Pek çoğumuz Şeker Bayramı’nı yıllık izinlerine bağlayıp, uzun bir tatile çıktı. Tatile çıkmak, işten uzaklaşmak, vücudumuzu ve zihnimizi dinlendirmeye yarıyor, aile bağlarını güçlendiriyor ve tekrar işe döndüğümüzde daha verimli, üretken, yaratıcı olmamızı sağlıyor.
Yapılan araştırmalarda
tatil sonrası, tatil öncesiyle karşılaştırıldığında fiziksel şikâyetlerde azalma, uyku kalitesinde artış gözleniyor. Tatil tükenmişlik sendromu belirtilerinin azalmasını sağlıyor.
Yılda en az iki hafta tatil yapmanın zihnen ve bedenen olduğu kadar kişinin ailesiyle vakit geçirmesi açısından da önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Acar Baltaş, bölerek tatil yapmanın daha dinlendirici olduğunu söylüyor: “Bu tür tatillerde anılar daha fazla iz bırakıyor. Bu açıdan ülkemiz avantajlı bir konumda. Milli bayramların yanı sıra iki büyük dini
bayram, birçokları için aradaki günlerin köprülenmesiyle dokuz günlük tatillere dönüşüyor.”
Fakat Baltaş, genç ve çocuklu ailelerin tatillerinde yaptıkları önemli hatalardan birinin grup halinde tatile çıkmak olduğuna dikkat çekiyor: “Böylece çocuklar kendi aralarında oyalanırken yetişkinler de kendilerince hoş zaman geçirebileceklerine inanırlar. Oysa çocuklarla kesintisiz ve kaliteli birliktelik için tatiller eşsiz fırsatlardır. Çünkü çocukların değer sisteminin oluşmasında kritik dönem olan 4-8 yaş ve 12-16 yaşlarda bu imkan, en iyi tatil süresince kullanılabilir.”
İzin kullanmaya korkanlarDBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurumsal Gelişim Merkezi Müdürü psikolog Ayşegül Horozoğlu Enkavi, “Tüm sene çalıştıktan sonra tatil yapmak bütün çalışanların özlemle beklediği bir olaydır. Tatil motivasyon unsuru oluşturur. İşlerden biraz uzaklaşmak, sabahları erken kalkmamak, ne giysem diye düşünmemek, trafikle boğuşmamak, sevdikleriyle ve ailesiyle doya doya vakit geçirmek, kapalı ofis ortamlarından, toplantılardan uzaklaşmak çalışanların adeta yenilenmesini ve deşarj olmasını sağlar. Tatil yapmak ve dinlenmek ruh sağlığı için temel bir ihtiyaç. Kişi ruhsal, sosyal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabildiği bir tatil yapabildiğinde ruh sağlığına önemli katkıları oluyor. Yoğun ve uzun çalışma döneminden sonra zaman zaman ortaya çıkan depresif durumlar, tükenmişlikler, motivasyon kayıpları yapılacak kaliteli bir tatille atlatılabiliyor” diyor.
Ama pek çok çalışan da işimi kaptırırım korkusuyla tatillerinin tamamını kullanmak istemiyor. US Travel Association’ın araştırmasına göre, 10 Amerikalı’dan 4’ü tüm tatil günlerini kullanmıyor. Çünkü geriye döndüklerinde masalarında bekleyen yığılmış işler onları korkutuyor ve bu işleri onlardan başka kimsenin yapamayacağını düşünüyorlar.
Motive olmak ve ilham almak içinGlassdoor’un araştırmasına göre ortalama Amerikalı çalışanlar geçen yıl tatillerinin yüzde 51’ini kullandı. Yüzde 15’i hiç izin kullanmadı, yüzde 25’i hepsini kullandığını açıkladı.
Ve tatile çıkanların yüzde 61’i tatildeyken de çalıştığını itiraf etti. Glassdoor kıdemli yöneticilerinden Scott Dobroski, CEO’ların, müdürlerin, çalışanlarını tatile çıkmaları konusunda cesaretlendirmesi gerektiğini söylüyor. “Çünkü tatile çıkmak tükenmişlik sendromundan kaçınmayı sağlar. Biraz ara vermek, işe geri döndüklerinde onları hem daha verimli yapar, hem daha tatmin eder.”
İngiliz yatırımcı, Virgin şirketler grubunun CEO’su Sir Richard Branson’ın dediği gibi “Tatile gittiğinizde, rutini kırıyorsunuz, gittiğiniz yeni yer, tanıştığınız yeni insanlar size hiç ummadığınız bir şekilde ilham veriyor.”
www.entrepreneur.com’da yer alan bir makalede çalışanların fişi çekmelerinin neden gerekli olduğu şu şekilde anlatılıyor:
Çalışanları güçlendirmek ve motive etmek için: Bir veya iki haftalığına ofisi terk etmek, ana sorumluluğu çalışanlarınıza bırakmanız demek. AdviCoach’un operasyondan sorumlu başkanı Brian Miller diyor ki “Şunu fark ettim ki, çalışanlar patronları gittiği zaman daha üretken oluyorlar.”
İlham almak için: Bir girişimci veya iş lideri olarak, tatilden yeni fikirlerle dönmediyseniz, bazı değişiklikler yapmanın sırası gelmiş demektir.
