Güncelleme Tarihi:
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku uzmanı Avukat Cüneyt Alihan Danar şu bilgileri verdi:
- Konu yargıya en son 1970’li yıllarda taşınmıştı. O dönemde bedelli askerlik yapanlar ‘temel askerlik eğitimi’ alıyordu. Yani askere gidiyorlardı. Bu durumda hukukçular bedelli askerliğin ‘muvazzaf askerlik’ sayılması gerektiği ve bu şekilde 1475 sayılı iş kanunun 10. maddesi kapsamına girdiği ve kıdem tazminatına hak kazandırdığı görüşündeydiler.
- Ancak bu kez, bedelli askerlik yapanlar hiç temel eğitim almayacak. Bu haliyle de bedelli askerliğin (1111 sayılı Askerlik Kanunu uyarınca) ‘muvazzaf askerlik’ olduğu tartışılmaz. Ancak, fiilen askere gitmesi gerekmeyen çalışan, askerlik sebebiyle iş sözleşmesinin feshini ve kıdem tazminatının ödenmesini talep edebilir mi? Tartışılan budur.
- Bir görüşe göre, çalışan 24 saat için bile olsa askerlik yapmayacağından, sözleşmesinin feshi zorunluluğu ortaya çıkmamaktadır. Dolayısıyla çalışan kıdem tazminatına da hak kazanmaz.
- Bir diğer görüşe göre ise, mevzuat gereği, kıdem tazminatına hak kazanmak için çalışanın işverene sülüs kağıdını (askeri birliğe sevk kağıdı) getirmesi gerekir. Fiilen askerlik söz konusu olmadığına, dolayısıyla çalışan sülüs kağıdı ibraz edemiyeceğine göre, bu hükümler işlemez. Ancak Av. Danar’ın yorumu ise (özetle) şöyle:
Askerlik anayasal bir ‘hak’ ve ‘ödev’dir (Anayasa Md. 72). 1111 sayılı Askerlik Kanunu’na göre bedelli askerlik ‘muvazzaf askerlik’ sayılmaktadır (Md. 10). Bedelli askerliğin nasıl yapılacağı, temel eğitim verilip verilmeyeceği idarî bir karardır. İdari tasarruf anayasa ve kanunların üstünde değildir. Bedelli askerlikte askere gidilmemesi, askerliğin ‘muvazzaf’ sayılmasına, sözleşme feshi ve kıdem tazminatı hakkına engel değildir.
Bu arada, İş Kanunu’nun (işverene askerliği biten çalışanı tekrar işe alma veya tazminat ödeme zorunluluğunu getiren) 31. maddesi, bedelli askerlik yapmak için sözleşmesini fesheden ve kıdem tazminatı alan çalışan için de geçerli. Tabii ki, çalışan ile işverenin anlaşarak, sözleşmeyi feshetmek yerine sürdürmeleri de hukuken mümkündür.