Güncelleme Tarihi:
Senaryo 1
Hisli Nesne 1: Tansiyon ve nabız ölçümleri tamam
Hisli Nesne 2: İnsülin ölçümü tamam
Dedikoducu Nesne 1: Bilgileri kliniğe iletiyorum
Akıllı Nesne: Bu işte bir anormallik var, kırmızı alarm, kırmızı alarm
Dedikoducu Nesne 2: Alarm doktorun mobil cihazına ve acil servise iletildi
Senaryo 2
Hisli Nesne: Nem, azot ve toprak ölçümleri alındı
Dedikoducu Nesne 1: Tamam merkeze iletildi
Akıllı Nesne: Hava durumu tahminleri ve drone kamera görüntüleri geldi
Akıllı Nesne: Sulama ve gübreleme ihtiyaçları modellendi, sistemler için talimatlar üretildi
Dedikoducu Nesne 2: Çiftçinin mobil takip uygulamasına ve gerekli sistemlere iletildi
Senaryoları çoğaltmak mümkün. Nesnelerin İnterneti (İngilizce kısaltmasıyla IoT), son yılların en çok konuşulan konularından ve tüm karmaşıklığına rağmen asıl amacını yukarıdaki gibi senaryoları gerçeğe dönüştürmek olarak özetleyebiliriz. Birinci senaryoda gerçek zamanlı sağlık takibi ve acil müdahele yapılmasını sağlayarak hayat kurtarıyor. Diğerinde ise çiftçinin toprağından aldığı verimi artırmasına ve maliyetini düşürmesine yardımcı oluyor. Ve ikisi de teknik olarak bugün mümkün. Gelin şimdi IoT teknoloji bileşenlerine, uygulamayla ilgili heyecan verici beklentilere ve potansiyel zorluklara bakalım.
Nesnelerin Kardeşliği
IoT uygulamalarında genel olarak 4 katmandan bahsetmek mümkün. Bunlardan birincisi yukarıdaki senaryoda hisli nesne tarafından temsil edilen veri toplama işlevi. Maliyetleri gittikçe azalan ve boyutları küçülen sensörler, video/fotoğraf kayıt cihazları, RFID etiketleri gibi nesnelerle çok çeşitli ve gerçek zamanlı veri toplamak mümkün. Dedikoducu nesnenin temsil ettiği katman iletişim teknolojileri (bu arada dedikoducu nesne konusundaki ilhamımı Gülse Birsel’in geçen yıl yazdığı bir yazıdan aldığımı belirtmeliyim). Tanıdık olduğumuz WiFi, Bluetooth ve 3G/4G teknolojileri var tabii ki ama güç tüketimi ve maliyet açısından uzun mesafelerde daha etkin olabilecek yeni bir çok teknoloji protokolü de geliştiriliyor, örneğin LoRaWAN. Üçüncü katman verinin toplandığı, işlendiği, analiz edildiği ve dışarı servis edildiği ‘akıllı’ yönetim katmanı. Buradaki iş daha karmaşık çünkü hem çok farklı teknoloji sağlayıcılar tarafından iletilen verilerle başedebilmeyi hem de makine öğrenmesi gibi teknikleri de kullanarak değer ekleyecek bir çıktı sağlamayı becermek gerekiyor. Dördüncü katman ise sonucun kullanıcıyla buluşup bir ürün/hizmet haline dönüştüğü yer, örneğin doktorun doğru ve zamanında karar vermesini sağlayacak bir mobil uygulama ya da çiftçinin kullandığı raporlama ve karar destek arayüzü.
En Yüksek Katma Değer Nerede?
Katmanlar birlikte çalışmak durumunda olabilir ama bu katma değerin ve nihayetinde pastada alınacak payın eşit olduğu anlamına gelmiyor. Bir çok başka teknoloji örneğinde olduğu gibi donanımın kısa sürede yoğun rekabetle emtia haline gelebileceğini söylemek mümkün. Keza iletişim teknolojisi ve altyapı sağlayıcıların da masadaki ana oyuncu olma ihtimali daha uzak gözüküyor. Örneğin bir telekom operatörünün bu kadar karışık, çok oyunculu ve global gelişen bir sistemde liderlik yapması çok kolay değil. En son katman olan uygulama tarafında daha çok dikey çözümler geliştirme üzerine çalışıyor oyuncular ve bu da onların tüm resimde hakim olmasını güçleştiriyor. Bu durumda ibre yönetim platformları tarafında gibi gözüküyor şu anda. Ama henüz çok erken, tüketici tarafındaki IOS ve Android gibi dominant oyuncular yok ve toplamında binlerce katılımcının olduğu dağınık bir IoT dünyası var önümüzde. Sadece Türkiye’de bizim takip ettiğimiz 60’ın üzerinde firma var. En iyisi biraz izleyip potansiyel iş uygulamaları üzerinde kafa yormak.