Afrika’yı rafa koydu!
Güncelleme Tarihi:
Saniye Kurt erkek egemen bir sektörde farklılık yakaladı. Şirketlere, markalara raf ve depo hizmeti sunan bir şirketi var. Akdenizrack’ı kurmak ve büyütmek için yalnızca Türkiye’ye değil yurtdışına da odaklandı Saniye Kurt, Afrika’yı karış karış gezip markasını büyüttü.
Liseye kadar İskenderun’da okudum. Okul hayatım boyunca hep başarılı bir öğrenciydim. Kendi kendime “Ben buralara sığamam” diye düşünürdüm ve kendimi 1997 yılında İstanbul’da buldum. Üniversiteyi okuyacak vaktim ve imkanım yoktu. Bir yerlerden başlamam gerektiğini biliyordum. Birkaç farklı yerde çalıştıktan sonra 1999 yılında merkezi İkitelli’de bulunan Temesist’te işe başladım. Burası benim hikayemin başlangıç noktası oldu.
Ne yapılıyordu orada?
Temesist, Türkiye’de ve dünyada üretim yapan birçok farklı sektörden markanın depolama, ambar, raf sistemlerine çözüm sunan bir firma. Aynı zamanda benim ailem gibi. Bu firmada 10 yıl boyunca A’dan Z’ye, üretimden satışa kadar tüm departmanlarda çalıştım. Temesist’in İstanbul dışındaki ilk satış bayisini Adana’da açtım. Ardından Ankara ve İzmir ofislerini açtım. Temesist’in ihracat atılımı için çalışmalara başladım. Öncelikle ihracat ekibi oluşturdum. Sonrasında fuarlara katıldım ve kendimi projeler içinde buldum. Bir gün Dubai’den gelip ertesi gün Senegal’e, oradan Libya’ya oradan Irak’a gidiyordum. Sürekli toplantılar, keşifler ve fuarlar derken Temesist’te çok güçlü bir ekibin kurulmasında etken oldum. Tabii Temesist Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Bey bu süreçte bana çok destek oldu.
Kendi işinizi nasıl kurdunuz?
2007 yılında Temesist’ten ayrılıp hayalini kurduğum kendi işimin patronu olma fikrini Akdenizrack firması ile hayata geçirdim. Raf sistemleri üretimini Temesist’ten temin ederek Akdenizrack’ı dünyanın parlayan yıldızı Afrika’ya taşıdım. Sayısız fuara katıldım, birçok insanla tanıştım. Doğu Afrika’dan Batı Afrika’ya her yeri gezdim. Akdenizrack ile ilk işimi 2014 yılında Nijerya’da aldım. Ardından talepler çoğalmaya başlayınca Kenya ve Gana’da ofis açtım. Afrika pazarındaki faaliyetlerim kendi oluşturduğum Akdenizrack markası ile devam ediyor. Hayalim bir gün Afrika’da raf fabrikası kurmak.
İş stratejilerinizi nasıl yapıyorsunuz?
Şu dönem Afrika’ya kafayı takmış durumdayım. Afrika benim için çok önemli bir pazar. Bir ayağım orada, sürekli gidip geliyorum. Afrika pazarına girmeden önce baştan aşağıya bütün Afrika’yı dolaştım. Pazar analizleri yaptım. Afrika pazarında iş yapmak diğer yerlere göre çok daha zor. Afrikalı insanları yakından tanıyınca bu pazarda işlerin maille değil bire bir iletişimle yürüdüğünü gördüm. Ben de iş görüşmelerimi bu şekilde organize etmeye başladım. Örneğin bölgede düzenlenen fuarlar için günler öncesinden Afrika’ya gelip katılımcı firmalarla bire bir sıcak temas kurarak görüşmeler yapıyorum. Sadece fuar esnasında yapılan görüşmelerin başarıyı getirmediğine inanıyorum. İnsanlarla yakın ilişkiler kurmanın ve işin her aşamasında bizzat yer almanın başarıyı getirdiğine inanıyorum.
Müşterileriniz kimler?
Türkiye’nin ilk büyük 1000 firmasına hizmet veriyoruz. Afrika’da ise bölgenin en büyük gıda üreticileri müşterim. Hepsi ile çok iyi iş iletişimiz var hatta beni sürekli başkalarına referans ediyorlar. Beni depolarının danışmanı olarak görüyorlar. Bence şu an dünyadaki en önemli sermaye network.
Hedefiniz ne?
Geçen sene Afrika’da 5 milyon dolar ciromuz oldu. Amacım her bir Afrika ülkesinde en az 5 milyon dolar ciro yapmak. Bunun için de orada yapılanmaya çalışıyorum. Önümüzdeki sene sonunda Gana’da bir fabrika açıp, ham maddeyi Türkiye’den getirip, üretimi orada gerçekleştirmeyi hedefliyorum.