Güncelleme Tarihi:
Her yıl binlerce girişimci ile tanışıyorum. Başarılı ve başarısız girişimleri yakından görme fırsatım oluyor. Birçok değişken olmasına rağmen, başarılı girişimlerin çok belirli ortak noktaları var.
Bu noktalara ulaşacağından emin olmam için girişimcilere sorduğum en önemli sorulardan biri şu:
“Bundan altı ay, bir sene veya beş sene sonra başarısız olursak bunun sebebi ne olurdu?”
Şirketlerin uzun vadede var olmak için neler yapmaları veya yapmamaları gerektiğini düşünmesi gerekiyor. Unutmalılar ki;
“Şirketler satılmaz, alınır”
Bu cümleyi VC olarak çalışmaya başladığım ilk yıllarda, Silikon Vadisi’nde milyar dolarlık şirketler kurmuş bir girişimciden duymuştum. Sonra gördüm ki bu cümle özellikle VC’lerden çokça duyuluyor.
Satın alınacak bir girişim yaratmanın yolu ise iyi bir ekipten geçiyor. VC’ler için en önemli konuların başında girişimi oluşturan ekibin nitelikleri geliyor. Belli bir aşamaya gelmiş şirketlerde oluşturulan birimler işlerin yürümesine olanak tanıyabiliyor ama henüz emekleme aşamasındaki girişimler için ekipteki tüm çalışanların yeteneği büyük önem taşıyor.
Kurucu ortaklar, eğer ortak bir geçmişe sahipse, bunu öne çıkarmakta fayda var. Ekibin farklı kültürlerden gelen insanlardan oluşması durumunda ise ortak bir kültür yaratmak için saygıya dayalı bir ortaklık oluşturulduğunu yansıtmak gerekiyor.
Çok genç bir girişim olunsa bile ekipteki insanların tecrübeleri de VC’ler için etkileyici olabiliyor. Tecrübeli bir girişimcinin ekipte yer almasıyla “açık denizlere ilk kez çıkacak acemi bir tayfa” olarak anılmanın ötesine geçmeye yarıyor.
Öyle harika ve önemli bir şey yaratın ki; fırsatlar size gelsin
İyi bir ekip olduktan sonra ise başarı için önemli olan ve öne çıkan noktaları paylaşmak isterim;
Öğrenmenizi nasıl ivmelendireceğinizi öğrenin: Şirketiniz hızlı büyüdükçe; sizde CEO olarak bilinmeyenlerle daha hızlı karşılaşacaksınız. Cevaplamanız gereken en önemli sorular “Daha hızlı nasıl öğrenebilirsiniz ve size daha fazla öğretecek kişilere nasıl ulaşırsınız?”
Bunun için size birkaç taktik verebilirim;
Yardım arayan bir zihniyet geliştirin: Her şeyi bilmeniz imkansız. Ancak etrafınızda yöneticiler, çalışanlar, koçlarınız, yönetim kurulu, danışma kurulu veya müşteriler ile size gerekli bilgiyi getirebilecek bir ağ kurun.
Yönetim kurulunuzu düzgün oluşturun ve kullanın: Sadece yatırımcılardan ve sizden oluşan değil; gerçekten şirketi bir sonraki aşamaya veya vizyona ulaştırabilecek kişileri erkenden içeri alın.
Şirketiniz değiştikçe ihtiyaçlarınızın değişeceğinin farkında olun: Takımda 5 kişi olduğunuz ve herkesi tanıdığınız günlerden, 150’den fazla kişinin olduğu durum arasında önemli farklılıklar var. Niye 150 kişi? Bunun önemli bir sınır olarak kabul edilmesinin sebebi Dunbar Sayısı. Yani bir kişi için yönetilebilir ilişki kurabileceği kişi sayısı 150. Bu noktadan sonra ilk günlerde heyecanın gücüyle yapılan işlerin, sistemler ve süreçler ile yapılması gerekiyor.
Kendi içinizden liderler yetiştirin (zeki ve analitik iş analistleri işe alın): Özellikle hızlı ölçeklenme dönemlerinde sistemler oluşturabilecek ve bunları tekrarlayarak uygulayabilecek, ürününüzü çok iyi anlayan iş analistlerini işe alın. Bunları geleceğin liderleri olarak yetiştirin. Ben bu pozisyonları joker olarak görüyorum.
Şirket kültürünüzü oluşturun: Şimdiye kadar gördüğüm başarılı şirketlerin en ama en önemli ortak noktaları kültürleri ve güçlü liderleri. Hayaliyle insanları arkasından koşturan liderler ve onların örnek olup oluşturduğu kültür, şirket hızla büyürken tüm şirketin sizin dokunamadığınız durumlarda bile en iyi şekilde işlemesini sağlıyor.
Sadeleştirin: Özellikle hızla ölçeklenirken birçok şey karmaşıklaşmaya başlar. Bunlar; hızla işe alınan çalışanlar ile karmaşıklaşan organizasyon veya sürekli yenilenen ürünler olabilir. Başarılı şirketler ve CEO’lar en geniş şekilde düşünürken, insanların en kolay ve sade şekilde odaklanmalarını ve bunu kolaylıkla yapabilmelerini sağlıyor