2025’te çalışanı anlayan kazanacak

Çift haneye demirleyen, ekonomi yönetiminin öngörülerine göre 2026’ya kadar da tek haneye düşmesi beklenmeyen enflasyon ve bu durumun maaş beklentilerini artırması, şirketlerin 2025 gündemlerinin merkezinde yer alıyor. İnsan kaynakları uzmanlarının aktardığına göre, yeni yılla beraber şirketlerin odağında ‘artık günlük hayata entegre olan yapay zekâ’, ‘karbon emisyonlarını azaltarak kurumsal itibarı artıran sürdürülebilirlik’ ve ‘maaş şeffaflığı’ gibi pek çok konu var. Ancak nitelikli personellerini ya farklı sektörlere ya da yurtdışına kaptırdığı için üretimi etkilenen iş dünyası, 2025’teki önemli konuların merkezine ‘çalışan beklentilerini, onları doğru anlayacak şekilde yönetmeyi’ yerleştirdi.

Hürriyet İK’nın konuyla ilgili sorularını yanıtlayan yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu, “2025, şirketlerin yetenek kıtlığı ve göçüyle başa çıkmak için çalışanlarını daha iyi anlamaları gereken bir yıl olacak. İnsan analitiği, bu süreçte en güçlü araç haline gelecek” dedi. Abacıoğlu, “Sonuç olarak 2025, çalışanlarının beklentilerini doğru anlayıp bireysel ve yönetsel düzeyde etkili aksiyonlar alan şirketlerin kazandığı bir yıl olacak” diye konuştu.

ARTIK TERCİH DEĞİL ZORUNLULUK

Abacıoğlu’nun dikkat çektiği bu konuyu, pek çok farklı uzman da ‘adil ücret politikası’ kavramını dile getirerek tartışıyor. Çalışan memnuniyetini, üretkenliğini ve sadakatini de etkilediği belirtilen adil ücret politikası, çalışanları tatmin edici bir maaş sunduğu için, şirketin verimliliğini de artırıyor. Ancak çalışan memnuniyeti sadece maddiyatla da sınırlı değil. Pek çok çalışanın ücretin yanında ‘değerleriyle uyumlu bir şirkette çalışma’ ve ‘anlamlı bir iş yaptığına dair’ bütünsel tatmin aradığının da altını çizen uzmanlar, çalışanların iş hayatından maddiyatın dışındaki konularda da önemli beklentileri olduğunu da göz önünde bulundurmak gerektiğine vurgu yapıyor. Bu nedenle, 2025’te şirketlerin, bu beklentiye uygun kararlar almasının bir tercih olmaktan çok stratejik bir zorunluluk haline geleceği konuşuluyor.

BAĞLILIĞI ARTIRAN ÖNE ÇIKACAK

Tam da bu noktada Abacıoğlu, çalışanların ihtiyaçlarını önceden öngörmenin sadece insan kaynakları departmanlarının değil, şirketin genel başarısının da anahtarı olacağına dikkat çekti. “Çalışan beklentileri 2025’te daha belirgin hale geliyor” diyen Abacıoğlu, “Özellikle Z kuşağı, anlamlı işler yapmayı, esneklik sunan iş modellerini ve kişisel gelişim fırsatlarını önceliklendiriyor. Bununla birlikte çalışanların Wellbees psikologlarına başvurma nedenlerinde kaygı ve stres ilk sıralarda yer alıyor. Bu durum, çalışan bağlılığını artırmak ve psikolojik güven ortamı yaratmak adına esenlik hizmetlerinin hayata geçirilmesinin ötesinde bu hizmetlerin etkinliğini ölçmenin de önemini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

EKİP PERFORMANSI İÇİN KRİTİK KONU

Esenlik uygulamalarını stratejik bir yaklaşımla yöneten şirketlerin bağlılığı artırmakla kalmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir bir iş kültürü de yaratacağına vurgu yapan Abacıoğlu, şöyle devam etti: “Çalışan esenliği denildiğinde akla ilk olarak ekip üyeleri geldiğinden müdürler ve ara kademe yöneticiler göz ardı edilebiliyor. Oysa araştırmalar, bir yöneticinin ruh hali ile ekibinin mutluluğu arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle müdürlerin yalnızca yönetsel becerilerini değil, duygusal zekâlarını da destekleyen özel programlar hem onların hem de ekiplerinin performansı için kritik hale gelecek.”

