finansal yönetim hizmetleri veren bir uygulama olan Paraşüt, Türkiye’de kurulan böyle bir startup. Şirketin kurucularından Sean X. Yu ise daha önce hem kurumsal hem de startup şirketlerde çalıştıktan sonra pazardaki açığı fark ederek girişimci olmaya karar vermiş. 2010’da Türkiye’ye gelen Sean, son beş yılda Türkiye’deki startup’ların sayısında önemli bir artış olduğunu söylüyor. Startup’ların sayısı arttıkça deneyimli kişilerin çoğalması ve yatırımların da artması öngörülüyor.
Paraşüt, Türkiye’de Revo Capital’den ve ABD’nin teknoloji merkezi Silikon Vadisi’ndeki Ribbit Capital’den toplam 5.3 milyon TL’lik yatırım çekmiş. Paraşüt’de bugün 18 kişi çalışıyor. 2016’nın başına kadar bu sayıyı ikiye katlamayı planlıyorlar.
KURUMSAL DAHA GARANTİ STARTUP DAHA DİNAMİK
Paraşüt’ü kurmadan önce hem kurumsal bir şirkette hem de bir startup’ta çalışan Sean’ın iki tarafta da deneyimi var. Sean’a göre herkesin bildiği büyük şirketlerde çalışmanın yanında, kimsenin adını duymadığı şirketlerde çalışmak daha riskli. Ancak, Facebook gibi hızla büyüyen ve adını dünyaya duyuran bir startup şirketinin ilk çalışanlarından biri olmak da paha biçilemez.
Bununla beraber, ücret bakımından startup’lar ve kurumsal şirketler arasında fark olmuyor. Hatta bazı startup’larda maaş daha yüksek bile olabiliyor. Ancak, büyük şirketlerde ücret ödemesi garanti altındayken startup’lar bu garantiyi ancak kendilerine yatırım yapılırsa sağlayabiliyor.
FARKLI GÖREVLER ÜSTLENİLEBİLİYOR
Startup’larda çalışanların bir görev tanımı mutlaka oluyor. Ancak, çalışan sayısının az olması ve şirketin daha hızlı büyüyebilmesi için herkes farklı görevler üstlenebiliyor. Sean’a göre kişilerin kendilerini geliştirebilmesi için bu olumlu. Büyük şirketlerde çalışanlar çoğunlukla kendi sorumluluklarının dışına çıkamıyorlar. Sean, “Kendini sürekli yenilemek isteyen, hızlı öğrenebilen, azimli, sorumluluk alabilen kişiler için startup’lar daha tatmin edici olur” diyor. Büyük şirketlerde farklı sorumluluk üstlenme üst seviyelerde olurken startup’larda başlagıçtan itibaren farklı görevlerle karşılaşabiliyorsunuz.
Ürünün ya da hizmetin ortaya çıkmasına katkıda bulunan az sayıda kişiden biri olmak da farklı bir motivasyon kaynağı. Söz konusu ürün ya da hizmetin ortaya çıkması için başından sonuna kadar farklı görevler üstlenmek çalışanların yaptıkları işten heyecan duymasını sağlıyor. Bu, büyük şirketlerde, koşullar gereği daha az yaşanan bir duygu. Çünkü orada büyük bir ekibin parçası oluyorsunuz.