Uyumsuzluğu (fonksiyon bozukluğunu) bulmak: Eğer çalışanlarınız tatile çıkmak istemiyorsa burada bir fonskiyonel bozukluk var demek olabilir. Belki de işledikleri suçları örtbas etmeye çalışıyorlar.
Tatil sonrası
Tatil sonrası pek çoğumuz adaptasyon sorunu yaşayabiliyoruz. Psikolog Ayşegül Horozoğlu Enkavi, tatil sonrası için şu tavsiyelerde bulunuyor:
- Tatil dönüşlerinde özellikle işini sevmeyen ya da depresyona yatkın kişilerde baş ağrısı, uykusuzluk, sindirim sistemi problemleri, iştahsızlık, odaklanma güçlüğü gibi sorunlar görülüyor. Tatilden döner dönmez işe başlamak yerine bir iki gün önce dönerek şehir yaşantısına ve günlük aktivitelerinize uyum sağlamak için kendinize zaman tanıyın.
- İşyerindeki ilk günlerinizin biraz zorlu geçebileceğini baştan kabul edin. Bu yaşayacağınız kaygının azalmasını sağlayacaktır.
- Tatil dönüşünde sizi bekleyen işler için panik yapmadan, strese girmeden yapacaklarınızı öncelik sırasına koyun ve öyle çalışmaya başlayın. Özellikle önemli toplantıları ya da görüşmeleri ilk günlerde yapmamaya özen gösterin.
- Tatilde yaşadığınız mutluluk hissini devam ettirmek için spor yapın. Spor, endorfin hormonu salgılatarak kendinizi daha mutlu ve daha iyi hissetmenizi sağlar.
Tatilde çalışmak ne kadar doğru?
Tatilde işle bağı tamamen koparıp, cep telefonunu kapamak, laptop’u asla açmamak ne kadar doğru? Prof. Dr. Acar Baltaş, bu soruyu şöyle cevaplıyor: “İş saatleri içinde banka havalesi yapmak üzere çalışmaya ara vermek kurumlarda nasıl doğal karşılanıyorsa, tatildeyken kendisine ihtiyaç duyulduğunda çalışanın dinlenmeye ara vererek kurumuna uzaktan destek vermesi de doğal karşılanmalıdır. Mobil teknolojilerin bu süreci çalışan için kolaylaştırdığı söylenebilir. Geçmişteki iş anlayışı, işe gelen bir çalışanın problemlerini kapıda bırakması ve ‘kişisel sorunlarını işe getirmemesi’ yönündeydi. Bugün ise anlayış problemlerin hayatın bir parçası olduğu ve kaçınılmaz olarak da çalışanın ‘sorunlarıyla birlikte işe geldiği’ yönündedir. Yöneticinin görevi, birlikte çalıştığı kişinin insan olduğunu unutmamak ve onun hayatındaki geçici krizleri ve sorunları anlayışla karşılamaktır. Bu anlayış çerçevesinde çalışanın da tatilde telefonunu ve laptop’unu kapatması, iş ortamı ve arkadaşlarının problemleriyle ilişkisini kesmesi kabul edilemez bir durumdur. Hiç şüphesiz acil durumlara müdahale etmeyi ve bulunduğu yerden sorunların çözümüne katkıda bulunmayı her çalışan görev saymalıdır. Bunun dışında bir yaklaşım, ‘senin sorunundan bana ne?’ anlamına gelir ve bu durum ‘kişisel sorunlarını işe getirme!’ yaklaşımıyla eşdeğerdir.”
Tatili faydalı hale getirmenin 6 yolu1.Fiziken sağlıklı olmak için: Tatil fiziksel sağlığınızı kormanıza yardım eder. Çalışma stresi kalbe ciddi zarar verebilir. The Times’a göre hem kadın hem erkeklerde, 2 yılda bir izin yapanların 6 yılda bir izin yapanlara göre kalp rahatsızlıkları daha az.
2. Daha verimli olmak için: Eğer tatile çıkıyorsanız verimliliğiniz artıyor.
3. Aile ilişkilerini geliştirir: Tatillerin en önemli artılarından biri de aile ilişkilerini güçlendirmek. Aile tatilleri, aile bağlarını güçlendirir, özellikle birlikte aktiviteler yapmak, eski günleri yad etmek.
4. Yeni perspektifler kazandırır: İşten uzaklaşın ve tatilin, güneşin tadını çıkarın. İşe geri döndüğünüzde yepyeni bir bakış açısına sahip olacaksınız. Karşılaştığınız problemler ve stes karşısında daha iyi bir perspektif ve daha tatmin edici cevaplar bulacaksınız.
5. Tükenmişlik riski azalır: Az da olsa tükenmiş hissediyor musunuz kendinizi? Bu tatil yapmak için mükemmel bir fırsat. Düzenli olarak dinlenenler tükenmişlik sendromuna daha az yakalanıyor.
6. Zihin sağlığını geliştiriyor: Uzmanlar tatilin en önemli faydasının zihin sağlığını geliştirmesi olduğunu söylüyorlar. Sakinleşmek, stresten arınmak, beden ve zihnin iyileşmeye olanak veriyor.
national.deseretnews.com