İŞ DÜNYASINDA YENİ STANDART

İş dünyasında son yıllarda moda olan kavramlardan bir tanesi olan ‘sürdürülebilirlik’, 2025’te de öne çıkan, önem verilen konulardan bir diğeri. Bu kavramın, ‘çalışanların ve şirketlerin ortak bir değeri olarak öne çıkacağını’ söyleyen Tunca Üçer, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Özellikle genç kuşaklar çevresel ve sosyal sorumluluk taşıyan iş modellerini, kariyer tercihlerini etkileyen önemli bir faktör olarak değerlendiriyor. Şirketlerin karbon emisyonlarını azaltmaya ve çevre dostu süreçler geliştirmeye yönelik attığı adımlar hem çalışan bağlılığını güçlendiriyor hem de kurumsal itibarlarını artırıyor. Bu nedenle sürdürülebilirlik sadece bir hedef değil, iş dünyasında yeni bir standart haline gelecek.”

YAPAY ZEKÂ İLE ÇALIŞAN ANALİZİ

Teknolojik gelişmelerin benimsenme hızı, hemen herkesin hayatına bir şekilde yapay zekânın girmesi de 2025 yılında şirketler nezdinde öne çıkan önemli konulardan biri.

Konuyla ilgili son gelişmeleri Hürriyet İK’ya anlatan Kolay İK COO’su Tunca Üçer, 2025’in, şirketlerin yapay zekâyı iş süreçlerine entegre ederek verimliliği artırmaya odaklanacağı bir yıl olacağına dikkat çekti. “2025 yapay zekâ, sürdürülebilirlik ve adil uygulamaların iş dünyasını şekillendirip ortak zemin oluşturacağı bir yıl olacak” diyen Üçer, “Özellikle işe alım, performans yönetimi ve çalışan bağlılığı gibi alanlarda yapay zekânın, çalışan verilerinin analizini kapsayan İK analitiği ile birlikte sağlayacağı öngörüler stratejik kararların hızla alınmasını mümkün kılacak” dedi.

Bu dönüşümün aynı zamanda, çalışanların bazı becerilerinin güncellenmesini ve uyumunu da gerektireceğine dikkat çeken Üçer, “Örneğin mavi yakalı işlerde zanaat ve teknik becerilere talep artarken yapay zekâ ve siber güvenlik gibi ileri teknoloji gerektiren yeni yakalı işler de yükselişe geçecek. Şirketlerin, özellikle İK departmanlarının bu farklı alanlarda hedefli stratejiler geliştirerek çalışan memnuniyetini artırması, ayrıca mesleki eğitim programları geliştirmesi önem kazanacak” ifadelerine yer verdi.

‘MAAŞ ŞEFFAFLIĞIYLA GÜVEN’ DÖNEMİ

Kolay İK COO’su Tunca Üçer, en önemli konu başlıklarından birinin ‘maaş şeffaflığı’ olduğuna dikkat çekti. Avrupa’da 2026’da yürürlüğe girmesi beklenen yasal düzenlemelerin bu alandaki uygulamalara örnek teşkil etmesinin beklendiğini dile getiren Üçer, “Şeffaf politikaları benimseyen şirketler yalnızca çalışan güvenini kazanmakla kalmayacak, aynı zamanda yetenek kazanımında da rekabet avantajı elde edecek” dedi. Üçer, “Benzer şekilde adil ücret politikaları da çalışanların iş yerlerine olan bağlılığını artırmak için kritik bir araç olacak” diye konuştu.